Medya Polemik

Medya Polemik
Medya Polemik

Türkiye’nin Mısır’dan alacağı ders yok

 

Açlık, yoksulluk artmıştı. Milyonlarca insan sabah uyandığında ağzına koyacak bir dilim ekmekten yoksundu. Mısır Ordusu’nun subayları ise ABD’den her yıl 1 milyar 500 milyon dolar “hibe para” alıp yiyorlardı. Mısır subayları, bir eli yağda öbür eli balda yaşıyordu. Mısır Ordusu, tüccarlaşmıştı. Şirketleri, holdingleri, marketleri işletiyordu. Halk ayaklandı. Bu orduya sarıldı. Adına “Mısır Baharı” dediler. Zavallı Mısır halkı! Çiçeksiz bahara seviniyordu. Mısır halkının, önce bu orduya isyan etmesi gerekirdi. Meydanları doldurup, “ABD’yi yönetenler her yıl Mısır Ordusu’na neden 1.5 milyar dolar para veriyor. Düşmanımız İsrail’i yensin diye bu parayı veriyorlarsa İsrail’e de her yıl 5 milyar dolar askeri yardımı niçin sunuyorlar?” diye önce kendi kendine sorması beklenirdi.

 


***

 


Sormayan halk, sarılır. Patron arar ona sarılır. Molla arar ona sarılır. Mısır halkı da dinci Muhammed Mursi aradı ve ona sarıldı. Mursi, eski “köhnemiş yapıyı” tezgahına koymuş satıyordu. Bana oy verin. Size mevki vereyim. Bana oy verin. Size rant vereyim. Bana oy verin. Size kebap vereyim. Ve seçilir seçilmez, bütün yandaşı İslamcılara rant aktarmaya, yandaşlarını kayırıp kollamaya girişti. Mısır zaten bölük pörçüktü. İyice çatladı, bölündü. Mursi bütün konuşmalarında “Biz ve Onlar” ayrımını yapıyor ve “Onlar bizi akşama kebap yapmadan biz onları öğlen yemeğinde humus yapıp yiyeceğiz” diyordu.

 


***

 


Kebaplar dincilere... Humuslar dincilere... Rantlar dincilere... Akmaya başladı... “Patronaj siyaseti” başka bir deyişle “Kurtar bizi Molla Mursi demokrasisi” Mısır’da seçilmiş iktidar yandaşı dincilere yetecek kadar bile kebap ve humus üretemiyordu. Bir yılda Mursi morardı. Yüzde 51 oy almıştı. Desteği yüzde 30’a indi. Üç- beş dinci profesör bulup yazdırdığı anayasa için yaptığı referanduma halkın katılımı yüzde 30’da kaldı. Mısır ekonomisi daha da perişan hale geldi. Açlar ve yoksulların sayısı daha da arttı. Ahlak da iyice çöktü. Soygunlar, gasplar, ev basmalar, cinayetler 12 misli arttı.

 


***

 


Mısır halkı demokrat olmadı. Yeniden kurtarıcı aramaya çıktı. Ve yeniden her yıl ABD’den 1.5 milyar dolar hibe para alıp yiyen orduyu kurtarıcı niyetine alkışlamaya başladı. Bu ordunun Genelkurmay Başkanı da, yanına Mısır’da dinciliğin en büyük kurumu El Ezher Üniversitesi rektörünü oturtarak; “Mısır’da Müslüman Kardeşler’in devrilmesinin dine uygun olduğunu” ilan etmiş oldu. Türkiye’nin böyle bir Mısır’dan çıkartacağı hiçbir ders yok. Türk halkı, seçimle getirdiğini seçimle gönderecek kadar olgunlaştı.
Necati Doğru/Sözcü

 

+++

 

‘Papaz’ olmadığımız ülke kalmadı

 

Avrupa Birliği, ABD ile stratejik ortaklık, Rusya ile ekonomik ilişkiler, Ortadoğu’ya ağabeylik yapan ülkeyiz, komşularla sıfır problem derken..
Bi baktık ki..
Herkesle papazız..

 


***

 


Suriye malum.. Irak’ta Maliki ile anlaşamıyoruz.. İran’la vaziyet limoni.. Ermenistan’la ezelden..
Gezi eylemlerinden sonra yenileri eklendi..
Avrupa Parlamentosu kararını reddettik, AB’nin ilerleme raporunu zaten çöpe atmıştık, Almanya ve Fransa ile durumumuz malum.. Aramızda kara kedi var..
Rusya’yla Suriye nedeniyle aramızda sert rüzgarlar esiyor.. Mısır darbesinden sonra orayla da ilişkimiz koptu..
Darbeci askerleri tebrik eden S. Arabistan’la, Katar’la köprüleri ha attık ha atacağız.. Lübnan desen  Hizbullah’ın Esad’dan yana saf tutması nedeniyle gözümüzden düştü..

