Türkiye bıçak sırtına oturdu

Türkiye bıçak sırtına oturdu
Dr. Eğilmez’e göre Türkiye’nin 2014 tablosu: Düşük büyüme- Yüksek işsizlik oranı. Yüksek kur - Yüksek enflasyon. Düşen cari açık - Yüksek dış finansman ihtiyacı.

Ali Babacan da yükselen kur nedeniyle özel sektörün borcunun hızla artarak 255 milyar dolara çıktığını ve Türkiye’nin diğer ülkelerden negatif ayrıştığını söyledi

Hazine eski müsteşarlarından Dr. Mahfi Eğilmez 2014 için ekonomideki durumun hiç de iç açıcı olmadığını belirtirken, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da eski müsteşarı doğruladı. Babacan, kurdaki yükselme nedeniyle özel sektörün borcunun arttığını ve Türkiye’nin negatif ayrıştığına dikkat çekti.
Dr. Eğilmez ekonomiyle ilgili saptamalarında şunları söyledi “Düşük büyüme - Yüksek işsizlik oranı. Yüksek kur - Yüksek enflasyon. Düşen cari açık - Yükselen ama denetimde kalmaya devam eden bütçe açığı. Düşük tasarruf oranı - Yüksek dış finansman ihtiyacı”.

Büyüme, potansiyelin altında 

Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, köşe yazısında  büyümenin  2011’den itibaren ivme kaybettiğine dikkat çekerek “Yedi çeyrektir büyüme oranı potansiyel büyüme oranı olarak kabul edilen yüzde 5’in altında seyrediyor. 2014 için en iyimser büyüme tahmini de (OVP’de yüzde 4) potansiyel oranın altında kalınacağını gösteriyor. İşsizlik yükseliyor. 2014’te beklenen düşük büyümenin işsizlik oranının yine % 10 düzeyinde kalmasına yol açacağı tahmin ediliyor” dedi.

Cari açık ve enflasyon 

Büyüme hızına paralel hareket eden cari açığın, büyümedeki düşüş olmadan düşüşe geçmemesi gerçeğinin ortaya çıktığını belirten Dr. Eğilmez, 2013 yılında büyümenin, 2012 yılına göre artınca cari açık da ona eşlik ettiğini  ve yüzde 7,4 oranına (ilk 11 ayın sonucu) tırmandığını yazdı. Enflasyon inişli çıkışlı bir trend izlediğine dikkat çeken Dr. Mahfi Eğilmez şunları söyledi” Yüzde 10 düzeyine geri dönmeye oldukça fazla eğilimli bir salınım içinde bulunuyor. 2012 yılında inişe geçmiş bulunan enflasyon 2013 yılında yeniden artış eğilimi içine girmiş görünüyor. 2013 yılı, TCMB’nin enflasyon hedefini de (yüzde 5,3), enflasyon tahminlerini de (en son tahmini yüzde 6,8 idi) büyük ölçüde aşarak % 7,4 olarak gerçekleşti. 

Sıkı disiplin yok

Her ne kadar 2014 yılı için TCMB’nin enflasyon hedefi yüzde 5 olsa da beklentiler bu yıl enflasyonun geçen yılki oranın altında olmayacağı yönünde. 
Dr. Mahfi Eğilmez bütçe için de “gerçek bir disiplin olmadığına dikkat çekerek şunları belirtti” 2001 krizini izleyerek hızla düşürülmeye başlanan bütçe açığı, büyümenin negatif olduğu 2009 yılında artmış, sonraki yıllarda yeniden daralmaya dönmüştür. Burada en kritik soru şudur: Bütçe açığı disiplinli bir maliye politikasının sonucu olarak mı daralıyor yoksa bir seferlik gelirler ve ithalattaki artışın yarattığı dış ticaret vergi gelirleri artışıyla mı daralıyor? Bütçe giderlerinde enflasyonun iki katı artış olması bütçenin gider yönünde o kadar da sıkı bir disiplinin söz konusu olmadığını gösteriyor. “ 

