Avrupa Birliği, Türkiye ile ilgili olarak bugün yayımladığı ilerleme raporunda 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yargı bağımsızlığı, ifade özgürlüğü ve diğer temel demokratik standartlar konusunda geriye gidiş olduğu görüşünü ifade etti. AB Bakanı Çelik raporu değerlendirdi.
İşte Çelik’in açıklamalarından satırbaşları;
“Raporda objektiflikten uzak değerlendirmeler var. Yapıcı eleştiriler olursa bunlardan yararlanırız. AB sadece bildiri yayınlayan bir kurum oldu. Rapor yapıcı ve yol gösterici olmaktan uzak.
FETÖ ile mücadele ülke için varoluş tercihidir.
Bizim kadar terör tehdidinde ülke yok.
Özgürlük güvenlik dengesinin altı çizilmeliydi.
İfade özgürlüğü konusunda hiçbir ülke mükemmel değil. Türkiye’de terörü öven söylemlere müsade edilmez. AİHM’e göre terörün övülmesi ifade özgürlüğü dışında.
Ya PKK terörünün tehlikesini anlamıyorlar ya da sempati duyuyorlar. PKK’ya mücadelede orantısız güç ifadesi kabul edilemez. PKK’yı DEAŞ kadar güçlü kınamıyorlar. Bu örgüt de onun kadar vahşi bir terör örgütüdür. PKK’nın resmi söylemlerinin raporda olması üzücü.
Türkiye’de iç savaş varmış gibi bir ifade kullanıyorlar. AB hukuku PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmektedir.
HDP’lilerin tutuklanması değerlendirmesi objektif değil. Tutuklamalar AİHM içtihatlarına uygun. Vekillere dönük tavır yok, teröre destek var. AB’nin, AİHM içtihatlarına saygılı olması gerekir.
Kimse kendisine yargı kalkanı talep edemez. HDP’li vekiller terör hendeklerine sahip çıktı. PKK’ya tavır koymayanlar siyasi çözümden bahsedemez.
Elçiler HDP grubuna giderek mesaj vermek istedi.
Fasılları açmadan eleştirirseniz bu bahanedir.”
