Üç büyük sendika halkın halinden anlamayan yöneticilere seslendi: 10 bin 17 bin ile 1 hafta bile geçinilemez

Türkiye’nin 3 büyük sendikası basın mensuplarının karşısına çıkarak asgari ücrete zam yapılmaması ve vergi dağılımı hakkında açıklama yaptı. TÜRK-İŞ Başkanı Atalay asgari ücret ile bir ay geçinilemeyeceğini belirtti.

Asgari ücrete zam yapılmayacağı yönünde hükümetten art arda yapılan açıklamalar sonrasında milyonlarca işçinin hayalleri suya düştü. Son olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan gündemlerinde asgari ücrete zam olmadığını ve komisyonun Aralık ayında toplanacağını ifade etmişti.

Bugün Türkiye’nin en büyük 3 işçi ve memur sendikası basın mensuplarının karşısına çıktı. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, düzenledikleri toplantıda başta asgari ücrete yapılması gereken zam olmak üzere vergi düzenlemesi ve emekli maaşlarının asgari ücret seviyesine çekilmesi üzerine açıklamalarda bulundu.

“17 BİN İLE 1 AY DEĞİL 1 HAFTA GEÇİNİLMEZ”

TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ülkenin derin bir ekonomik krizden geçtiğini ve böylesi bir ekonomik krizin ne 2001 ne de 2008 krizine benzemediğini ifade etti.

Türkiye’deki yüzde 20’lik kesimin refah içerisinde olduklarını ancak geriye kalan yüzde 80’lik kesimin ise bedel ödediğini belirten Ergün Atalay, “Bunlar bizi köle sanıyorlar." İfadesini kullandı.

Ergün Atalay’ın açıklamasından satır başları şu şekilde:

“Özel sektördeki patronların kazandıkları ortada. Bunlar bizi köle zannediyorlar bunlar bizi maraba zannediyorlar. Onun için 3 konfederasyon ne yapmamız gerekiyorsa hazırız.

Bir evde ekonomik kriz varsa o evde huzur yoktur. Bu mesele kulaklarında problemi olanlar duyana kadar bu meseleyi gündeme getirmeye devam edeceğiz.

Şu an bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Bu kriz ne 94 krizine, ne 2001 krizine, ne de 2008 krizine benzemiyor.

Yaşanan ekonomik kriz öncekilere benzemiyor, asgari ücretle 1 ay değil 1 hafta geçinme şansınız yok, dayanma gücümüz kalmadı.”

3 SENDİKADAN ORTAK BİLDİRİ

TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK başkanları yaptıkları basın toplantısında 10 maddelik ortak bir bildiri açıkladı.

Asgari ücretten emekli maaşına, vergi adaletinden enflasyonla mücadeleye dair kapsamlı açıklamalar şu şekilde oldu:

Vergide adalet: Ücretliler için gelir vergisi tarifesinin ilk dilimi 110 bin TL olarak belirlenmiştir. 2002 yılında brüt asgari ücret asgari ücretin 17 katıydı. Günümüzde 5 katına kadar gerilemiştir. Yılda 1,5 aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin eline geçen net tutar azalmaktadır ve refahının düşmesine neden olmaktadır. Vergi sistemi gelir adaleti göz önünde bulundurularak yeniden tasarlanmalıdır.

Enflasyonla mücadele: Ücretleri düşük tutarak bunu sağlayamazsınız. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK'in hesaplamalarına göre arıtırlıyor. Yaşanan enflasyonla yaşanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.

Asgari ücret: Acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde ücret almaktadır. İstisnai olması gereken asgari ücret artık ortalama ücret haline geldi. Ülkedeki yüksek enflasyon sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. Enflasyonu düşürmek için işçilerden fedakârlık beklenemez. İşçiler enflasyonun sebebi değil mağdurudur.

Kamu: Kamuda ücret dengesizliğine son verilmeli. Kamuda ücret farkı hat safhada. Buradaki ücret dengesizliği sona erdirilmeli.

Emekliler: En düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesinde olmalı. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında aylık alıyor. Emekli aylıkları hesaplanırken büyüme tümüyle hesaba katılmalıdır.

Sendika: Sendikal örgütlenmenin önündeki hakların kaldırılması: Mevzuatımızda yer alan düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin topluca işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.

Taşeron İşçiler: 696 KHK'nin kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.

Tasarruf: Tasarruuf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları aşındırılmasın. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretten kesintiye gidilmesi ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.

Meslek hastalıkları: İnsan onuruna yakışan bir çalışma için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem yaratılmalıdır.

Ayrımcılık: Çalışma hayatında ayrımcılık son bulmalıdır."

ekran-goruntusu-2024-07-09-114827-001.png

ekran-goruntusu-2024-07-09-114907-001.png

ekran-goruntusu-2024-07-09-115030-001.png

ekran-goruntusu-2024-07-09-115115-001.png

İlgili Haberler