Öksüz, üst düzey hain

     KORKUNÇ bir çete bu FETÖ; ne haltlar yediği zaman içerisinde bir bir ortaya çıkıyor...

     Türkiye'yi eyaletlere bölüp başlarına imam atamakla yetinmemişler, Amerika Birleşik Devletleri'ni de 11 eyalete bölmüşler, çetenin üst düzey isimlerini eyalet sorumlusu yapmışlar...

     Bütün bu iğrenç işleri yürüten bir kişi; iblisin eli ayağı olan bir zırtapoz!

     ***

     FBI, Amerika'nın göz bebeği sayılan önemli bir güvenlik kuruluşudur...

     Bu kuruluş Türk Emniyeti'ne, FETÖ'ye ilişkin raporlar göndermiş ve bazı isimlerin durumunu sormuş. Çete mensubu emniyetçiler, yollanan bilgileri buharlaştırmış, kişiler hakkında da "Temiz" bildirimi yapmış...

     Aralarında Ankara Emniyet Müdürü yardımcısının da bulunduğu 25 emniyetçi bu nedenle gözaltına alındı, beşi tutuklandı...

     Hinoğlu hinliklerden biri daha ortaya çıkarılmış oldu...

     ***

     Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar Paşa'nın emir subayı Levent Türkkan bazı itiraflarda bulunurken firari çete mensubu Adil Öksüz'ün FETÖ yapılanmasındaki rolünü de deşifre etti.

     Pişman olduğunu söyleyerek günah çıkarırken FETÖ'nün IŞİD'den farkı olmadığını söyledi. Levent Türkkan da öğrencilik döneminde diğer bir kısım asker gibi "abiler" tarafından eğitilmiş, askeri okula girmesi sağlanmış ve çetenin sürekli kontrolu altında tutulmuş... 

     Naklettiklerine bakılırsa iblisin verdiği darbe kararını silahlı kuvvetlerdeki FETÖ'cü unsurlara bildiren ve darbeyi yöneten Adil Öksüz belki bir numara değil ama üst düzey bir hain...

     Yakalandığında çetenin anatomisi ve hedefi daha net biçimde ortaya çıkacak!

     ***

     Bu defa bir restoran zincirinin sahibi FETÖ'ye bol keseden himmette bulunduğu için tutuklandı. Böylece gıda sektörüne mensup olup da tutuklanan iş adamı sayısı 35'e yükseldi...

     Yanlış anlaşılmasın, bir amaçla yazmıyorum, insanların yöresel ağız tadını, tutuklanan bu iş adamlarına ait mekânlar sağlıyordu...

      Mesela Konya'nın bamya çorbası, Gaziantep'in baklavası, yine Konya'nın etli ekmeği, Kahramanmaraş'ın künefesi, Adana'nın kebabı, Şanlıurfa'nın çiğ köftesi, Kayseri'nin mantısı, hepsi himmet yarışında ön plana çıkan FETÖ'cü iş adamlarının mekânlarında üretiliyordu...

      Hem bu kadar güzel ağız tadı üreteceksin, hem de FETÖ'ye saplanarak milletin sadece ağız tadını değil hayatını da berbat edeceksin...

      Var mı öyle üç köfte beş kuruş...

      Heriflerde bilinçsizlik ve salaklık atbaşı!

Beşiktaş üzerine

------------------------------   

      YARGILANACAĞIM, duruşma saatini bekliyoruz. Avukatım Temel Köz beni oyalamak için olmalı lâfı döndürüp dolaştırıp Beşiktaş'a getirdi...

      Bakırköy nere, Beşiktaş nere...

      -Ağabey Beşiktaşlı mısın?

      -Heee... Övünmek gibi olmasın ama Beşiktaşlıyım... Sen Trabzonsporlu musun?

      -Değilim, Fenerbahçeliyim, nereden çıkardın Trabzonsporlu olduğumu...

