Tunca Nehri kırmızı alarm veriyor. Çeltik tarlaları için büyük tehlike. Pirince zam kapıda mı?

Edirne'de Tunca Nehri'nin kuruma noktasına geldiği bildirildi. Diğer yandan çeltik sulamasının durduğu söylendi.

Edirne, Türkiye'nin çeltik üretiminde önemli bir yere sahip olup, ülkenin toplam üretiminin yaklaşık %41'ini karşılamakta.

Ancak bu yıl, aşırı sıcaklar ve yetersiz yağışlar nedeniyle, bölgedeki tarımsal sulama için hayati önem taşıyan Tunca Nehri'nin debisi 2 metreküp/saniyeye kadar düşmüş durumda. Bu durum, nehrin su seviyesinin düşük olduğu bölgelerde çiftçilerin sulama pompalarını kullanamaz hale gelmelerine yol açtı.

Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Bulgaristan ile yapılan yazışmaların devam ettiğini ve durumun idare edilemez hale gelmesi halinde, geçmişte olduğu gibi su salınımının tekrar gündeme gelebileceğini ifade etti.

72829-12.jpg

Bu yıl Edirne'de 500 bin dekar alanda çeltik ekimi gerçekleştirildi.

Son 70 yılın en sıcak kışını yaşayan bölgede, Tunca Nehri'nin debisi, artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar nedeniyle ciddi şekilde azaldı.

Nehrin kuruyan kısımlarında hayvanların otladığı gözlemlendi ve ilgili meslek odaları, çeltik tarlalarının sulanması için önlemler almaya başladı.

Arabacı, nehrin debisinin kış döneminden bu yana düşük olduğunu belirterek, toprakların su stokları açısından yeterince doymadığını ve bu nedenle sulama döneminde sorunlar yaşandığını dile getirdi. Bulgaristan sınırındaki bazı pompaların çalışmadığını ve suyun olmadığını söyledi.

Arabacı, nehrin akışını sürekli takip ettiklerini ve ilgili kurumlarla görüşmeler yapıldığını, Bulgaristan ile resmi yazışmaların sürdüğünü aktardı.

72829-7.jpg

2000 yılında benzer bir durum yaşandığında, Bulgaristan'dan su salınımı yapıldığını hatırlatarak, şu anki görüşmelerin sonucunda da su salınımı beklentisi içinde olduklarını ifade etti.

Değirmenyeni köyünde çeltik eken Ziraat Mühendisi Şerafettin Üner, Tunca Nehri'nin akışının durduğunu ve sulama yapamadıklarını söyledi.

Üner, suyun olmaması durumunda hem çeltik hem de hayvancılıkla ilgili ciddi sorunlar yaşanacağını, hükümetler arası bir anlaşma ile suyun gelmesinin önemini vurguladı.

Üner, bölgede buğday veriminin düşük olduğunu, ayçiçeklerinin de kuruduğunu belirterek, "Su yoksa hayat yok" diyerek durumun ciddiyetini özetledi.

72829-11.jpg

72829-10.jpg

72829-6.jpg

72829-3.jpg

72829-5.jpg

72829-9.jpg

72829-4.jpg

72829-2.jpg

72829-1.jpg

72829.jpg

İlgili Haberler