İstanbul’da Büyükçekmece Belediyesi’nce düzenlenen törene katılan Müjdat Gezen, Orhan Alkaya, Mete Alpman, Enver Aysever; sanatçıyla ilgili anılarını anlattılar. Oğlu Aydın Ilgaz’ın da konuştuğu etkinlikte; Moda Sanat Tiyatrosu Ilgaz’ınhayatından, Müjdat Gezen SanatMerkezi oyuncuları da HababamSınıfı’ndan bazı sahneleri canlandırdı.İstanbul’daki bir başka anma programı iseMaltepe Belediyesi’nce düzenlendi. Burada da kürsüye çıkan Aydın Ilgaz, babası için HababamSınıfı’nın 50’nciyılı dolayısıyla, KültürBakanlığı’yla ortak hazırladıkları belgeseli izlettirdi. Hasta yatağında kelepçeli
Oğul Ilgaz konuşmasında; verem tedavisi görürken, hastane yatağına kelepçeyle bağlanan, Sabahattin Ali ve Aziz Nesin’le Marko Paşa dergisini çıkartan, ailesine kendi yüzünden zarar gelmemesi için eşinden boşanan, yazdıklarından dolayı hapse düşen babasından ayrı geçen yılların zorluğuna değindi. Sonra da onun en bilinen eseri Hababam Sınıfı’nın öyküsünü şu cümlelerle anlattı: Aksaray’daki Pertevniyal Lisesi’nde okuyordum. Her okul dönüşünde babam, ne yaptığımı sorardı. Ben de ‘O hoca bunu, öteki hoca şunu yaptık. Biz de böyle davrandık’ diye anlatırdım. O zamanlar, Stepne takma ismiyle yazıyordu.” diyen Aydın Ilgaz; şöyle devam etti: “O da bunları ertesi gün, başka isimler kullanarak; sütununda “Hababam Sınıfı” diye yazardı. Kimse de benden şüphelenmezdi. Biz sinemada hep komik hallerini gördük. Aslında bu romanında, Türkiye’de o devirdeki sınıf ayrılıklarına dikkat çekmek istemişti. Tek derdi pisi pisine ölen çocuklar, ekonomik nedenlerle okuyamayan insanlardı