      Temel aslen Gümüşhaneli, Trabzon'da okumuş, yetişmiş, dolayısıyla Trabzonlu. Ona dayanarak yakıştırdım Trabzonsporluluğu...

      ***

      Beşiktaş'tan ve futboldan konuştuk beklediğimiz sürece...

      Benfica ve Dinamo Kiev ile oynadığımız maçlara atıfta bulundum biraz...

      Beşiktaş, iki maçta da yanlış kurgulanmıştı. Gol atmaya değil gol yememeye dönük bir Beşiktaş takımı çıktı sahaya, hem de iki kez...

      Dikkat ettiyseniz bu tespitimim yanlış olmadığını kabul edeceksiniz; her iki maçta da gol kısırlığı çektik, ikisinde de sadece duran toplarda başarılı olduk; Benfica'ya da, Kiev'e de frikikten gol attık...

      ***

      Gole dönük oynasaydık, yani öyle bir takım kurulsaydı Kiev'den 3 puanı kapmak işten bile değildi.

      İnsana topla çok oynayan o nedenle "Hiç olmasa da olur" dedirten Quaresma'nın frikiği de olmasaydı Kartal sahadan boynu bükük ayrılacaktı; bu başarısına rağmen hakkında söylediklerimi geri almıyorum

       Benfica maçından da Kartal'ı frikikten attığı golle Talisca uçurdu, ya o da olmasaydı...

       ***

       Gelelim Vincent Aboubakar'a...

       Bundan bir cacık olmaz; kulüp üyesi İlhan Kesici vekilimden rica ediyorum, Aboubakar konusunda yöneticilerin gözünü açsın....

       ***

       Nerede Gomez, nerede Aboubakar...

       Cenk bu topçudan on gömlek usta golcü... İlk onbirde neden yoktu, Güneş'e sormak lâzım...

      Tosic sağlam kale gibi gözüküyor ama çok adam kaçırıyor ve çok pas hatası yapıyor.  

      Bir de hatırlatma yapayım; Cenk, ayağına hakim olmalı. Benfica maçında topa okşar gibi vursaydı gol olacaktı, dibine vurup topu havalandırdı ve canım pozisyonu heba etti...

      Güneş futbolcularına topa nerede, nasıl vurulacağını da öğretmeli...

      ***

      Temel'e bunları anlatamadım, mübaşir seslendi duruşma salonuna girdik...

RASTGELE

----------------------

        OHAL'in uzatılmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan...

        Karşı çıkan da CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu...

        Uzatılmasını isteyenlerden biri de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. "Biz destek veriyoruz" dedi ama milliyetçi ülkücüler Bahçeli'nin görüşüne katılmadıklarını açıkladı...

        Onlar da OHAL'i demokratik bulmuyor ve Meclis'in yani millî iradenin etkisiz bırakıldığı görüşünü savunuyor...

        Meclis'in yasama görevi KHK'lara geçtiğine göre iddia dayanaksız değil.

        Erdoğan OHAL'i savunurken kolayca çözülebilecek nice meselenin Meclis'te aylarca, yıllarca nasıl sürüncemede bırakıldığını söyledi ve KHK'ların hızlı karar vermeyi sağladığını hatırlattı...

       Burası doğru; ancak Meclis'in hızlı çalışmasını sağlamak da kolay; o yol seçilmeliydi diyenler Meclis'in hızlı çalışmasını sağlayacak gücün iktidarda olduğunu vurguluyor.

       Yasamada ağırlık iktidarda olduğuna göre Erdoğan'ın ve diğerlerinin ağır aksak işleyişten şikayetçi olmak hakları değil...

       Yasama organını hızlı çalışır hale getirildiğinde iddia edildiği gibi ne Meclis tıkanır, ne işler aksar ve ne de milli irade geri itilmiş olur!

KOCAMAN SÖZLER

-------------------------------

         TÜRKİYE Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır. (M. Kemal ATATÜRK)

Yazarın Diğer Yazıları