Dünyada 7 milyondan fazla insan bu hastalıkla mücadele ediyor. İşte belirtileri

Dünyada 7 milyondan fazla insan bu hastalıkla mücadele ediyor. İşte belirtileri
Nörolojik bir hastalık olan ve kalıcı tedavisi bulunmayan Parkinson hastalarında sık görülen kas ve kemikteki kuvvet kaybının önlenmesi, yürüme ve denge sorunlarının giderilebilmesi için düzenli egzersiz programları öneriliyor.

Editör: Osmancan Erok

Beynin bir bölgesini etkileyen ve kronik bir hastalık olarak tanımlanan Parkinson... Beynin bir bölgesini etkileyen ve kronik bir hastalık olarak tanımlananıyor.

Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Zülküf Önal, Dünya Parkinson Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. İşte hastalıkla ilgili bilinmeyenler....

50 YAŞ ALTINDA NADİREN GÖRÜLÜYOR

Önal, hastalığın nadiren 50 yaş altındakilerde de gözlenebildiğini ifade ederek; hastalığın genellikle genetik geçişli olmadığını, kadın ve erkekleri eşit oranda etkilemekle birlikte erkeklerde görülme sıklığının biraz daha fazla olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Önal, parkinsonun, vücutta hareketleri kontrol eden sinir hücrelerinin ölümüne neden olduğunu ve bunun da hareketlerde güçlük, yavaşlık ve titreme gibi belirtilerin ortaya çıkmasına yol açtığını bildirdi.

BELİRTİLERİ NELER?

Parkinsonun, hareketlerde yavaşlama, yüzde ifadesizlik, kaslarda sertlik ve gerginlik, kolların yürürken görülen serbest hareketlerinde azalma ve titreme ile kendini gösterdiğini aktaran Önal, yakınmaların zamanla artacağını belirterek; günlük yaşamını etkileyecek düzeyde kötüleşmenin uzun yıllar sürebileceğini anlattı. 

Önal, belirtilerin beyinde tutulan bölgeye göre farklılık gösterebildiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

-Yüzde ifadede azalma, göz kırpmada azalma görülür. İnce hareketlerde bozulma, özellikle ayakkabı bağlamakta veya düğme iliklemekte güçlük olabilir. Yazı yazma bozulur, imza dahi atılamayabilir.

-Dengesizlik ve sık sık düşmeler olmaya başlar. Konuşma yavaş ve tekdüze hale gelir. Yutma güçlüğü zorlaşır ve ağız kenarından salya akmaya başlar.

-Ayrıca bazı hastalarda zaman ilerledikçe kabızlık, idrar kaçırma, hayal görme, aşırı terleme, cinsel sorunlar, koku alma bozukluğu, uyku bozukluğu, kilo kaybı, ağrı, depresif ve kaygılı ruh hali gelişebilir.

-Zaman zaman bazı hastalarda davranış bozuklukları görülmeye başlar, aşırı kumar oynama isteği, aşırı yemek yeme gibi sorunlar görülebilir."

"DÜZENLİ EGZERSİZ ÖNEMLİ"

Dengenin sağlanabilmesi için düzenli egzersizlerin önem taşıdığını ifade eden Önal, her gün 45 dakika tempolu yürüyüş ya da el-kol bacak hareketlerini sağlayan egzersiz yapılarak hem eklem ve kemik sağlığının korunduğunu hem de halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin hormonunun salınımının artarak mutluluk seviyesinin yükseldiğini kaydetti.

Önal, "Egzersizle vücudun doğal olarak sahip olduğu endorfin denilen hormon düzeyleri artırılarak, hastalıkta görülen depresyon, iç sıkıntısı, hayattan kopma gibi hal ve durumlar da düzeltilebiliyor." diye konuştu.

Önal, Parkinson hastalığı tedavisinde ana prensibin hastanın toplum içinde kendini iyi hissetmesi ve günlük yaşam aktivitelerini yardıma ihtiyaç duymadan ve zorlanmadan gerçekleştirebilmesi ve hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra egzersiz programlarını da aksatmaması olduğunu dile getirdi ve ekledi: Henüz onaylanmış yeni bir ilaç da piyasaya sürülmedi.