Erdoğan ile normalleşme mümkün mü?

31 Mart yerel seçiminden birinci parti çıkan ve AKP’ye 21 yıl sonra ilk yenilgisini yaşatan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in randevu talebi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Özel, AKP genel merkezinde buluştular.

21 yıldır tek başına iktidar olmanın gücü ile Erdoğan’ın ortaya koyduğu siyasi tavrının değişip değişmeyeceği tartışılıyor.

Erdoğan siyasi algı ustasıdır bugün böyle, yarın öyle davranır.

2003’te Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarını, 2004’te MGK’ya gelen MİT ve Emniyet istihbarat raporlarını, yazılan kitapları, yapılan TV programlarını biliyor ve Fethullah Gülen’in hedefinin;

-Demokratik yollardan devlet kademelerinde kadrolaşarak, Atatürk İlke ve Devrimlerini ortadan kaldırıp, Şeriat esaslarına dayalı bir devlet kurup, Dünya İslam Birliği’ni gerçekleştirmek, olduğunu görüyordu…

Siz her ne kadar, “Bilmiyordum, aldatıldım, Rabbim ve halkım affetsin” demesine bakmayın.

Bal gibi biliyorlardı FETÖ’cülerin amaçlarını.

FETÖ’cü paralel yapının, devletin her kurum ve kuruluşunda yapılmasına onay verendir Erdoğan.

15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimi AKP iktidarının eseridir, sorumlusu da Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Bu hesabı kimin sorması gerekirdi? Öncelikle CHP’nin…

O gün CHP bunu yapmadı.

Üstüne üstlük, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 7 Ağustos 2016'da Yenikapı’da yapılan Şehitler ve Demokrasi Mitingi’ne katıldı.

Mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Meclis Başkanı İsmail Kahraman ile Kılıçdaroğlu konuşmalar yaptılar.

Kılıçdaroğlu özetle dedi ki;

-“Camiye sokarsak toplumu böleriz. Adliyeye sokarsak adaleti bulamayız. Askeriyeye, kışlaya sokarsak darbeyi önleyemeyiz. O zaman yapacağımız ilk iş camide siyaset olmayacak, kışlada siyaset olmayacak, adliyede siyaset olmayacak. Adalet arıyorsak onları başka yerde bağımsız bir şekilde aramamız lazım.”

15 Temmuz 2016’nın üzerinden 9 ay geçti ki Erdoğan’ın saldırısı 10 Nisan 2017’de şu söylemle doğdu:

-“FETÖ’nün gazetelerinde daha önce ‘Türkiye’de darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım’ diyordu. 15 Temmuz gecesi senin geldiğin havalimanında da on binler vardı o akşam. Sen niye kaçıp gittin? Sen de orada vatandaşınla beraber olsaydın ya? Niye kaçtın gittin? Bu iş yürek ister, yürek. Bu iş kürekle olmaz, yürekle olur.”

“Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” derler…

CHP lideri bu saldırılar üzerine 15 Temmuz için, “Kontrollü darbe” dedi ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti.

Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsaydım Erdoğan’ın aklanması için düzenlenen Yenikapı mitingine asla katılmazdım.

Bir hafta sonra aynı yerde aynı isimle Şehitler ve Demokrasi Mitingi yapar FETÖ’cülerin 15 Temmuz hain darbe girişimine sebep olduğu için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirir, suçlar ve istifaya çağırırdım.

O gün bugün CHP, FETÖ’cülükle suçlandı.

FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkartılması talebi ise Devlet Bahçeli’nin de Cumhurbaşkanı eş başkanı olması ile unutuldu gitti.

Aslında hukuk devleti olsaydı Türkiye, FETÖ- siyasetçi ayağının belirlenmesi, yargılanması ve cezalandırılması gerekirdi.

O gün, bugün yapılmadı ama yarın yapılması şarttır.

Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 yıldır uyguladığı siyasi tavrına bakınca görülüyor ki kendisine yönelik her siyasi krizden algı operasyonları ile sıyrılıyor.

Suçlu CHP, hep suçlu…

Şimdi gelelim Özel-Erdoğan buluşmasına.

Bakalım Erdoğan ne zaman ve nasıl saldırmaya başlayacak CHP liderine…

Yazarın Diğer Yazıları