Demir, “Egemen bir devlete yakışmayan bir tavırdır. Bu uygulama, ‘Ben orada sizi koruyamıyorum, siz gidin ailenizin yanında kendinizi koruyun’ demektir” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenler için uygulanan hizmet içi eğitim seminerlerinin hiçbir zaman dönem arasında yapılmadığını ifade eden Demir, seminerlerin sadece tatillerde yapıldığını belirtti. Veli Demir şunları kaydetti: “Madem Türkiye Cumhuriyeti bir bütün ve üniter bir devlet ise, ülkenin bir bölümünden öğretmenleri çekerek bu iş olmaz. Bugün öğretmenleri çekersiniz yarın da kamu çalışanlarını çekersiniz. Diğer gün devletin oradaki kurumlarını çekersiniz. Bu çok yanlış bir uygulamadır. Devletin bütünlüğü ulusun birliği bakımından yanlıştır.” Bu uygulamanın PKK’ya verilmiş bir taviz olduğuna dikkat çeken Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tamamıyla ‘Ben o bölgede huzuru, güveni sağlamakta yetersizim, siz kendi başınızın çaresine bakın’ diye öğretmenleri oradan uzaklaştırmaktır.” Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise, “İşin aslı gerçekten hizmet içi eğitim midir? Buralardaki can güvenliği problem midir? Bunu ilerleyen günlerde yaşanacak olaylar gösterecektir” dedi. Koncuk, şunları söyledi: “Eğer can güvenliğini gerekçe göstererek Milli Eğitim Bakanlığı öğretmenleri o bölgeden uzaklaştırma yolunu seçmişse bana göre doğruyu yapmış. Olağanüstü şartlarda eğitim öğretime ara verilmez diye bir sözü söylemek bize yakışmaz. Aksi takdirde buradaki hem öğrencilerimizin hem öğretmenlerimizin can güvenliği problemi ortaya çıkar. Eğitim öğretim faaliyetlerini inatla yürütelim derken herhangi bir önlem almadan burada öğretmen ve öğrencilerimizin başına bir iş gelirse bunun vebali herkese ait olur.”
Bünyamin Öztürk
