Trabzonspor nasıl 38 yıl sonra mutlu sona ulaştı

Trabzonspor nasıl 38 yıl sonra mutlu sona ulaştı

CEVAT KOL

1. BÖLÜM

Her başarının bir öyküsü vardır. Trabzonspor’un 38 yıl sonra gelen başarısının arkasında bir değil, birden çok öyküyü yönetim, teknik adam ve futbolcu bölümleri olarak sınıflandırabiliriz.. 
 

Yönetim kısmıyla başlayalım:
 

Başkan Ahmet Ağaoğlu göreve geldiği gün mağdur edebiyatına başladı: “Kulüpte su alacak para yok!” 
Fakirlik edebiyatıyla kulüp üzerindeki başarı beklentisini psikolojik olarak askıya aldı. Rahmetli efsane Başkan, teknik adam Özkan Sümer ve başarılı Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu’nun içinde bulunduğu kriz yönetimi oluşturuldu. Takım içinde radikal kararlar alındı. Burak Yılmaz ve Onur Recep Kıvrak ile yollar ayrıldı. Kale bıyıkları henüz terlemeye başlayan Uğurcan’a teslim edildi. Bütün fare deliklerine kutur tıkandı. 

Ambardaki mısır tanesi bile değerlendirilmek üzere iş başı yapıldı. Bir yıllık görev süresinde teknik adam olarak Ünal Karaman’a görev verildi, üstelik para bile konuşulmadı. Yardımcısı Trabzon’un evladı Hüseyin Cimşir oldu. Altyapıdaki gençlere şans verildi. Yayla uşakları kısa sürede gönüllere taht kurdu. 

Ağaoğlu çıraklık dönemi sonrasında, yani dereyi karşıya geçtiğinde ilk iş olarak Sümer ile yollarını ayırdı, istifasını istedi. Siz bakmayın rahmetli olan Özkan Sümer’in arkasından öyle duygusal temalı pankartlara. Onlar “günah çıkarmak” içindir. Seçim geldiğinde bir yıllık idare sürecinin temelini atan Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu ile devam etmek istemedi. Hacısalihoğlu’nun kulüp disiplini Ağaoğlu’nu rahatsız etti. Çünkü Asbaşkan Hacısalihoğlu kulübe siyasetin bulaştırılmaması, transferlerde ince eleyip sık dokumak, gündemde kavga yaratacak ve polemik konusu olacak konulara girmemesi için sürekli tetikte bekleyip uyardı. Bu durumdan rahatsız olan Ağaoğlu çıraklık döneminden geçip, kalfalık döneminde Hayrettin Hacısalihoğlu’nu istemedi. Kalfalık döneminde onlarca futbolcu alındı, gönderildi. Çoğunu kimse hatırlamaz. Alınan hiç bir genç çıkış yapamadı.

Alt yapıdan çıkan hazır oyuncu Yusuf Yazıcı parladığı gibi Fransa’nın Lille takımına 17 milyon Euro’ya satıldı. Eski Başkan Muharrem Usta’nın kadrosunda yer alan bütün oyuncular paraya çevrildi. Kasaya 50 milyon Euro’ya girdi sağlandı. Kasanın dibi delik olunca giren her Euro borca gitti.
Kalfalık dönemi çok sorgulanmadı, milyonlar verilen oyuncular maç oynamadan gitti. Karışan yok, engel olacak kimse yok. Yani Hacısalihoğlu yok! Deneme yanılma ile devam edildi. Menajerler kulüpte cirit atmaya başladı. 

Sonra pandemi olayı patlak verdi. Dünyanın başına bela olan salgın ülkemizi de etkiledi. Süreç iyi idare edilemedi. Gerçi ülke olarak yapılanlar ortada. Başakşehir ile girilen yarış kaybedildi. 8 maçlık yarıştan Trabzonspor yara alarak çıktı. Gümüşdağ’ın Başakşehir’i şampiyon, Bordo mavililer ikinci oldu. Teknik adam operasyonu yapıldı. Kulübün yokluğunda sarılınan Ünal Karaman ile yollar ayrılmış, yardımcısı Hüseyin Çimşir’e görev verilmişti. Şampiyonluk kaçınca fatura Hüseyin Çimşir’e kesildi. İnanılması güç şeyler oldu. UEFA’ya mali fair Play için verilen evraklar sahte çıktı. Kulüp olan biteni geçiştirdi. Trabzonspor Avrupa kupalarından  men edildi. Şampiyonlar Ligi elemelerine alınmadı. Kimse sorgulamadı. Mağdur edebiyatı içinde konu kapandı. Başkan Ağaoğlu teknik direktör Hüseyin Cimşir’in yerine İngiliz Newton’u getirdi. Kupa finalini Newton’a oynattı. Adama madalya takıp gönderdi. Bu teknik adamla başlanan sezon başı hüsran yaşandı. Fiyasko transferler yönetim içinde çatlak oluşturdu. Mehmet Yiğit Alp ve arkadaşları ses yükseltti. Başkan Ağaoğlu’na Abdullah Avcı’yı alması için baskı yaptı. Hatta ön görüşme bile yaptı. Ağaoğlu karşı çıktı. Siz şimdi Avcı’ya methiyeler dizilmesine çok inanmayın. Avcı işin başındaki Başkan olmak üzere bazı yöneticiler tarafından istenmeyen isimdi. Alp’ın ses yükseltmesi ustalık döneminde yolların ayrılmasına neden oldu. Newton’un başarısızlığı Avcı’nın zorunluluktan alınmasını sağladı. Avcı başarısı ile yola devam ederken yönetim içinde ses yükselten Alp ve arkadaşları ustalık döneminde listeye alınmadı. Avcı’nın başarısı kartopu gibi büyürken eksikleri bir bir giderildi. Mutlu sona ulaşıldı.

DEVAM EDECEK...

Yazarın Diğer Yazıları