298 Sayılı "Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun"un 80'inci maddesi uyarınca, bugün saat 18.00'e kadar seçimler ve seçim sonuçlarına dair tahmin ve yorum yapmayı engelleyen yayın yasağı var.

O yüzden bugün bu köşede seçim yazısı yer alamayacak olsa da aylardır seçimden başka bir şey konuşamaz hale gelmiş bizler, sanıyorum, yarından sonra da daha uzun süre bu seçimleri konuşmaya devam edeceğiz.

Dilerim, tüm bu süreç, demokrasi ve hukuk sınırları içerisinde saygı ve hoşgörü ortamında geçer.

Oy verelim, oyumuza sahip çıkalım…

Pazar Okuması

Değerli okurlarım, son zamanlarda özel olarak ilgimi çeken Latin Amerika edebiyatında çok önemli yer tutan bir kitaptan bahsetmek istiyorum sizlere:

Juan Rulfo'nun "Pedro Paramo" adlı romanı.

'Latin Amerika'nın en iyi romanı' olarak geçen, ünlü yazar Gabriel Garcia Marquez'e ilham olan bu kitap, olayları kronolojik bir sırayla anlatmadığı için zaman kavramının sınırlarını zorluyor. Bunu belirtiyorum, çünkü okuduğum baskı (Doğan Kitap) yalnızca 150 sayfa olmasına rağmen, kolay okunan bir kitap değil.

Ancak ön perdede sıradan bir konu gibi görünen 'babasını arayan evlat' hikâyesinin arka planında yaşanan Meksika devrimi, bu dönemde kırsal kesimde yaşanan ahlaki çöküş ve toplumsal yapıdaki çürümüşlük hikayeyi derinleştiriyor.

Parayla rahiplere günah bağışlatanların, sahip olduğu güçle kanunları kendi koyan ve uymayanları da cezalandıranların olduğu toplumdaki adaletsizlik, ahlaksızlık ve yoksulluk esas hikayedeki baba-oğul ilişkisini daha farklı bir yere taşıyor.

Okumanızı tavsiye ederim.

Şimdiden keyifli okumalar…