Türkiye’nin riski 18 ayın zirvesinde

Türkiye’nin beş yıllık CDS’leri 251 baz puan ile 18 ayın en yüksek seviyesini gördü. Türkiye’nin beş yıl vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti, rüşvet ve yolsuzluk iddialarıyla başlayan operasyonların piyasalar üzerinde oluşturduğu baskı ve Türk Lirası’nın yeni rekor seviyeleri görmesinin ardından 18 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. Markit verilerine göre Türkiye’nin 5 yıllık kredi iflas takas primi (CDS) Cuma günkü kapanışa göre 5 baz puan artışla 251 baz puana yükseldi. Reuters’ın anketinde TCMB’nin bugün gerçekleştireceği yılın ilk para politikası toplantısında faiz koridorunun üst bandı ve PY borçlanmasına ilişkin artış beklentisi genele yayılmıyor. Ankete katılan 16 kurumdan altısı PY ve repo faizleri ile gecelik borç verme faizlerinde artış beklerken, 10 katılımcı ise kısa vadeli bu faizlerin sabit tutulacağını öngörüyor.

Borçlar çığ gibi artıyor

Özel sektörün yurt dışına 255 milyar dolar borcu bulunduğuna işaret eden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu borcun kur arttıkça arttığını,  17 Aralık’tan bugüne Türk Lirasındaki değer kaybının bu borca yansıdığını ve bu durumun özel sektör üzerinde bir yük yarattığını ifade etti.  Babacan, şunları kaydetti: ” Bunun ne kadarı Türkiye kaynaklı, ne kadarı dışarı kaynaklı ölçmesi çok kolay değil ama son 7-8 aylık dönem baktığımızda ’Gezi Olayları’nı ve 17 Aralık sürecini yaşadık. Bunun sebebiyle Türkiye bir miktar daha negatif ayrıştı diğer gelişmekte olan ülkelerden. Bizdeki iç gelişmeler nedeniyle bir miktar negatif ayrışmamız var onu da kabul etmek lazım. Bu bir siyasi risk olarak kabul ediliyor. Siyasi riskin de bir primi oluyor, bunu faizde, kurda, varlık fiyatlarında görüyorsunuz. Çözmek için ne yapmak lazım? Siyaset kaynaklı riskleri yine siyasetin kendi alanında çözmek lazım. Siyasetten kaynaklanan bir riski sadece ekonomik tedbirlerle bertaraf etmek çok kolay değil.   Bu arada, kısa vadeli dış borç stoku, 2013 yılı Kasım itibarıyla 2012 yılı sonuna göre yüzde 28.7 oranında artışla 129.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu 2012 yılı sonuna göre yüzde 55.6 oranında artarak 17.2 milyar dolar oldu.

Memurun % 97’si inliyor

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı araştırma, kamu görevlilerinin meslek hayatlarının borç ödeyerek geçtiğini ortaya koydu.Araştırmaya göre; yüzde 97’si borçlu olan memurların yüzde 60,2’si borcunu ödeyemedi, yüzde 21,5’i ceza faizi ödedi, yüzde 4,4’ünün banka hesabına bloke konuldu. Memurların yüzde, 3,6’sı ise son 3 yıl içinde borcunu ödeyemediği için hacize uğradı. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı ’Memurların Borçlanma ve Borç Yapıları’anketine, 81 ilde farklı kurum ve kuruluşlarda görev yapan 6 bin 606 memur katıldı. Aştırmaya göre kamu görevlilerinin yüzde 97’si her ay düzenli olarak borç ödüyor. Memurların yüzde 34,4’ünün aylık harcaması 3 bin TL’nin üzerinde, yüzde 69,2’sinin evine aylık 3 bin TL’nin altında kazanç giriyor. Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin anket sonuçlarını yazılı açıklama ile değerlendiren Konfederasyon Başkanı İsmail Koncuk, “Bu anketimiz kamu çalışanlarının içler acısı durumunu bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.