Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuk Müşavirliği, bahis oynamakla suçlanan 152 hakemi Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk etti.

Ceza istenen hakemler arasında bu sezon Süper Lig'de düdük çalan Zorbay Küçük, Muhammed Selim Özbek, Melih Kurt, Yunus Dursun, Seyfettin Alper Yılmaz, Mehmet Ali Özer ve Egemen Artun da bulunuyor.

'BAZI HAKEMLER DÜZENİN MAŞASI OLDU'

"Artık aklanamaz ve saklanamazlar! Bu meseleye karışanların cümlesinin futbol sahalarına değil tribünlere bile sokulması yasaklanmalıdır. Maçlarda gösterilen sarı kart sayısının bile konu olduğu bahis sisteminde, bazı hakemlerin oynadıkları bahis kadar sarı kart göstermekle yükümlü olduklarını söylemeye gerek yok. Bazı maçlarda gösterilen kartlara bakınca, futbolumuzun nasıl bir kumpasın içinde olduğunu söylemeye de gerek yok.

Bütün kulüplerin bu federasyona ve yapılan açıklamalara destek olması gerekmektedir. Hakem oyunlarının ve adaletsizliğin önünü kesmek için milattır bu duruş! Çünkü biliyoruz ki bazı hakemler maşası oldu düzenin, bazıları korkaklığın kaşesi! Şu köşe eyyam köşesi bu köşe kirli bahis köşesi!
O yüzden oyun içinde oyun çeviren, bahis oynama ruhunu nakde çeviren ve ahlaksızlığı adisyona eklenen adam da değildir hakem de! O yüzden futbolun yeniden erkek oyunu haline dönüşmesini istiyorsak maçları kadın hakemler yönetmeli.

Para futbolun virüsüdür, bahis siteleri çocuklarımıza kurulan tuzaktır. O sitelere erişimin kolay olması katılımın çoğalması için fantastik hediyeler verilmesi, bu tuzağın belgesidir. O yüzden hakemler kadar bu sitelerin de sorgulanması gerekmektedir. Çünkü çocuklarımızın geleceğini haraca bağlayan gerçeğin adıdır bahis."

(Hakan Yalçın/Fotomaç)

'YALNIZCA HESAPLAR DEĞİL ZİHNİYETLER DE TEMİZLENMELİ'

"Hakemlik, sadece kuralları uygulamak değil; dürüstlük, tarafsızlık ve güven inşa etmek demektir. Bir hakemin bahis dünyasıyla herhangi bir bağı olması, adil oyunun ruhuna vurulan ağır bir darbedir. Bu konuda soruşturmayı başlatan ve ciddiyetle yürüten başta Türkiye Futbol Federasyonu, Spor Bakanlığı, ilgili emniyet ve yargı birimlerini kutlamak gerekir.

Bu cesaret, futbolu gerçekten sevenlerin gösterebileceği bir duruştur. Unutulmamalıdır ki, hakem güvenilirliğini kaybederse, skorun değil, şüphenin konuşulduğu bir oyuna mahkûm oluruz. O yüzden yalnızca hesaplar değil, zihniyetler de temizlenmeli. Şimdi futbolun ve hakemliğin itibarını koruma zamanı."

(Deniz Çoban/Fanatik)

'HAKEMLERLE SINIRLI KALMAYACAK'

"Türk futbolunda tuz kokmuş durumda! TFF'den sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da bir açıklama yaparak soruşturmanın derinleştireceğini bildirdi. Edindiğim bilgiye göre, Türk futbolundaki bahis skandalı, hakemlerle sınırlı kalmayacak. İş, futbolcular, teknik adamlar, kulüp üyeleri hatta TFF içindeki görevlilere kadar uzayabilir!

TFF'nin Spor Toto Teşkilat Başkanlığı ile tespit ettiği hakem listesi Türkiye'deki yerli bahis şirketlerinden alınan listeler... Bunun dışında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nda 11 hakemin bireysel başvurusundaki isimler var. Bir de halihazırda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın nisanda düğmesine bastığı daha kapsamlı bir yasa dışı bahis soruşturması mevcut malumunuz… Hatırlayın, o soruşturma çerçevesinde yasa dışı bahis gelirlerinin aklanmasında rol oynadığı iddia edilen Papara'ya operasyon yapılmıştı. Şirketlere el konulmuştu. Papara ve Payfix'e erişim sağlayan futbolcu ve hakemler de tespit edilmiş... Şimdi üç ayrı dosyadaki isimler çakıştırılacak.

Bu hakemler kendi yönettikleri maçlarda bahis oynadı mı? Müsabaka sonucunu etkileyecek karar aldı mı? Lige bahis skandalı nasıl etki etti? Bahis oynayan futbolcular, teknik adamlar ve kulüp yöneticileri kimler? Hepsi soru işareti… Dolayısıyla, bu iş öyle bugünden yarına neticelenecek bir şey değil…"

(Dilek Güngör/Sabah)

'ŞEFFAF BİR AÇIKLAMA YAPILMAZSA BÜYÜYEN BİR ALGI HALİNE GELİR'

"Yakılan bu ateşin fitili ve atılan adımlar itibarıyla sürecin dar bir çerçevede kalmaması gerekiyor. İbrahim Hacıosmanoğlu’nun yaptığı açıklamaların ardından ortaya çıkan haberler ve söylentiler, birçok hakemi zan altında bırakabilecek bir tabloyu da beraberinde getirdi. Bu nedenle TFF’nin ivedilikle kapsamlı ve şeffaf bir açıklama yapması kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir.

Öncelikle, faal hakemlerin söz konusu platformlarda hesap açılış tarihleri, ikinci olarak, aktif olarak oynayıp oynamadıkları, üçüncü olarak, hangi branşlarda aktif olarak oynadıkları, ve dördüncü -ki belki de en kritik- olarak, Türkiye sınırları içinde kendi maçlarında veya arkadaşlarının görev aldığı karşılaşmalarda, kategori fark etmeksizin, bu faaliyetlere ilişkin bilgi ve belgelerin kamuoyuyla paylaşılması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu süreç yalnızca söylentiler üzerinden büyüyen bir algı haline gelir ve Türk hakemliğinin zaten zedelenmiş olan güvenilirliğini daha da derin bir krize sürükler."

(Fırat Aydınus/Hürriyet)