Onca Beşiktaşlı isim varken neden Valerien İsmael. İşte sır gibi saklanan gerçek

Onca Beşiktaşlı isim varken neden Valerien İsmael. İşte sır gibi saklanan gerçek

GÜREL YURTTAŞ / Yeniçağ

Nereden çıktı? Kim önerdi? Arada kimler var? Niye bu tercih yapıldı? Adamda nasıl bir ışık görüldü; bu sorular cevapsız şimdilik!

Hele de "Yıllık ücreti sadece 700 bin euro" diye yayılmaz mı? Türk parasıyla 11,5 milyon lira yani. Eski parayla 11,5 trilyon lira! Pes yani!

Peki Beşiktaş''ta hiç para konuşmadan göreve gelecek o kadar çok Beşiktaşlı varken neden böyle bir tercih yapıldı?

Örneğin Rıza Çalımbay! 700 bin euro teklif ettiğinizde "Olmaz kardeşim, 1 milyon isterim" mi diyecekti?

Mehmet Özdilek (Şifo) "Bana uymaz" cevabı mı verecekti?

Feda zamanında gözü kapalı gelen Samet Aybaba inanılmaz şartlar mı ileri sürecekti?

Daha sayabilirim, kısa kesip asıl konuya geleyim.

Bu teknik direktördü, futbolcuydu seçimlerini kimler yapıyor; bilemiyorum. Ama şundan artık eminim; Beşiktaş Kulübü yönetiminde Beşiktaşlı efsane olmuş isimlerden kimsenin bulunmamasının faturasını ödüyor. İşte bundan eminim.

Hadi yönetimde yok! Sportif direktör için neden Feyyaz Uçar, Ali Gültiken, Metin Tekin, Kadir Akbulut gibi isimler seçilmez, Fikret Demirer, Ziya Doğan düşünülmez, ya da bu isimlerden oluşan bir futbol komitesi kurulmaz; bunun nedenini de anlayamıyorum.

Beşiktaşlı Sporcular Derneği Başkanı Süleyman Oktay''a sordum. Süleyman Oktay''ı bilirsiniz; 1977''den itibaren yıllarca Beşiktaş forması giymiş, 15 yıl aradan sonra gelen 1981-82 şampiyonluğunda önemli rol oynamış, derneğin bugünlere gelmesinde büyük pay sahibi olan, eski futbolcular arasında sevilen ve sayılan bir isim. Futbolu bıraktıktan sonra kendi işi var; matbaa sektöründe ve Beşiktaş''tan asla maddi menfaati olmayan, siyah beyaz renklere gönül bağı ile bağlı bir isim.

"Beşiktaş''ta neden eski futbolculara görev verilmiyor, hiç bunu sordunuz mu?" dedim. Cevap verdi:

- Evet, sorduk. Ahmet Nur Çebi''ye sorduk!

- Ne zaman?

- Başkanlık seçimi olacaktı. O zaman bizi de ziyaret etti. Bütün Beşiktaşlı eski sporcular oradaydık. Hatta kürsüde Rasim abi (Kara), ben ve Sayın Çebi vardık; o zaman sorduk. Bizim 200 kadar oyumuz var. Destek istemek için gelmişti sanırım.

- Ne dedi peki?

- ''Hayır, ben Beşiktaşlı hiçbir eski sporcuyu yönetim kadrosuna almayacağım'' dedi!

- Nedeni neymiş?

- Sormadım. Ama şunu anlatayım. Süleyman abiden (Seba) sonra Beşiktaş''ta yönetici kadrolarında yani söz sahibi isimler arasında Beşiktaşlı eski sporculardan kimse olmadı. Oysa Süleyman abi zamanında öyle değildi. Mutlaka olurdu. İlk aklıma gelen isimler Zekeriya Alp, Faruk Sağnak, Celal Soydan. O zamanlarda kulübe mal olan sembol olmuş kişileri onlar bulmadı mı? Mesela Celal Soydan''ın Şifo Mehmet, Halim gibi daha pek çok isimleri bulup da kulübe kazandırdığını unutabilir miyiz? Hem de kulüpten 5 kuruş talep etmeden kurduğu komitenin bütün masraflarını karşılayarak yapmadı mı bunu? Süleyman abiden sonra son 20 yılda yönetimlerde Beşiktaşlı kimse olmadı maalesef. Biz bunu istedik. Ama Sayın Çebi kabul etmedi!

- Peki eski futbolculardan kimseye görev vermedi mi?

- Verdi vermesine de alt yapılarda hoca olarak verdi. Bizler, kendim için söylemiyorum; yani bütün Beşiktaşlılar kulübün bir kuruşunu bile sokağa atmayız, atamayız. Bütün arkadaşlarım adına söylüyorum bunu. Süleyman abi (Seba) zamanında öyle değil miydi? Ondan sonraki dönemlerde maddi olarak yaşananları herkes görüyor işte.

- Şimdi kongre yaklaşıyor. Eski sporcular olarak tavrınız ne olacak?

- Bizim 200 kadar üyemiz var; oy kullanabilen. Ama biz kongrelerde asla toplu olarak şuna oy atalım, buna atmayalım diye bir karar almıyoruz. Herkes kendi özgür iradesiyle oyunu kullanır.

Teşekkür ederek telefonu kapattım.

Sahiden de... Beşiktaş yönetiminde iş adamlarının, sportif direktörlüğünde Galatasaray Lisesi''ni bitirip siyaset bilimi okumuş, Procas Sportif Danışmanlık Menajerlik, IMG Doğuş''ta stat ve arena projesinde direktörlük, Passolig''de müdürlük yapmış bir isim yerine Beşiktaş''ta futbol oynamış, futbolu ve futbolcuyu bilen, kulübün menfaatini her şeyin önünde tutan isimler olsa daha iyi olmaz mı?

Sakın "Yabancı dil, eğitim" falan demeyin bana. Bunlarla donanımlı bir kaç efsane ismi hemen sayarım bir çırpıda!  

Yazarın Diğer Yazıları