Tezcan: Türkiye'nin itibarı yerle bir edildi

Tezcan: Türkiye'nin itibarı yerle bir edildi
CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, beraberindeki milletvekilleri Yüksel Mansur, Murat Emir, Uğur Bayraktutan, Tufan Köse, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Süleyman Bülbül, Mahir Polat ve Ali Keven ile birlikte gazetemizin Ankara Temsilciliği'ni ziyaret etti.

CHP Aydın Milletvekili ve Parti Meclisi (PM) üyesi Bülent Tezcan, beraberinde bir grup milletvekiliyle Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilciliği'ni ziyaret etti.

Gazetemiz Ankara temsilcisi Orhan Uğuroğlu'na gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tezcan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olup olamayacağına ilişkin "Bu konu hukuki çerçevede, anayasa çerçevesinde tartışılacaktır. Türkiye'nin asıl ciddi olarak çözmesi gereken, tartışması gereken konu Türkiye'nin siyasi anlamda bu tablodan çıkışıdır" dedi.

Tezcan, "Bu sorunu bir hukuk tartışmasının ötesinde siyaset tartışması ekseninde yürütüp, Türkiye'nin tek adam rejiminden bir an evvel kurtulması gerekiyor. Erdoğan'ın yeniden aday olup olamayacağıyla ilgili tartışmayı gündemin birinci maddesi haline getirdiğimizde asıl tartışılması gereken tek adam rejimi konusunu ötelemek gibi bir riskle karşı karşıya kalabiliriz" diye konuştu.

Tartışılması gereken konunun tek adam rejimi olduğunu söyleyen Tezcan, "Bugün Türkiye'nin asıl problemi Erdoğan'ın birinci dönemi, ikinci döneminin ötesinde Erdoğan'ın oluşturduğu tek adam rejiminin, saray rejiminin Türkiye'de parlamentoyu, bütün demokratik kurumları , bürokrasiyi devre dışı bırakan, devletin yerleşmiş kurumsal yapısını, yargıyı tamamen bağımlı hale getiren bir tek adam rejimi, asıl tartışılması gereken konu budur" ifadelerini kullandı. Geçmişte de güçlü bir kuvvetler ayrılığı ilkesi olmadığını hatırlatan Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Ancak bundan daha kötüsünü getirdiler. Türkiye'nin dış politikada itibarı yerle bir edilmiş. Mektup üstüne mektup geliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir döneminde Türk devleti hiç bu kadar itibarsızlaştırılmamıştı. Sadece Türkiye Cumhuriyeti'nde değil, emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştıklarında bile devlet bu kadar itibarsızlaştırılmamıştı. Şu anda Erdoğan'ın temsil ettiği sistemde bunu da yok eden, ayaklar altına alan bir hale getirdiler. Gönderilen mektuba devlete yakışan bir cevap vermek yerine, mazeret beyan eder gibi mektubu cebine koyarak taktim etmeye gitti. Bu doğru bir üslup değil. Sistemi baştan yanlış kurguladılar. Şimdi mezar taşı edebiyatına sıkışanlar Türkiye'yi dış politikada itibarsızlaştırmanın bayrağını taşıyor."

Türkiye'nin bu anlayışla ne bölgede etkin bir güç olabileceğini, ne de Türkiye'nin dışarıda hak ettiği yeri bulacağını söyleyen Tezcan, "Millet olarak böyle bir tabloyu biz hak etmiyoruz. İçeride tek adam rejimi, dışarıda teslim olmuş bir düzen. Kendi hesabını verme konusunda ciddi problemleri olan biri, 82 milyonun geleceğini ve varlığını ipotek etme noktasına gelmiş. Türkiye bunu aşacaktır" ifadelerini kullandı. Tarihi AKP'nin inkar ettiğini vurgulayan Tezcan, şunları söyledi:

"10 Kasım'da çıkıp, 'Osmanlı'yı inkar ederek bir yere varamayız. Kök Osmanlı' diyor. Bunu inkar eden siyasetin temsilcileri tam da kendileri. Osmanlı'nın bile çöküş dönemine talipler. Hiçbir zaman bu milletin tarihini, köklerini inkar etmediğimiz gibi, bilinmeyen köklerini bulup çıkartma konusunda çok önemli çalışmalar yaptık. Atatürk kökümüzün, Alacahöyük kazı çalışmalarını kendi cebinden parasını vererek başlatırken, Anadolu Medeniyetler Müzesi'ni kurarken bizim kökümüzün sadece 100-200 yıl değil 2000-3000 yıllık bir esaslı geçmişe dayandığını ifade ediyordu.  Sadece selefi, vahabi anlayışına sıkışmış bir inanç kimliği, bunun üzerinden de Anadolu'da Osmanlı'nın sadece çöküş dönemini öne alan bir yeni Osmanlıcılıkta toplumu yeniden dizayn etmeye çalışıyorlar. Buradaki asıl yaklaşım ideolojik. Niyetleri Cumhuriyet'in bütün kazanımlarını inkar edip yok etmek." 

Geçmişini inkar ederek yeniden bir tarih yazma anlayışında olanların uluslararası alanda güçlü bir diplomasiyi yürütebilmelerinin mümkün olmadığını belirten Tezcan, dış pokitika da yaşanan olumsuzlukların nedenine ilişkin, "Fikri arka planında kendi kimliğinin, tarihinin ve gücünün farkında olmayan, tam tersine Atatürk'ün yaptığı geniş tarihi birikimin üzerinden bir millet yaratma inancı yerine, yeniden bir ümmet yaratma sevdasının fikri arka planı dış siyasette kimliksiz, kişiliksiz teslimiyetçi bir pozisyon yaratıyor. Objektif olarak bugünkü noktada mal varlığının hesabını veremeyen, pozisyonu ile ilgili kendi hesabını vermekte ciddi eksiklikleri olan ve buna karşı sürekli dışarıdan gelebilecek olan tehdide açık bir partili cumhurbaşkanı var. Buralardan çıkışın tek bir yolu var. Bu anlayışı bir an evvel Türkiye'den def etmek" dedi.