Netanyahu! Senin yatacak yerin yok!

Siyonistlerin vahşeti, Nazileri geçti. İnternette bir video dolaşıyor. Yahudiler, Batı Şeria’da, öldürdükleri Filistinlilerin cesetlerine çöğdürüyorlar. İnsanlar öldürülmüş. Bir de tekmeliyorlar. Bu neyin intikamı?! Allah sizin belanızı versin emi!

Yahudiler her yere dağıldılar. Acaba neden lanetlendiler? Neden gittikleri yerlerde saldırıya uğradılar? Neden içlerine kapanmak zorunda kaldılar? Tahrif edilmiş Tevrat’a bir göz atsınlar, anlayacaklardır.

Tel Aviv’den Kudüs’e gidiyoruz. Yol üzeri dizilmiş, dindar Yahudiler. Giyimleri hemen ele veriyor. Başları mutlaka kipalı. Belleri ipli, saçları yandan lüle lüle uzatılmış. Melon şapkaları da var. Bu Yahudiler, Likud Partisi lideri Başbakan Netanyahu’ya destek için 55 km.lik Tel Aviv-Kudüs arasına yol boyu öbek öbek toplanmışlardı. Ve bunlar Müslümanları insan yerine koymuyorlardı. O zamanki Tünel olayında 86 Filistinli öldürülmüştü. “Netanyahu senin yanındayız.” diyorlardı.

İsrail İşçi Partisi Genel Sekreteri (Sonra İsrail’in Paris Büyükelçisi olacak) Nissim Zvili’yle röportajımı bu köşede birkaç defa hatırlattım. Sözleri bugün de geçerli. Partinin başkanları, öncesi Arafat’la masaya oturan İzak Rabin, o bir fanatik Yahudi tarafından öldürüldükten sonra Şimon Peres’ti.

Başta Netanyahu Hükûmeti vardı. Nissim Zvili, özetle şöyle demişti:

“Orta Doğu arenasında kaba kuvvetle ayakta kalmak imkânsızdır. Bir politikacı olarak hükûmetin ne yapmak istediğini hâlâ kestirebilmiş değilim. Tarafların görüşmelerinde mesafe alınamazsa sokaklar teröre teslim edilir. Ordumuz âcilen El-Halil'den çekilerek imzaladığımız anlaşmanın gereklerine uyması lâzım. Filistin tarafı burada bize göre biraz daha haklı gibi görünüyor. Çünkü verilmiş sözlere uymadık. HAMAS hareketi barışın önemini kavrayacak çapta değil. İşçi Partisi seçimleri neden kaybetti? HAMAS'ın sorumsuz eylemleri yüzünden... HAMAS eylemleri yapmamış olsaydı biz hükûmette olurduk ve güven bunalımı önemli ölçüde atlatılırdı. İktidarı Netanyahu'ya teslim eden onlardır.”

O tarihlerde bizde Necmettin Erbakan Başbakandı. Şimdi, onun varisi diyebileceğimiz Recep T. Erdoğan devletin başında. Yetkili yerlerde olan görüştüğüm Filistinliler Necmettin Erbakan’a umut bağlamışlardı. Şimdi ise umutları R. T. Erdoğan. Ama ülkemizin şartlarında nereye kadar umut? Türkiye’nin İsrail’e karşı kullanabileceği nasıl bir “silah”ı var? Denildiğine göre, hiç boykota da gidilmemiş, ticarî alışveriş sürüyor. (Boykot meselesini sonra ele alacağım.)

Tecrübeli politikacı Nissim Zvili’nin yukarıda verdiğim sözleri üzerine Türkiye de düşünmelidir. HAMAS’ın ilk defa İsrail içlerine girip saldırması ne derece alkışlanabilir? Karşı koyabilecek gücün varsa, dindaşlarından soydaşlarından tam destek alacağına inanmışsan saldırırsın. Üstelik İsrail içinde öyle bir saldırı ki, eğlenmeye gelmiş insanlar öldürülüyor, halk öldürülüyor. Siyonistlerden farkın ne o zaman?

Netanyahu en gaddar tavrını gösterdi. Bir halkı yok ediyor. Hiçbir surette kabul edilemez ve ileride acısı, kat kat masum Yahudilerden çıkarılacaktır. Üstelik dünya da uyandı. ABD’de, İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da, daha birçok ülkede kitleler sokaktalar. Yahudilere karşılar.

Netanyahu çok hesapsız intikam peşine düştü.

Keskin sirke küpüne zarar, demiştim. Kendisi yanında, destek aldığı ülkeler de riske girdi.

Netanyahu! Senin yatacak yerin yok!

Yazarın Diğer Yazıları