Pınar Gültekin davasında gerekçeli karar. Karara gerekçe yazılmış

Pınar Gültekin davasında gerekçeli karar. Karara gerekçe yazılmış
Muğla’da Cemal Metin Avcı tarafından öldürülen Pınar Gültekin cinayetinde mahkemenin gerekçeli kararı açıklandı. Mahkeme heyeti haksız tahrik indirimine dayanak olarak Gültekin’in arkadaşının verdiği ifadeyi, sanığın canavarca hisle hareket etmediğini ve delilleri yok etmek amacıyla yakma eylemini gerçekleştirdiğini vurgulandı.

Muğla''da üniversite öğrencisi 27 yaşındaki Pınar Gültekin''i boğduktan sonra varile koyup yakan Cemal Metin Avcı''nın ''canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme'' suçundan yargılandığı davada aldığı ''haksız tahrik indirimi'' Türkiye''nin tepkisine neden olmuştu. Karar birçok kesim tarafından eleştirilirken Muğla 3. Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıklandı.

Mahkeme heyeti, Pınar Gültekin’in sanık Cemal Metin Avcı’yı tehdit ettiğini savunarak, haksız tahrik indiriminin gerekçesini şu sözlerle anlattı:

"Cemal Metin’in de maktulün söz konusu haksız fiil içeren davranışlarından duyduğu öfke ile maktule yönelik söz konusu suçu işlediği dikkate alındığında haksız tahrik hükümlerinin uygulama şartlarının tamamının gerçekleştirdiği kuşkuya yer verilmeyecek şekilde sabittir.”

Gerekçeli kararın devamında, "Böylelikle tanık Ceren''in aşamalarda alınan yeminli beyanları, maktulün kız kardeşi Sibel Gültekin''in mahkememizce hükme esas alınan Ula İlçe Jandarma Komutanlığında alınan beyanı, taraflar arasında para yatırma tarihleri dışında hiçbir görüşme bulunmadığı ve maktulün hesabına kartsız para yatırma işlemlerinin sanık tarafından gerçekleştirildiği hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde; maktulün sanık Cemal Metin''i aralarındaki evlilik dışı ilişkiyi eşine ve çevresine söyleyeceğinden bahisle tehdit ederek sanık Cemal Metin''den menfaat temin ettiği, maktulün söz konusu eylemlerinin öğretide ve yargısal içtihatlarda açıklama tehdidi ile menfaat temini olarak tanımlanan TCK''nın 107. maddesinde düzenlenen şantaj suçunu oluşturduğu, TCK''nın 107. maddesinde düzenlenen ve konusu suç oluşturan fiillerin ise haksız bir davranış olduğunun izahtan vareste olduğu, sanık Cemal Metin''in de maktulün söz konusu haksız fiil içeren davranışlarından duyduğu öfke ile maktule yönelik söz konusu suçu işlediği dikkate alındığında mahkememiz yargılamasına konu somut olayda TCK''nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulama şartlarının tamamının gerçekleştiğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde sabit olduğu gözetilerek mahkemece sanık hakkında verilen cezada TCK''nın 29. maddesi uyarınca indirim yapılmıştır." denildi.

GÜLTEKİN AİLESİNİN AVUKATINDAN AÇIKLAMA

Rezan Epözdemir, NTV''de gerekçeli kararı değerlendirdi.

''Hayatında böyle bir gerekçe görmediğini'' söyleyen Epözdemir, yazılanlar ''''utanç vericidir'''' dedi ve sözlerine şunları ekledi:

''''Pınar Gültekin''in öldürülmesine ilişkin Adli Tıp''ın raporu var, hayattayken yakıldığına dair. Biri bana söyleyebilir mi, bir kadına daha ne yapılması gerekiyor da canavarca his olarak kabul edildi. ''''

OTOPSİ RAPORUNDA HAYATTAYKEN YAKILDIĞI ORTAYA ÇIKMIŞTI

Pınar Gültekin’in Adli Tıp Raporu günlerce konuşulmuştu. Dava dosyasına giren Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu raporunda Gültekin’in boğaz ve çene kısmına 7 defa iple bağlandığı ve yaşıyorken yakıldığı tespit edilmişti.

Pınar Gültekin’in dosyaya ulaşan otopsi raporuna göre, ölüm nedeni tam olarak belirlenemedi. Ölüm sebebinin kesin olarak belirlenmesi için olay yeri incelemesi bulguları ve görüntüleri içeren adli tahkikat dosyası Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Belgeleri ve ifadeleri inceleyen Adli Tıp Üçüncü Üst Kurulu 27 sayfalık hazırladığı raporda Pınar Gültekin’in yakılmadan önce canlı olduğunu makroskobik, mikroskobik ve toksikolojik bulgulara dayanarak belirledi.

Kurul raporunda şu görüşlere yer verilmişti:

“Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi Toksikoloji Şubesi’nde yapılan incelemelerde, epidural hematom (ısı hematomu) ve saçlı deri hematomunda yüzde 14.9 karboksihemoglobin (COHb) tespit edildiği dikkate alındığında, kişinin hayatta iken yangına maruz kaldığı belirlenmişti. Kişinin ölümünün boyun basısına bağlı mekanik asfiksi ve yanığın müşterek etkisi sonucu meydana gelmiş olduğu, ölümden sonra geçen sürenin belirlenmesinde kullanılan postmortem değişimlerin ileri derecede yanma ve doku kayıpları nedeniyle değerlendirilemediği, mevcut verilerle kişinin ölüm zamanının bilinemediği ortaya çıkmıştır” denildi.

Raporda, ayrıca, Gültekin’in cesedinin boyun ve çene kısmına 7 defa halatın geçirilerek bağlanıp sürüklenerek varile konulduğu belirlendi. Cesedin dibe inmesi için beton konulduğu bildirildi.

Gerekçeli kararın bir sayfası:

İlgili Haberler