Otomotivde yıkıcı iflaslar!

Otomotivde yıkıcı iflaslar!
Türkiye'de ekonomik krizin etkisiyle son bir yılda kapanan otomotiv bayisi sayısı 150'yi geçerken kapanan bayilerin büyük çoğunluğunun Türkiye’de faaliyet gösteren ilk on otomotiv markası içerisinden olması dikkat çekti.

Esat ŞENOL / YENİÇAĞ

Türkiye’deki krizin etkisi en çok otomobil sektörünü vuruyor. 2001 krizinde bayi kapanmaları ciddi boyutlara ulaşmış, birçok bayi iflas etmişti. 2001 krizinden sonra bir ivme kazanan otomobil sektörü 2008-2009 yıllarında silkelenerek hızla toparlanmıştı. 2009’dan sonra sürekli satışları artan bir grafik ile 2017’ye kadar 956.000 rakamını yakalayan sektör, 2018’de tekrar inişe geçti. 2019’da ise beklentinin 350-400 bin aralığında olacağı tahmin ediliyor.

Geçen yıldan bu yana kapanan bayi sayısının 150 adedi geçtiği ifade ediliyor. Kapanan bayilerin büyük çoğunluğunun Türkiye’de faaliyet gösteren ilk on otomotiv markası içerisinden olması dikkat çekti.

Bayiler neden kapanıyor? 7 maddede değerlendirelim:

1- Alım gücündeki ciddi düşüş: Tüketim harcamalarında hane bazı en büyük harcama konuttan sonra otomobile yapılıyor. Bununla birlikte insanların en kolay ertelediği harcama kalemi de otomobili oluyor. Zorunlu olarak otomobilini değiştirmek isteyenler ise ilk önce ikinci ele yöneliyor.

2- Araç kredilerindeki yüksek faiz: Sıfır otomobil alırken insanların en çok başvurduğu finansman yöntemi taşıt kredisi kullanmak. Faizlerdeki yüksek maliyet, otomobil alacak olanları otomobil almaktan vazgeçiriyor.

3- Dövizle filo kiralamanın yasaklanması: Geçtiğimiz yılın ağustos ayında döviz krizi ile başlayan ve faiz artırımı ile devam eden süreçte, 16 Kasım 2018 tarihinde “Türk Parasının Kıymetini Koruma” tedbiri alınmıştı. Tamamen dövizle ithal edilen araçların bir sonraki alımı da dövizle devam etmek zorunda; çünkü tüm araçlar ithal, tüm girdiler ithal, filo firmalarının aldığı kredilerin de büyük çoğunluğu ithal… Bu durum filolarda toplu alımlarının durmasına sebep oldu. Bu da tam olarak gıda fiyatlarındaki artışı zabıtaların denetlemesi ile kontrol altına almaya çalışmaya benziyor. (Filo kiralama sektöründeki sıkıntı ile alakalı geniş çaplı bir yazı kaleme alacağım.)

4- Pahalı yatırım: Otomotiv sektörü hizmete yönelik bir sektör olduğu için, ana yollar üzeri arsalara nitelikli, yüksek metrekare inşaat yapılması ve plazalar için stok alanları gerekiyor. Plazaların kuruluşunda ciddi bir ekipman harcaması ve mimari harcama yapılıyor.

5- 800 bin rakamı: Otomobil sektöründeki bayilerin ayakta kalabilmeleri için 800 bin satış adetinin altına düşmemeleri gerekiyor. Ayrıca satışta ve satış sonrasında hizmet veren insan kaynakları nitelikli iş gücünden oluşuyor. Dolayısıyla satış adetleri ve servis araç girişleri belli bir rakamın altına düşünce cepten yemeye başlıyor.

6- Abartı ve niteliksizlik: Otomobil bayilerinin birçoğu bayiliği kartvizit için açıyor. Taşra haricindeki bayilerin % 80’ini gittiğinizde bayide bulamazsınız. Firma sahipleri, kendilerini tamamen distribütöre teslim etmiş, distribütör de kurumsallık kılıfı altında profesyonellere bırakmış. Dolayısıyla sektör ciddi bir gider israfının altında inliyor. İddia ediyorum tüm plazalarda, yeterli çalışan sayısının 2 katı kişi çalışıyor. Bu sebeple de maliyetler artıyor. Yani işini bilen, işe hâkim bayi sahibi sayısı çok az.

7- Düşük kâr marjı: Bir vali abim var, merdivenlerde patırtı çok, içeri giren kimse yok. Müşteri 250 bin TL’lik araç alıyor, bayiye 2 bin TL kalıyor. Bu sebeple ne olursa olsun bir ekosistem yaratamadığınız zaman bir işletmenin ayakta kalması çok zor.