Bilindiği gibi ABD-İran, yaklaşık iki yıldır müzakere masasındadır. Tartışılan konu İran’ın nükleer programı ve İran’a karşı uygulanan Batı ambargosunun kaldırılmasıdır. Bu müzakereler anladığımız kadarıyla olumlu bir şekilde devam etmektedir. Ancak bir yandan masada oturarak konuşan bu iki ülke, diğer yandan, Orta Doğu’da çelişkili ve karmaşık bir ilişki içindedirler. Şöyle ki; ABD, IŞİD’e karşı, İngiltere, Fransa, Almanya gibi Batılı ülkeler ile Suudi Arabistan, Katar ve Kuveyt gibi bölge ülkeleriyle birlikte yaklaşık 40 ülkelik bir koalisyon kurmuştur ama IŞİD’e karşı savaşan İran’dır. ABD, ya biz fark etmeden iflas etti, ya da bizlerle dalga geçiyor. En fazla, 5 veya 10 bin militana sahip olan; uçağı, helikopteri ve tankı bulunmayan IŞİD nasıl olur da 40 süper ülkeye kafa tutar. ABD, İsrail ve Batılı ülkelerin silahlandırdığı 100 bin kişilik Barzani’nin peşmergesi, Irak devletine ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kafa tutuyor ama IŞİD’e karşı bir şey yapamıyor. İran destekli Irak Silahlı Kuvvetleri IŞİD’e karşı savaşıyor ama bir başarı elde edemiyor. Bu normal bir durum mudur?
ABD basını sürekli, IŞİD’in başarılarını ve ne kadar güçlü ve acımasız olduğu haberlerini yapmakla meşgul. ABD yetkilileri sürekli, Türkiye’nin adını vererek IŞİD’e destek olduğunu ima etmektedirler. Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok Orta Doğulu ülkenin de destek olduğu haberleri yapılmaktadır. ABD’nin Türkiye’deki uzantıları kasıtlı bir şekilde bu haberleri pompalamaktadır. Batılı basında Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının, 50 euro karşılığında gece Şanlıurfa ve sınır bölgelerinde IŞİD militanını karşı tarafa geçirdiğini yazılmaktadır. Şanlıurfa’da IŞİD evleri olduğunu ve bu evlerde militanlar saklandığını yazılmaktadır. IŞİD’e karşı samimi olarak savaşan Irak ve İran da böyle düşünmektedir. AKP iktidarı da bunları yalanlamaktadır.
ABD, sahip olduğu Inter-Continental (kıtalararası) füzelerini, 10 bin kilometre uzağa fırlatarak sadece santim derecesinde yanılgıyla hedefi vurduğunu iddia ederken, son teknolojiyle donatılmış helikopterler ile silah ve mühimmatı; her ne hikmetse, Kürt militanlarının bulunduğu Kobani’deki araziye isabet ettiremiyor. Yanlışlıkla, kilometrelerce uzakta olan IŞİD militanlarının üstüne atıyor. Orta Doğulu halkların aklıyla alay ediyorlar. İran ve Irak yetkilileri birçok defa İsrail ve ABD’nin IŞİD’e gizlice yardım ettiğini söylemiş ancak bir türlü inandıramamıştır. Türkiye’de hiçbir basın-yayın kuruluşu, bunu yazmamıştır. Eski yazılarımıza bakarsanız biz, birçok defa benzer şüphemizi yazdık. ABD küresel bir güçtür, çıkarları için hiç beklenmeyen davranışta bulunabilir. Esas olan şey, bölge ülkelerinin bu durumu görüp ona göre politikalarını belirlemeleridir. İran bölgede, ABD’ye rağmen kendi çıkarlarına uygun bir politikayı uygulamaya çalışmakta ama gücü yetmemektedir. ABD ambargosu ve petrol fiyatlarının düşmesi, İran’ı ekonomik olarak çok sıkıntıya sokmuştur. IŞİD militanları; Rusya’yı Çeçenistan’da, İran’ı ise Orta Doğu’da özellikle Irak ve Suriye’deki politikalarında sıkıntıya sokmak için ABD tarafından kullanılmakta ve ileride de kullanma ihtimalini söylemek bir kehanet olmayacaktır. IŞİD’in desteksiz yaşaması mümkün değildir. Suudi Arabistan, ABD’nin bilgisi dışında kör bir kurşun dahi vermez, veremez. İran ve Irak yetkilileri IŞİD’in elinde çok sayıda Amerikan ve İsrail yapımı silahların bulunduğunu ilan etmişlerdir. Kürtler bir kez daha Batılılar tarafından maşa olarak kullanılmaktadır. Kürtler; sanki bölgede yeteri kadar düşmanı yokmuş gibi yeni düşmanlarla tanıştırılmaktadırlar. Biz ABD ve İsrail’e kızmıyoruz, onlar kendi çıkarları için neye inanıyorlarsa onu uyguluyorlar. Bizim kızdığımız ve üzüldüğümüz, bölge ülkelerinin her defasında Batı’nın oyununu görmemesi ve aynı tuzağa asırlardır tekrar tekrar düşmesidir. 21.Yüzyıl’da, halen mezhep savaşları yapacak kadar akılsız olan insanların yönettiği ülkelerden, rasyonel politikalar beklemek de zaten, mümkün değildir.