2021 yılı da tıpkı 2020 gibi ekonomi açısından hayırlara vesile olmayacak. Çünkü bugüne kadar az ya da çok, dışa bağlı üretim sisteminden, inşaattan, tekstilden yiyenler/içenler için hesabı ödeme vakti geldi çattı. 

Sürekli vurguladığımız 'tüketime dayalı büyüme' modeli iflas etti. İthalatçı anlayış Merkez Bankası'nda rezerv bırakmadı. Üretmek için dış girdiye olan ihtiyaç ise zehirli bir hançer gibi kurları yukarı çıkarttı. Üstüne bir de iç ve dış siyasetteki yanlışlar yatırımcı güvenini bitirdi. Bütün bu etkiler birleşip dolar/TL ve euro/TL'de rekorlara neden oldu. Artan kurlar girdi maliyeti ile 'enflasyon tsunamisi'ne neden olacak derken yanılmadık.

Bakınız, TUİK 3 Kasım Salı günü enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre Ekim 2020'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık %11,89, aylık %2,13 arttı.

Bu rakamlara makyajlı diyerek itiraz eden arkadaşlarımız haklı. Ancak size göstermek istediğim diğer rakam Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE). Yani malların daha firmalarda, depodan çıkmadan fiyatlarının ne kadar arttığını gösteren bir endeks.

Rapora bakacak olursak ÜFE, 2020 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %3,55, bir önceki yılın aynı ayına göre %18,20 artış gösterdi.

Aşağıdaki grafikte ÜFE'nin seyrini net bir şekilde görebiliriz.

Malların üreticilerdeki artışı 2019'un 10.ayında %1,79 iken şu an %18,20 olmuş. Hareket tipik bir 'V' çıkışı. Ekonomi yönetiminin dediği gibi bir 'V' çıkışına tanık oluyoruz. Ancak bu çıkış düzelme anlamında değil, mal fiyatlarının roket gibi artmasına bağlı olarak yaşanıyor. Peki bu işin sonu nereye varacak? Patronlar bu maliyet artışına daha ne kadar dayanabilir? Firmalarını sonsuza kadar ticari kredilerle döndürmeleri mümkün mü?

Elbette ki hayır. Bu nedenle yeni yıl yaklaşırken bu artışları zam olarak hane halkına yansıtmak zorundalar. İşte bu da benim aylardır söylediğim büyük enflasyon dalgasına neden olacak.

Enflasyondaki artış cüzdanları boşaltacak, acı bir ders misali mevcut ekonomik modelin sonunun geldiğini yediden yetmişe tüm vatandaşlara öğretecek.

Her siyasi görüşten insan enflasyon bedelini ödeyecek. Bu da dönüp ekonomide ve siyasette yeni arayışlara kapı açacak. Bozuk iktisadi modeli ısrarla Türk halkına dayatanlar için son bellidir: Demokratik yolla seçimlerde, yüce Türk halkının takdirine bağlı olarak tasfiye edilecekler. İşte bugünkü rakamlar o sonun başlangıcı olmuştur.