Temennilerle, dualarla yürütülen çözüm süreci başarısızlığa mahkumdur!

PKK'nın kundaktaki bebekleri bile katlettiğini, terör örgütü olarak bugüne kadar on binlerce yurttaşımızın canını aldığını, binlerce asker, polis, öğretmen, doktor ve din adamımızı şehit ettiğini bilmezden gelen Cumhur İttifakı, temennilerle yürüttüğü yeniden çözüm sürecinde tıkandı!

Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'de PKK lideri Abdullah Öcalan'a, örgütü lağvetmesi koşuluyla "umut hakkı için başvurması ve TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması" için çağrı yapmasıyla başlayan sürece dair tartışmalar giderek büyüyor.

Yandaş basında yazılıp çizilenlere ve iktidar çevrelerinden sızdırılanlara bakılırsa, "Güvenlik kaynakları: PKK'nın silah bırakma süreci takvime uygun ilerliyor."

Anımsanacağı üzere, yeniden çözüm sürecini başlatan Bahçeli, "Bizim tasavvur ve teklifimiz Hıdırellez'in arifesinde, mesela 4 Mayıs 2025 Pazar günü Muş'un Malazgirt ilçesinde DEM Partili belediye başkanının destek, katkı ve yardımıyla PKK'nın kongresini toplayarak fesih tartışmalarına son noktayı koyması ve bu işi bitirmesidir." ifadesini kullanmıştı.

Hatta, PKK'nın silah bırakma kongresi için "27 Nisan'da, Süleymaniye'de" müjdesini veren iktidar çevreleri, belirttikleri tarihte kongre gerçekleştirilmeyince bu kez tarihi revize edip son olarak "en geç nisan sonunda" tarihini verdilerse de bu da fos çıktı!

Terör örgütü yöneticileri, birçok kez ve art arda yaptıkları açıklamalarda, “Bizzat Öcalan yönetmezse kongreyi toplamayız.” açıklamasını yaptılar.

İktidar ise şimdilik, Öcalan'ın serbest çalışma koşulları ve yasal düzenlemeler dahil her adım için öncelikle PKK'nin silah bırakma ve fesih kararı alması şartında diretiyor.

Son olarak, terör örgütü PKK, bizzat olmasa da canlı video konferans veya bir video kaydı gibi teknik araçlar ile 'bebek katili'nin kongreye katılmasıyla da kongreyi toplayabileceklerini açıkladı.

Göründüğü kadarıyla, 'PKK'nın silah bırakma süreci takvime uygun ilerliyor' açıklamalarının aksine, yeniden çözüm süreci ciddi bir tıkanıklık yaşıyor.

İktidarın tıkanıklığı aşmak için 10. Yargı Paketi ile bir adım atacağı konuşulsa da, göründüğü kadarıyla yapılacak infaz iyileştirmesi, cezaevlerinde bulundurulan PKK hükümlüleri ve tutukluları açısından kısmi ve erken bir serbestlik sağlasa da terörist başının kongreyi bizzat toplamasına imkân sağlamıyor.

Bu nedenle, halen cezaevlerinde adi suçluların kullanabildiği ancak terör suçlularının yararlanamadığı, yakınları ile görüntülü görüşme imkânından terör mahpuslarının da yararlandırılması seçeneği konuşuluyor.

Bir diğer seçenek ise, bir önceki çözüm sürecinde olduğu gibi Kandil'den bir heyetin doğrudan terörist başı ile İmralı'da özel olarak görüşmesine imkân sağlanmasıdır.

Bu arada, geçtiğimiz haftalarda TSK, Kandil çevresinde PKK teröristlerine havadan Kürtçe teslim ol bildirileri attı. Bildiride, "Abdullah Öcalan örgütün kendini feshetmesini ve silahların bırakılmasını istedi. Bu fırsatı kaçırma. Kendini devletin adaletine emanet et. Bize inanın, mağaradan çıkın, sana yol gösterelim…" ifadelerine yer verildi.

Dağıtılan bildirileri okuyan teröristlerin ikna olup teslim olacağını düşünecek kadar iyimser olan, temennilere ve dualara dayalı çözüm politikası yenilgiye mahkumdur.

PKK kendisini feshettiğini açıklasa bile, çözüm heyetinin sorduğu "Silahı bırakan PKK mensubu teröristler ne yapacak, nereye gidecek, ailesine kavuşacak mı? Hapishanelerdeki PKK'lılar ne olacak?" sorusu hâlâ cevap bekliyor.

Şimdilik bu soruya kapalı kapılar ardında cevap verilse de AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in "Terör örgütünün silah bırakmasına ve kendini feshetmesine dönük olarak önümüzdeki günlerde gelişebilecek her olumlu adım, bir sonraki olumlu adımı çağıracaktır." açıklamasından, Cumhur İttifakı'nın PKK'lı teröristleri yeniden topluma kazandırma projesinin olduğu anlaşılıyor.

PKK'nın kongresine Öcalan'ın katılımını sağlayarak sürecin tıkanıklığı aşılsa da Cumhur İttifakı'nı çözüm sürecinde bekleyen asıl sorun, affedilecek teröristlerin yeniden topluma kazandırılma projesidir.

Muhalefetin de aslında pek ciddiye almayıp temennilerle destek verdiği yeni çözüm sürecinde kamuoyuna öncelikle açıklanması gereken konu, PKK'lı teröristlerin yeniden topluma kazandırma projesinin kapsamının ne olacağıdır.

Yazarın Diğer Yazıları