Sürdürülebilir büyüme yatırıma bağlıdır

Bu sene GSYH'nın üçüncü çeyrekte de küçülmesi bekleniyor. Eksi bir ile eksi iki arasında tahminler var. Son çeyrekte ise (Ekim-Kasım-Aralık ayları) ekonomide bir canlanma bekleniyor.

Türkiye şartlarında iç dinamikler uzun süre küçülmeye karşı direniyor. Tüketici ihtiyaçlarını daha fazla erteleyemiyor. İç pazar daralınca ihracat arayışları artıyor. Üretici bir süre stoktan çalışıyor sonra kullandığı girdileri yeniden ithal etmeye başlıyor. Sermaye yeni  yatırım imkanları araştırmaya başlıyor.

Bundan sonraki yıllar GSYH'da yüzde 2 veya yüzde 3 büyüme olabilir. Ancak, fert başına büyüme (gelir artışı) yüzde 1 dolayında kalır. Bu oranda büyüme ile Türkiye'nin kalkınması sağlanamaz, dış borçları için kaynak yaratılmaz.

Daha da önemlisi, sürdürülebilir büyüme için sabit sermaye yatırımlarının artması gerekir. 

Gayrisafi yurt içi hasıla, harcama yöntemiyle zincirlenmiş hacim, endeks ve değişim oranlarına göre sabit sermaye yatırımları GSHY da küçülmeden önce başlamış ve dört çeyrektir küçülüyor.

Öte yandan, doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi de son yıllarda düşüyor. 2019 yılında daha da düşecektir. Kaldı ki, doğrudan yabancı yatırım sermayesi içinde yer alan konut gibi gayrimenkul alımı için giren sermayeyi ayırırsak giren yabancı yatırım sermayesi, Türkiye de kurulu yabancı yatırımların amortismanına ancak yetiyor. Yeni yatırım yapılmıyor.

Doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi ( milyon dolar)

Yıllar

Toplam

Gayrimenkul

Yatırım

2015

19.3

4.1

15.2

2016

13.9

3.9

10.0

2017

11.5

4.6

6.9

2018

13.0

5.9

7.1

2019 (Tahmin)

8.5

4.2

4.3

 

Türkiye de, iç pazarın büyüklüğü ve ucuz işgücü yerli veya yabancı yatırımlar için iki önemli avantaj  oluşturuyor. Buna karşılık, hukukun üstünlüğünde geri düşmemiz yargı bağımsızlığının tartışılır hale gelmesi, Cumhurbaşkanının parti genel başkanı olması nedeniyle parti devletine olan güvensizlik, AB ile olan ilişkinin bitmesi dezavantaj oluşturuyor.

Yatırım altyapısı oluşturmak için yapmamız gerekenler;

1. Başkanlık sistemini terk ederek yeniden parlamenter sisteme dönülmeli; kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü yeniden tesis edilmelidir.

2. Devlet sermaye karşısında tarafsız olmalıdır. Cumhurbaşkanı partili değil tarafsız olmalı ve devlet parti devleti olmaktan çıkarılmalıdır.

3. Jeopolitik sorunlar hızla çözülmelidir. 4 milyon Suriyeli evlerine gönderilmelidir.

4. Uluslar arası sermaye, Avrupa Birliği'ni Türkiye için bir çıpa olarak görüyor. Avrupa ile olan ilişkilerimizi yeniden düzeltmemiz gerekir.

5. Bütçede yatırımların payını artırıp popülist harcamaların payını azaltmalıyız.

6. Planlamaya dönmeliyiz. Bu kapsamda, insangücü planlaması yaparak eğitimde işgücü planlaması yaparak, vasıflı işgücü yetiştirmeliyiz. Eğitimi ideolojik saplantıdan kurtarmalıyız. Sürekli imam hatip istismarına son vermeliyiz. Vasıflı işgücünün beyin göçünü önlemeliyiz.

Not: 3 Kasım 2019 günkü yazımda, sermaye transferleri verisi için cari transferler tekrar edilerek sehven yüzde 41.2 olarak yazılmıştır. Yüzde 0.6 olarak düzeltirim.

 

Yazarın Diğer Yazıları