Rus Dış İstihbarat Başkanı’nın şikâyeti!

Rus Dış İstihbarat Başkanı’nın şikâyeti!

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, Russia Today ve Sputnik'ten korkan Batı'nın meseleyi dekoder ve uydu antenleri yasaklamaya kadar vardırdığını belirtti.

Peki ama Rusya’nın küresel sansüre bir cevabı yok mudur?

***

11. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı'nda konuşan Narışkin, Batı'nın hoşnut olmadığı görüşlerin yayılmasını önleme girişimlerine değindi.

Narışkin, “ABD'liler ve Avrupalılar, hâkim söylemi bozan alternatif bakış açılarının ülkelerinde yayılmasını sert şekilde engelliyor. Sadece geniş bir takipçi kitlesine sahip RT ve Sputnik haber ajanslarına değil, Batı'nın yalancı yarı resmî yayın organlarına karşı çıkan küçük medya kaynaklarına bile yaptırım uyguluyor" dedi.

En azılı Rusofobik ülkelerden bazılarında yasa dışı ilan edilen içeriklerin görüntülenmesine ceza verilmeye başlandığını kaydeden Narışkin, "Radio Liberty kurucuları, hem dekoderleri hem de uydu antenleri yasaklama noktasına geldi" ifadelerini kullandı.

***

Sorun, konuya sadece Rusya açısından bakılsa bile bu şekilde ele alınamaz!

Zaten konu sadece Rus medyasına karşı uygulanan Batı ambargosu değildir. Mesela, Dünya Sağlık Örgütü’nün bütün dünyada ilan ettiği pandemi politikalarına eleştiri yapan hemen herkes sosyal medyada sansür edildi ve bazı platformlarda sansür hâlâ devam ediyor!

Rus istihbaratı, bu durumu doğru değerlendirmiş olsaydı, şimdi Rus medyasına uygulanan engellemelerin önünü o zaman kesmiş olurdu.

***

Rusya, ABD’nin kendi kurduğu El Kaide örgütünü bahane ederek Afganistan’ı işgal etmesine yardımcı bile oldu.

ABD, Afganistan’da Sovyet işgaline karşı silahlı direnişi örgütlemiş, Türkiye’de de ana fikri aynı olan benzer bir proje uygulanmıştı. Mehmet Ali Birand’ın, “Sovyetler Birliği neden dağıldı?” sorusuna dönemin son KGB Başkanı, “Güneyimizdeki sivil direnişi kırmadığımız için” diye cevap vermişti...

Şimdiki Batı merkezli medya sansürü de esas olarak küresel boyuttaki saldırılara karşı duran sivil direnişi kırmak içindir. Narışkin’in, konuya sadece Rusya açısından bakması, ülkesine bir fayda getirmez. Rusya’nın, küresel saldırıya verilecek bir küresel cevabı olması gerekir!

***

Batı merkezli sansürcülük ve engelleme girişimleri hakkında yıllar önce Balkar Türklerinden Örüzlan Bolat’ın bir değerlendirmesi vardı.

Bolat, “Yaşadığımız sorunların en önemlisi, gün geçtikçe dünyamızı saran ve böylelikle onu boğan, şiddet biçimi olan yalanları, uydurma haberleri yok etmektir” diyordu. Bolat, Immanuel Kant’ın “amaçları açıklıkla bağdaşmayan eylemler hukuk dışıdır” sözünden yola çıkıyordu ama bütün bu sorunların hakkından “evrenli bilinci”yle gelinebileceğini söylüyordu.

O yıllarda küreselleşme tartışmalarına giren Sevginaz Hamevioğlu ise “Küreselleşme ve uluslar üstü birliklerin oluşturulma fikri, yeni ortaya çıkmış bir olgu değildir. Orta Çağ’da, Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından 'dünya devleti' kurulma fikri, ilk defa ortaya atılmıştır. Yine Kant tarafından yaklaşık 200 yıl önce, ulusal orduların dağıtılarak, federasyon kurulması fikri savunulmuştur. Bu bilgilerden yola çıkarak küreselleşmeye, temelleri Orta Çağ’da atılan ve dünya üzerinde kutupların sona erdirilmesiyle hayatiyete geçirilmek istenen, yeni bir sömürü yoludur diyebiliriz.” tespitinde bulunmuştu.

***

Şimdi G-20 liderler zirvesinin, “Tek Dünya, Tek Aile, Tek Gelecek” sloganı ile toplanacak olması ve Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Schwab’ın büyük ulusların "kabinelerine sızmış" olmakla açıkça övünürken BM’nin “Gündem 2030” hedeflerini gerçekleştirilmesine engel olma çabalarına dikkat çekmesi karşısında, Rus istihbaratının, Batı sansüründen şikâyet etmesinin anlamı nedir?

Rusya, G-20 liderler zirvesine katılmayabilir ama “Tek dünya” sloganına bir cevap da vermiyor! Bu da Rusya hakkında küresel ölçüde şüphe uyandırıyor!

Yazarın Diğer Yazıları