 


***

 


Geriye kim kaldı..
Yakında problemli ülkeler değil, problemsiz ülkeler listesi yapacağız..
Fazla yer tutmasın diye!
Mehmet Tezkan/Milliyet

 

+++

 

GÜNÜN SORUSU

 

AKP’li Pendik Belediyesi özellikle bekârların tercihi olan 70 metrekarenin altındaki 1+1 dairelere yasak getirmiş... Gerekçe olarak da bu tür dairelerin “ailelere hitap etmemesini ve komşuluğu köreltmesini” göstermiş... Sorularım, “Vatandaşlarımızın yaşam tarzına müdahale etmeyeceğiz” diyen Başbakan’a:
Bir: Bu ülkede bekârlar köprü altında mı yatmalı?
İki: Bu karar, yaşam tarzına açıkça müdahale değil mi  
Mustafa Mutlu/Vatan

 

+++

 

“Askerlik tanımı” da mı darbe gerekçesiydi

 

Askerlik nedir? Nasıl tanımlanır? Mevcut yasaya göre şudur:
“Askerlik; Türk Vatanını, istiklal ve Cumhuriyeti’ni korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir.”
52 yıldır yürürlükte olan bu tanım çok büyük sürpriz olmazsa birkaç güne kadar Meclis Genel Kurulu’nda değişecek. Yerini AKP’nin istediği şu şekli alacak:
“Askerlik; harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir.”
Tanımdan “Türk Vatanı, istiklal ve cumhuriyet” sözcükleri çıkarılıyor.
Neden? Türk askerini ülke çıkarları dışında da dövüştürmek için olmasın...
Melih Aşık/Milliyet

 

+++

 

Hadi Tayyip bey, bu paçavraları da indirt!..

 

Yer Tatvan; PKK’lılar Yüksek Gerilim Hattına teröristbaşı ve örgütün paçavralarını astı.
Savcı, “Eylem yasadışı, ama süreç gereği bunların indirilmesine ilgili idareciler karar versin” dedi.
Tatvan Kaymakamlığı, BDP’lilerle görüşüp, “ricada” bulundu. Ancak, “Bu eylem halkın isteği” cevabını aldı.
Bakalım Tayyip Bey, “İçişleri Bakanımı aradım. O paçavralar derhal indirelecek” diyecek mi?
Müyesser Yıldız

 

+++

 

Dünyadan bihaber...

 

Mavi Marmara’yı bastılar.
Başbakanımız Latin Amerika’daydı.
Şili’yi geziyordu.
Derhal yurda döndü.
Kriz zirvesi topladı.

 


***

 


Mısır’da darbe oldu.
Mübarek’i devirdiler.
Başbakanımız Ukrayna’daydı.
Derhal yurda döndü.
Kriz zirvesi topladı.

 


***

 


Libya’nın patlamasına sadece 24 saat kala... Trablus Büyükelçiliğimizin resmi internet sitesinden duyuru yayınlandı. “Büyükelçiliğimizle temasa geçen vatandaşlarımız, Libya’daki asayiş hakkında sorular yöneltmektedir, Libya’da güvenlik ve istikrar bakımından sıkıntı yaşanmamaktadır, Libya’da iş yapan şirketlerimizin endişe duymalarını gerektirecek herhangi bir durum kesinlikle yoktur, vatandaşlarımızın müsterih olmaları tavsiye olunur” denildi.

 


***

 


24 saat sonra...
Libya’da içsavaş çıktı, 30 bin Türk vatandaşı mahsur kaldı, yukardaki duyuruyu yayınlayan bizim büyükelçi Tunus’a kaçtı, NATO Libya’yı bombaladı, Kaddafi’yi katlettiler, ABD Büyükelçisi’ni linç ettiler.

 


***

 


Suriye, savaş uçağımızı vurdu.
Başbakanımız Brezilya’daydı.
Derhal yurda döndü.
Kriz zirvesi topladı.

 


***

 


Şehit pilotlarımızın anca postalını bulduk.
Amerikalılar13 gün sonra cenazelerini buldu.
Başbakanımız Bodrum’daydı.
Tatilini yarıda kesti.
Cenaze törenine katıldı.

 


***

 


Mısır’da darbe oldu.
Mursi’yi devirdiler.
Başbakanımız Urla’daydı.
Tatilini yarıda kesti.
Kriz zirvesi topladı.

 


***

 


Dış’işleri diye buna derim ben.
Hep dışarda.

 


***

 


Dünyadan bi haber...
Dünyayı bu kadar “öngöremeyen” bi başka memleket var mı dünyada?
Yılmaz Özdil/Hürriyet