Prof. Dr. Cevdet Bozkuş AKP’nin 21 yılda geldiği noktayı yazdı

Prof. Dr. Cevdet Bozkuş AKP’nin 21 yılda geldiği noktayı yazdı
Bir önceki yazımda siyaset nedir ve nasıl olmalıdır. Dünyadan örnekler vererek açıklamaya çalıştım. Bir ülkenin gelişmesi ve kalkınmasında dürüst siyasetin ne kadar önemli olduğunu ifade etmeye çalıştım. Ülkemizin bugünkü geldiği noktada elbette ki siyasetin rolü olmuştur.

Çok partili sisteme geçtikten sonra hükümet olan partiler ülkenin bugünkü durumundan sorumludurlar. Bugün ülkemizin geldiği noktayı beğenen çok az bir kesim var. Onlarda var olan sistemden faydalanan çıkarcılardır.

Ülkemizde siyaset ne yazık ki bir rant kapısı olarak görülüyor. Partilerin merkez yönetimi ve teşkilatlarında bulunan siyasetçilerin çoğunluğu bu anlayışta. Dürüst ve ahlaklı siyasetçilerin uzun süre siyasette kalmadıkları görülür. 2002 de iktidar olan AKP’yi kimler kurdu, bugün kimlerle devam ediyor. Bana göre iktidarın icraatlarında rahatsız olan dürüst siyasetçiler çoğunlukla ayrıldı. Zaten kendileri de neden ayrıldıklarını anlatıyorlar.

Siyasi ortamda ülke sevdasından çok sen-ben kavgası, kişisel hırslar, partiyi ele geçirme çabaları hep ön plana çıkmıştır. 1980 askeri darbesi ülkedeki siyasi partilere de darbe vurmuştur. Önemli siyasi liderleri siyaset dışına atmışlardır. Sonradan kurulan partiler ve aralarındaki çekişmeler, bölünmeler kavgası bazılarının işine gelmiştir. Ülkenin gelişmesi, kalkınması bir tarafa bırakılmış, gereksiz siyasi çekişmelere girerek sonradan şekillenecek siyası yapılanmaya sebep olmuşlardır. O zamanki parti liderlerinin siyasi bencillikleri sonucunda ülke siyaseten onarılmaz bir sürece girmiştir. Yıl 1994 yerel seçimleri ve en büyük ilimiz İstanbul Belediye Başkanlığı seçim sonuçları;

RecepTayyip Erdoğan(RP) %25.19 Belediye Başkanı olmuştur.

İlhan Kesici(ANAP) %22.14

Ömer Zülfü Livaneli(SHP) %20.30

Bedrettin Dalan(DYP) %15.46

Necdet Özkan(DSP) %12.38

Bu sonuçlarda merkez sağ iki partinin (ANAP-DYP) toplam oyu %37.60, merkez sol iki parti (SHP-DSP) %32,68 olmasına karşın R.Tayyip Erdoğan %25 ile İstanbul belediye başkanı oldu. Bu sonucun vebali o zamanki ANAP; DYP; SHP VE DSP partilerinin genel başkanları ve parti üst yönetimleridir. Artık ülkede yeni bir siyasi dönem başlamış ve bu günlere gelinmiştir.

İstanbul yerel seçiminden ders almayan partiler ve 2002 genel seçimlere giderken aynı hatayı yapışlar, birbirine yakın partiler ayrı ayrı seçime girerek, bile bile ülkeyi bugünlere getiren AKP ye teslim etmişlerdir. İşte 2002 genel seçim sonuçları;

AKP %34.28 363 milletvekili

CHP %19.39 178 milletvekili çıkarmışlar.

Diğer partiler % 10 barajına takılarak

DYP %9.54

MHP %8.36

GP %7.25

DHP %6.22

ANAP %5.13 oy oranları ile meclis dışında kalmışlardır. Baraj altı kalan partilerin yönetimleri acaba şimdi hata yaptık diyebiliyorlar mı. Yoksa hala kendilerini mi savunuyorlar. Siyaset ülke ve halk için yapılır. Şahsi hırsları ile siyaset yapanların hataları ülkeye çok pahalıya mal olmuştur. Ekonomik göstergeler bunu açıkça gösteriyor. Nisan 2023;

Dış borç 453 milyar dolar

Enflasyon %50,51(TÜİK e göre)

Dolar 19,47 TL

Soğan 20-30 TL aralığında. O türkü gerçek oldu. Yiğit Muhtaç oldu kuru soğana.

Halkımızın büyük çoğunluğu ekonomik olarak sıkıntı içinde ve geçinmekte çok büyük güçlük çekiyor. Büyük şehirlerde kiralar gelirlerin üzerine çıkmıştır. Bu durumda yeni bir seçime gidiyoruz. Yine kaprisli ve ihtiraslı sorumsuz siyasetçiler sahnede. Ülkeyi ve halkı zerre kadar düşünmeyen bu siyasiler 1994, 2002 seçimlerine dikkate alarak hatalarından dönmeleri elbette bekleniyor. Parti üst yönetimleri de adaylarına bir baksınlar. Halk da karşılığı olmayan üst sıra adaylar koymuşlar. Halkla inatlaşmak doğru değildir.

Sonuç olarak ;

1. Atatürk'ten sonra gelen siyasetçiler ülkede iyi bir yönetim sistemi kurmak yerine iktidar olmak adına popülist politikalar üretmekten başka bir şey yapmamışlardır.

2. 1994-2002 yılları arasındaki bazı merkez sağ ve merkez sol siyasi liderlerin sorumsuz anlayışları sonucunda ülkeyi yanlış ellere teslim etmişlerdir. 2002 den sonra ise silinmiş gitmişlerdir.

3. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele edeceğim diye iktidara gelen ve 21 yıldır bu ülkeyi yöneten siyasi iktidar yoksulluk, yolsuzluk, yasaklarda zirve yapmışlardır.

Demokratik bir ülkede siyaset hep olacaktır. Ancak siyaset ve siyaset kurumları artık bir öz eleştri yaparak sorumlu siyaset anlayışı içinde ülkenin sorunlarını tartışmalı ve çözmeliler. Bunun için;

1. Siyasi partiler lider partileri olmaktan çıkmalı, demokratik bir anlayışla yönetilmelidir.

2. Teşkilat yapıları buna göre yeniden yapılanmalıdır.

3. Belediye başkan ve milletvekili adaylarını gizli kamuoyu yoklamaları ile vatandaşın belirlediği adaylar olmalı.

4. Türkiye Büyük Millet Meclisi, parti genel başkanına biat eden vekiller yerine ülkenin ve milletin menfaatlerini gözeten vekillerden oluşması sağ duyulu her vatandaşın beklentisidir.