Türkiye''yi yönetenlerin bizzat yarattığı hatalı politikalar sebebiyle çok şey kayıp ettik ve etmeye de devam ediyoruz.

Ne kayıp ettik?

Şimdi şu an Pençe-kılıç adı altında niçin Suriye''ye hava harekâtı yapıyoruz yahut yapmak zorunda kalıyoruz?

Çok basit.

Çünkü kendi sınır güvenliğimizi yine kendimiz, kendi politikalarımızla tehlikeye attık da ondan. Tıpkı, Mısır''da, Irak''ta ve Libya''da yaptığımız gibi.

Mısır''da işleyen statüko bozuldu. Öteden beri sürüp gelen Mübarek rejimi yıkıldı, yerine İhvancı Mursi geldi ve o da bir darbeyle gitti. Hatta hayatını kayıp etti.

Libya parçalandı.

Türkiye''de okumuş, Türkiye''ye çok büyük destek vermiş olan Kaddafi''yi hepimizin gözü önünde öldürdüler.

Irak da yerle bir oldu. Orada da statüko sona erdi. Ve Saddam idam edildi. Milyonlarca insan hayatını kayıp etti. Amerika istediği kadar, istediği gibi kan döktü.

Niçin?

ABD''nin Büyük Orta Doğu Projesi için.

Projenin ortağı olduğunu bizzat kendi ağzından duyduğumuz Erdoğan, acaba vaz geçti mi?

Bilmiyoruz. Çünkü vazgeçtim dediğini duymadık.

Türkiye''deki yönetimin böyle bir projeye destek vermesi, kendi zararına oldu. Mısır, Yunanistan''ın yanında yer aldı. Doğu Akdeniz''de Türkiye''nin çıkarına olmayan ikili anlaşmalara imza attı. Libya''da tam karşımıza konumlandı. Ekonomik ilişkileri zayıflattı.

Irak''ta Barzani kazandı. Alt yapısını Türkiye''nin yaptığı bir devlet kurdu. Yetmedi Kerkük''ü istila etti. Mezar taşlarını kırdı. Nüfus kayıtlarına el uzattı.

Niçin?

Türk varlığını yok etmek için.

Irak şimdi, çok parçalı bir gömlek gibi, giyenin üstüne uymadan o haliyle varlığını sürdürmeğe çalışıyor.

En büyük darbeyi Suriye''den yedik. Suriye''de yaptığımız büyük hata, büyük can kayıplarına neden oldu. Oradan ülkemize teröristler ve beraberinde terör geldi. Çeşitli illerimizde bombalar patladı. Katliamlar yapıldı.

Yetmedi, Avrupa''nın birçok ülkesinden daha fazla nüfus Türkiye''ye akıtıldı. Afganlarla beraber, Yunanistan kadar nüfusu "göçmen yahut sığınmacı" adı altında Türkiye''ye aldılar, bir de resmî rakamlarla 45 milyar dolar harcadık. Bundan sonra harcayacaklarımız da cabası.

Paradan çok daha önemlisi nedir biliyor musunuz?

İçeri aldığımız göç, dünyada yaşanan sıradan sığınmacı ölçüsünün dışına taştı. Resmen yeni bir ülkeyi içimize çektik. Buna sığınmacı denemez.

"Muhacir" de denemez.

Peygamberimiz, en fazla 50-60 kişiyle Medine''ye sığındı. Kendisi dâhil sığınanların çoğu Medine halkının akrabalarıydı. Peygamberimizin anne tarafı Medineliydi. Dayı tarafına göçmüş oldu.

Türkiye''ye gelen Suriyeliler ise koca bir ülke nüfusu.

Suriye''de askerî birliklerimiz var.

Neden var?

Çünkü Türkiye''yi yöneten iktidar, Büyük Orta Doğu Projesi''ne destek vererek, o ülkedeki siyasi ve sosyal yapıyı bozdu. Sınır güvenliğimiz tehlikeye girdi. Sonra ne oldu? ABD; Türkiye''nin karşısına, milyonlarca dolar yardım vererek ve hem de bizzat eğiterek PKK/PYD ordusu kurdu. Yetmedi, onları devletleştirmek için kendi devlet gücüyle de desteklediğini belirtiyor.

Askerlerimiz şehit oluyor, uçaklarımız havalanıyor, ticari ilişkilerimiz koptu, siyasi bağ kuramıyoruz, burnumuzun dibine bir de Rusya ve ABD girdi.

Neymiş?

Sisi ile el sıkışmış mış da, uçaklarımız, ölen vatandaşlarımızın intikamını alıyormuş da, efendim Esed, Esad olacakmış da… Geçin bunları. Türkiye''nin kayıplarına bakın. Nesiller boyu düzeltilemeyecek ağır zararlar verdi bize.

Bu politikaları olağan görüp hâlâ destekleyenler var.

Tarih bunların yüzüne tükürür elbet.