Merhaba değerli okurlarım;

Respiratuvar sinsisyal virüs grip, nezle, soğuk algınlığına benzer şikayetlere neden olduğunu uzmanlar dile getiriyor. Tedavisinde gecikme olursa solunum yolu enfeksiyonu akciğerleri sıkıntıya düşürebilir.

Her yaş grubunu tehdit eden sağlık sorununun çocuklarda sık görülmesine ilişkin, konunun uzmanı çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Lala Jalilova önemli bilgiler paylaştı.

RSV Nedir?

İlk olarak 1956 yılında izole edilen respiratuvar sinsisyal virüs (RSV), paramiksovirüs ailesinden zarflı bir RNA virüsüdür. Başlıca A ve B olmak üzere iki alt grubu ve çok sayıda suşları vardır. Etken, kış mevsimi ve bahar mevsiminin ilk aylarında daha sık görülmektedir.

RSV belirtileri nelerdir?

RSV enfeksiyonları nezle benzeri belirtilerle (kuru öksürük, yüksek ateş, dehidrasyon, burun akıntısı, hırıltılı solunum, emmede azalma ve nefes darlığı) kendini gösterir

RSV hangi hastalıklara neden olur?

RSV enfeksiyonları iki yaş altındaki çocuklarda (sıklıkla 3-4 aylık süt çocuklarında) pnömoni, bronşiyolit, trakeobronşit ve krup, daha büyük çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE), yenidoğan döneminde ise,çoğunlukla sepsis benzeri huzursuzluk, ateş, emmede azalma gibi atipik bulguları ile karşımıza çıkar.

RSV'de risk faktörleri nelerdir?

RSV'ye bağlı enfeksiyonlar prematüreler, doğumsal kalp hastalığı, immün yetmezlik, kronik akciğer hastalığı olan çocuklar morbidite ve mortalite açısından yüksek risklidir. RSV ayrıca okul, kreş ve hastanelerde yenidoğan üniteleri gibi toplu yaşam alanlarında salgınlara neden olabilmektedir.

RSV nasıl bulaşır?

RSV bulaşması öncelikle virüs içeren sekresyonlar veya eşyalara temas ile gerçekleşir. İkinci bulaşma damlacık aerosolleri ile oluşur.

RSV tanısı nasıl konmaktadır?

RSV enfeksiyonlarının tanısı virüsün hücre kültüründe izolasyonu, viral antijenlerin ya da viral nükleik asitlerin saptanması gibi direkt yöntemlerle yapılmaktadır.

RSV tedavi yöntemleri nelerdir?

RSV'nin spesifik bir tedavisi yoktur. Semptomlara göre destekleyici tedaviler uygulanmaktadır. Sıvı kaybının yerine konması, solunumun dikkatle değerlendirilmesi ve oksijen desteği, üst solunum yolu aspirasyonu ve gerekirse solunum cihazına bağlanma uygulanması gerekebilir. RSV bronşiti sonrasında kulak iltihabı veya bakteriyel akciğer enfeksiyonu gelişirse antibiyotik kullanılır, bubnun dışında antibiotik etkisi söz konusu değildir. Ağır seyirli vakalarda hastane yatışı ile takip sıkça uygulanan bir durumdur. Özellikle 6 aylıktan küçük bebeklere tanı durumunda hastane yatışı önerilmektedir.

RSV 'den korunmak için neler yapılabilir?

RSV'ye karşı geliştirilen bir aşı bulunmamaktadır. RSV'nin bulaşma yoluna yönelik alınacak tedbirler RSV'nin bulaşmasını ve dolayısıyla hastalığın gelişmesini önleyebilir. Eller sık sık ve bol sabunlu suyla yıkanmalıdır. Öksürük veya hapşırma anında ağız ve burnun kapatılması son derece önemlidir. Maske takmak ve kişilerle münasebetlerde mesafe bırakmak bulaşı önler. Yine bu doğrultuda, kalabalık ortamlara mümkün olduğunca girilmemelidir. Havlu gibi ortak kullanılmaya müsait eşyaların mümkün olduğunca bireysel kullanılmasına özen gösterilmelidir. Temasın yoğun olduğu yüzeyler sık sık dezenfekte edilmelidir. RSV bulaşının yoğun olduğu mevsimsel dönemlerde, mümkün oldukça çocuklar bakımevi ve kreşlere bırakılmamalı veya buralarda geçirdikleri süre sınırlandırılmalıdır. Sigara tüketimine son verilmelidir. Sigara dumanının solunması, bebeklerde RSV enfeksiyonu riskini artırır.