FATİH ERBOZ / Yeniçağ Özel Haber
ABD planı, Türkiye'nin S-400 füzelerini kendi topraklarında bulundurmasına izin verirken, kontrolünü ABD'ye devretmesini öngörüyor. Bu kapsamda, Rus yapımı S-400 sistemlerinin, İncirlik Üssü'nün ABD kontrolündeki bölgesine taşınması öneriliyor. Teklifin amacı, Türkiye'nin F-35 savaş uçağı programına yeniden dahil olmasını sağlamak olarak gösteriliyor.
Türkiye’nin ABD’li yetkililere verdiği iki sayfalık toplam 25 maddelik talep sıralaması vermesini değerlendiren emekli büyükelçi Onur Öymen, “Öyle anlaşılıyor ki yapılan belirli görüşmeler sonucunda böyle bir talep listesi hazırlanarak ABD’li yetkililere verilmiş. Ancak sorunların çözümü daha çok yüz yüze görüşmelerle olur.” dedi.
İki ülke arasındaki sorunların çözümünde ortak bir noktaya gelebilmesi için sorunlara ilişkin teşhisin doğru konmasının çok önemli olduğunu belirten Öymen şöyle konuştu:
Yapılan bu görüşmelerde sorunların çözümü konusunda iki tarafta belli bir izlenim edinir. Öyle anlaşılıyor ki bu görüşmeler sonucunda ABD’li yetkililere bu talep dizisi verilmiş. Öte yandan Kasım ayında ABD’de seçimler var. Bu seçimler öncesinde bir adım atma isteği olabilir. Eğer seçimleri Demokrat aday Kamala Harris’in kazanacağı yönünde bir kanaat varsa o zaman Biden yönetimi sorunların çözümü için belli bir adım atar. Sorunun tam anlamıyla çözümünü ise Harris yönetimine bırakabilir. Ancak iki ülke mevcut sorunları çözebilmek için sorunlara ilişkin iyi bir teşhis koyması gerekir. Özellikle Türkiye sorunların çözümünde bu noktaya dikkat etmeli. Diplomasi çok boyutlu bir olgu.”
ABD’nin S-400 hava savunma sistemlerini almasının ardından F-35 uçaklarını Türkiye’ye teslim etmeyi askıya aldığını ve Türkiye’yi F-35 uçakları üretim programından çıkardığını belirten Öymen, “ Burada sorulması gereken soru Türkiye açısından şu; S-400 uzun menzilli hava savunma sistemleri bir neden mi, yoksa bahane mi? Bu sistemleri Rusya’dan aldığı için Türkiye neden yaptırımlara maruz kalır?
Bir kere Yunanistan’da bu sistemlerin bir alt modeli olan S-300 hava savunma sistemleri var. Bu sistemlere Yunanistan sahip. Ancak onlara bir yaptırım yok. Bunun yanı sıra Hindistan bu sistemleri edinmek için harekete geçiyor, istisna durum deniyor. Türkiye bu sistemlere sahip olduğu için neden cezalandırılmak isteniyor? NATO ülkesi Yunanistan’da bu sitem varken, Türkiye’de S-400 savunma sistemi var diye neden böyle bir yöntem Türkiye’ye karşı uygulanıyor? Bu sorunun cevabını iyi tespit etmek gerekiyor” diye konuştu.
Yunanistan’ın S-300 hava savunma sistemlerine sahip olmasına rağmen F-35 savaş uçakları ile ilgili yaptığı talebin ABD tarafından olumlu karşılandığını da hatırlatan Öymen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yunanistan F-35 savaş uçaklarını almak için Türkiye’ye verilmeyeceğinin açıklanmasının ardından harekete geçti ve talepte bulundu. Bu talep ABD tarafından olumlu karşılandı. Türkiye’ye bu uçaklar verilmezken neden onlara veriliyor? Türkiye’nin F-35 savaş uçaklarına sahip olması Ortadoğu’da bir NATO üyesi olan Türkiye’de bu uçakların bulunması NATO’yu güçlendirir. NATO açısından sorun yok, tam tersine olumlu bir gelişme olur. Öte yandan Türkiye’nin bu uçaklara sahip olmasını hangi ülke istemez? Bundan bir NATO üyesi olan Yunanistan rahatsız oluyor. Yunanistan Türkiye’nin hava gücünün artmasından rahatsızlık duyuyor. Bu nedenle Türkiye’ye savaş uçaklarının verilmesini istemiyor. F-35 uçaklarının Türkiye’ye verilmemesi, Yunanistan’a verilmesi iki ülke arasındaki güç dengesini bozar, bu da biliniyor. Ayrıca mevcut Gazze politikası nedeniyle İsrail Türkiye’nin F-35 savaş uçaklarına sahip olmasından rahatsız olur. Bu iki ülkenin ABD’de de güçlü lobileri var. Yahudi ve Rum lobilerinin yanı sıra, Ermeni lobisinin de bu açıdan olaya yaklaşacağını düşünürsek elbette Türkiye’nin F-35 almasını istemeyeceklerdir. Bu lobilerin mevcut ABD yönetimi üzerinde büyük etkisi var. Öte yandan mevcut Başkan Biden’in öğrencilik yıllarından bu yana Yunanistan yanlısı tutumlarını da unutmamak gerekiyor. Tüm bunları bir araya getirdiğiniz de elbette ABD’nin yaptırımlarının nedeni anlaşılıyor. Ayrıca son dönemde ABD Yunanistan’dan talep ettiği her şeyi aldı. Girit’te üs kurdu. Yunanistan’ın başka yerlerinde üs kurdu. ABD bunu da dikkate alır. ABD ile masaya oturduğunuz da tüm bunları dikkate almak durumundasınız.”
Öymen bütün bunların yanı sıra son dönemde Türkiye’nin savunma sanayinde önemli adımlar attığına da dikkat çekerek, “Bunun yanı sıra unutulmaması gereken bir başka noktada Türkiye’nin kendi beşinci nesil savaş uçağını üretmeye başlaması. Türkiye’nin ürettiği milli gemiden ciddi derecede rahatsız olan ABD, Türkiye’nin kendi beşinci nesil uçağını üretmesinden de rahatsız olur. Bu nedenle Türkiye ile temasa geçerek bunların gerçekleşmesini zamana yaymak, hatta engellemek isteyebilirler. Bu da dikkate alınması gereken bir konu. Sonuçta tüm bunları en ince detayına kadar düşünmek gerekiyor. Diplomasi çok boyutlu bir konu. Buna göre hazırlanarak masaya oturmak önemli” diye konuştu.