Sanayide kan kaybı!

Nisan ayında, sanayi üretim endeksi bir yıl öncesi aynı aya göre yüzde 31,4 oranında düştü...  En yüksek düşüş ise yüzde  49,3 ile sermaye  mallarında oldu. Sermaye malları Üretimde yer alan makine, alet, bina, bilgisayar gibi ekipmanların üretimidir. Sermaye malları üretiminde agresif düşüş, önümüzdeki dönemler için sanayi üretimini olumsuz etkiler.

2005 baz yılına göre (100), sanayi üretim endeksi 2020 Nisan ayında 79,3 oldu. İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı da yüzde 61.6 oldu.

Sanayinin agresif düşüşünü elbette pandemi etkiledi. Ancak zaten öteden beri biriken sorunlarda bu  düşüşü hızlandırdı.

NİSAN 2020 SANAYİ ÜRETİM ENDEKSİ

 

Yıllık yüzde değişme

Sanayi üretimi

       -31,4

İmalat sanayi

       -33,3

Aramalı

       -27,9

Sermaye malı

       -49,3

Gıda ürünleri imalatı

       -10,1

Aslına bakarsanız bütün dünyada küreselleşme döneminde; sanayi sektörü spekülatif  karlar sağlayan finans sektörünün  baskısı altında kaldı. Türkiye de ise bu sektörel denge sanayi sektörünün aleyhine daha  çok bozuldu. Çünkü Türkiye'de, planlama, yabancı sermaye kontrolü yoktur ve piyasaya spekülasyon hakimdir. Mamafih, 2009  krizinden  önce bütün medya ''Sanayici de faizci oldu'' diye yazardı.

2012 sonrasında durum değişti, kur artışları, 2018 kur şoku bu defa sanayiciyi zor durumda bıraktı, zira sanayi üretiminde ithal girdi oranı yüksektir. Üretmek için ithal girdi gerekiyor... İthal girdi de kur arttığı için TL karşılığı olarak daha pahalı oldu. Sanayicinin üretim maliyetleri arttı. Aynı  zamanda Türkiye'nin uluslararası piyasalarda yüksek riski nedeni ile ithalatın finansman maliyetleri de arttı. Yine kur şoku sanayicinin ithalat için aldığı dış borçların çevrilmesini zora soktu. Bu nedenledir ki, geçen ve önceki yıllarda birçok sanayici konkordatoya ve  borç yapılandırmasına gitti. 

İktisatta temel kuraldır: ''Bir ülkenin kalkınması ve istihdam yaratması için, sanayileşmesi ve sanayide yatırım yapması gerekir." Güney Kore ve Çin, tarımda atıl kalan ve daha  ucuz olan  işçi transfer ederek büyüme sağlamıştır. Bizde tarımdan şehre gelenler, işsiz mahallerin sayısını artırmıştır. Çünkü istihdam için yatırım yapılmıyor.

Türkiye sıcak para, kur tuzakları ve popülist politikalar nedeni ile 7 çeyrektir yatırımlar daraldı. 2016 ile 2017 yılları hariç, sanayi sektöründe büyüme oranları GSYH büyüme oranlarının altında kaldı.  (Aşağıdaki grafik ) 

Ne yapmalıyız?

1. Planlama yaparak; devlet desteklerini etkinlik kriterlerine göre ve popülizmden uzak olarak planlamalyız.

2. Sanayi odaları, sanayi meslek kuruluşlarını ve özellikle odalar Birliğini siyasi vesayetten uzak tutmalıyız.

3. Sanayide ithal girdi oranını düşürmeliyiz. Bunun için içerde yatırım ortamının hukuki ve demokratik altyapısını yeniden kurmalıyız ve teşvikleri bir süre bu alanda yoğunlaştırmalyız.

4. Devlet gerekirse piyasaya girerek, piyasada oligopol yapıları, stok kartellerini kırmalı ve rekabetin önünü açmalıdır. Telekom gibi Altyapı tekelleri, enerji ve dağıtımı gibi doğal tekeller devletleştirilmelidir.

Yazarın Diğer Yazıları