Ülkücülerin yeminini kim bozdu?
Allah’a, Vatana, Kur’an’a yemin olsun, şehitlerim gazilerim emin olsun: Ülkücü Türk gençliği olarak; komünizme, faşizme ve her türlü emperyalizme karşı mücadele edeceğiz…
Mücadelemiz milliyetçi Türkiye’ye, Turan’a kadardır...
Mücadelemiz son nefer, son nefes, son damla kana kadardır…
Yılmayacağız…
Yıkılmayacağız…
Başaracağız… Başaracağız… Başaracağız…
Tanrı Türk’ü Korusun ve Yüceltsin…
Ne Mutlu Türk’üm Diyene…
Gençliğimizde sıkça birçok toplulukta, yer ve zamanda; ruhumuzla defalarca yaptığımız ve yaptırdığımız yemindir bu. Hayatımızı ve ideallerimizi temsil eder. Ben şahsen ezbere defalarca tekrar edebilirim hâlâ!
Peki, ülkücülerin yemini bozuldu mu? Ülkücülerin yeminini kim bozdu?!
"Yemin" kelimesi, çeşitli bağlamlarda farklı anlamlara gelebilir. Genel anlamda, bir şeyi yapma veya yapmama konusunda verilen ciddi söz veya ant anlamına gelir. Yemin; dini, hukuki veya kişisel bağlamlarda kullanılabilir ve genellikle dürüstlük, sadakat veya sorumluluk taşıyan bir eylemdir.
1. Dini Yeminler: Dini bağlamda yeminler, kişinin Tanrı'ya ya da kutsal bir varlığa karşı verdiği sözlerdir. Bu tür yeminler, dini törenlerde veya kutsal metinlerde yer alabilir ve genellikle kişinin inançlarına bağlılığını gösterir.
2. Hukuki Yeminler: Hukuki süreçlerde yemin, mahkemede tanıklık eden bir kişinin gerçeği söyleyeceğine dair verdiği resmî sözdür. Bu tür yeminler, yalan söylemenin hukuki sonuçları olduğu için büyük ciddiyet taşır.
3. Kişisel Yeminler: Bireyler arasında verilen yeminler, dürüstlük ve güven temelinde yapılan sözlerdir. Örneğin, bir arkadaşına ya da aile üyesine karşı verilen sözler gibi.
4. Yemin Metinleri: T.B.M.M Milletvekili olarak seçilmişler yemin ederek göreve başlayabilirler. Seçilen Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı tarafından atanan hükûmet üyesi bakanlar, T.B.M.M’de yemin ederek göreve başlayabilirler.
Özellikle kamu görevlileri, askerler, ya da belirli bir göreve atanan kişiler, göreve başlamadan önce belirli bir yemin metnini okurlar. Bu metinler, görevlerine sadık kalacaklarına ve görevlerini dürüstlükle yerine getireceklerine dair verdikleri resmî beyanlardır.
Yemin, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde güvenin ve dürüstlüğün bir simgesi olarak büyük bir öneme sahiptir.
Askerî okulların çoğu kapatıldı. Deniz, hava ve kara harp okulu dışında asker yetiştiren okul kalmadı gibi. Bu okulları kazanan çocukların yedi sülalesi araştırılıp kabul ediliyor. Çoğu sivil hocalar tarafından yetiştiriliyor. OHAL kararnamesi ile burada sivil hocalara askerî rütbeler verildi. Bütün bunlara rağmen askerî öğrencilerin kurucu değerlere sahip çıkan mezuniyet heyecanlarına bin bir kılıf kuşku yerleştiriliyor!
Kendi sisteminizde yetiştirilen teğmenlerden niye kuşkulanıyorsunuz? Askerin sadakati milletine ve vatanadır; bu niye size yetmiyor? Türk milleti ne olursa siz tatmin olacaksınız?
MHP’nin tutumuna bakınca, HÜDA PAR başta olmak üzere Siyasal İslamcıları önemsediği kadar başka neyi önemsemektedir?
Türk milletinin değerlerini temsil eden, olmazsa olmaz varlıklarımız; “silahlı kuvvetlerimiz” siyasetin kuşku çemberinden ne zaman çıkacak?
Darbeler tarihimizi kendine gerekçe yaparak, her an darbe yapacak kuşkusu ile hangi silahlı kuvvetler asli görevini yapabilir? Her an “kendine tuzak kuracak” kuşkusu ile devletin hangi organı sağlıklı işleyebilir?
Kanunları; “sizin yanınıza hizaya dizen” bir anlamda kullandığınız müddetçe, ne siyasetçiler ne de millet asla huzur bulmayacaktır. Bir devlette her görev ve yetki kanunlarla belirlendiği için, o kanunlara saygılı toplumlar huzur bulur, huzurla yönetilir…
Ülkeyi yöneten Sayın Dostlarımız, iktidara doymuyorsunuz, mağduriyete doymuyorsunuz anladık! Vatandaş da sizi seçmeye doyamıyor(!) Onu da anladık(!) ama milletin eğip/bükülecek bir yeri de kalmadı, siz de onu anlayın artık!..