Ümit Özdağ'a düşman teröristbaşı Öcalan'a 'DOST' hukuku…

Kimilerinin ilk kez işitip yeni öğrendiği “düşman ceza hukuku” kavramını, 99 gündür Silivri'de tek kişilik bir hücrede alıkonulan Ümit Özdağ, yaşadığımız somut örneklerle anlatarak kamuoyuna öğretti.

Ümit Özdağ, “Fazla bir şey istemiyoruz. Sadece eşit hukuk istiyoruz. Sadece anayasal haklarımız askıya alınmasın ve bize düşman ceza hukuku uygulanmasın istiyoruz.” derken, “Bize, ırkçı beyazların 1970’lere kadar ABD’de siyah Amerikalılara yaptığı muameleyi yapmayın. Biz Türk milletinin şerefli mensuplarıyız. Ancak bize rakip değil, düşman muamelesi yapılıyor.” ifadelerini kullanıyor.

Gerçekten de anayasa ve yasaların tüm vatandaşlara tanıdığı temel hakların, muhalefet temsilcileri söz konusu olduğunda sistemli biçimde ihlal edilmesi; ülkemizi hukuk devleti ilkesini tatışmaya açarken, çağdaş demokratik Türkiye'yi 2024 yılı Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 117. sıraya attı! Türkiye artık; uluslararası kamuoyunda apartheid rejimiyle karşılaştırılabilecek bir görüntüye büründü.

Ve ne acı bir utançtır ki Cumhur İttifakı, bir yandan da yeniden çözüm sürecinde ortak yaptığı teröristbaşı Öcalan’ı, büyük bir zorlama ve el birliğiyle apartheid rejimine karşı mücadele etmiş Nelson Mandela’ya benzetmek için “dost hukuku”nu kullanıyor!

Teröristbaşı Öcalan hakkında KCK kuruculuğu ve yöneticiliği iddiasıyla 15 yıl önce başlatılan ve aynı zamanda şikayetçisi olduğumuz suç duyurularına rağmen hâlâ hiçbir işlem yapılmaksızın soruşturma dosyası açık tutulmakta, "dost hukuku" uygulamasıyla korunuyor!

"Düşman hukuku" uygulamasıyla CHP’li belediye başkanları, güya HDK soruşturmalarıyla Öcalan’ın talimatlarını yerine getirdikleri gerekçesiyle görevden alınıp tutuklanırken; kendisine "dost hukuku" uygulanan bebek katili Öcalan, HDK’nın kuruluş talimatını vermesine rağmen bırakın sorgulanmayı, hakkında hiçbir işlem yapılmadan, gözle görülür bir dokunulmazlık ile yıllardır korunuyor!

Güya ateşkes ilan ettiğini duyuran terör örgütü PKK, askerimizi şehit eden drone saldırısının görüntülerini yayınlıyor ama Genelkurmay Başkanı, “Bu arada bir tane drone atmışlar, Mehmetçiğe çarptı.” diyerek olayı basitleştiriyor. “Aman yeni çözüm süreci zarar görmesin.” diye kimse ses çıkaramıyor!

Şehidimizin katlini sevinçle karşılayanlar "dost hukuku" ile görmezden gelinirken, "düşman hukuku" uygulanan başta Türk milliyetçileri olmak üzere duyarlı vatandaşlar korkutulup sindiriliyor!

Bebek katili teröristbaşı Öcalan’ın sözde 77. doğum gününü kutlamak üzere DEM Partililer, 1 Nisan’da Diyarbakır Dağkapı’dan başlattıkları yürüyüşü; Diyarbakır, Siverek, Hilvan ve Şanlıurfa’dan geçerek 4 Nisan’da Ömerli’ye kadar sürdürdü. Yürüyüşte teröristbaşı posterleri taşındı, övgüler düzülerek kutlamalar yapıldı. Emniyet güçleri müdahale etmek yerine koruma sağladı; kimse tutuklanmadı.

İstanbul Valiliği, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte onlarca kişinin gözaltına alınmasından sonra, İstanbul genelinde kamu düzenini sağlamak ve güya provokatif eylemleri önlemek için 19–23 Mart tarihleri arasında 4 gün süreyle her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklamasını yasaklarken; İstanbul Yenikapı’da teröristbaşı Abdullah Öcalan’a ait görüntülerin sinevizyonla yansıtıldığı Nevruz etkinliklerine izin verildi.

Aynı gün, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafının yer aldığı Türk bayraklarıyla eylem yapan yurttaşlara ise müdahale edildi.

Bahçelievler Belediyesi’nin AK Partili Başkanı Hakan Bahadır, belediye meclisi toplantısında CHP’li Bahar Günçiçek’e hakaret etti ama hakkında hiçbir işlem yapılmadı.

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, AK Partili bir meclis üyesinin CHP Grup Sözcüsü’ne küfrettiği iddialarına karşı sessiz kalındı, yapılan suç duyurusuna rağmen hiçbir gelişme yaşanmadı!

Ancak belediye meclis toplantısında, belediye çalışanlarını “Yeri zamanı geldiğinde gereğini yaparız.” sözleriyle tehdit eden İBB ve Beykoz Belediyesi Meclis Üyesi Burak Korkmaz hakkında derhal soruşturma başlatıldı.

Kadıköy Belediye Meclisi mart ayı toplantısında, AKP Grup Başkanvekili’nin süresi dolduğu için konuşmasına son veren CHP’li Meclis Başkanvekili Ahmet Kurtuluş hakkında da soruşturma başlatılıp apar topar gözaltına alındı.

Örnekleri çoğaltmak yerine geldiğimiz noktayı Ümit Özdağ’ın şu sözleri ile en iyi şekilde özetleyelim;

“Biz muhalifler bu ülkenin ‘zencileriyiz’. Kendimizi hâlâ anayasanın tanımladığı şekilde yurttaş sayıyoruz. Ama öyle değil. Anayasal haklarımız askıda. Hâlâ yürüyüş hakkı anayasal hakkımız diyoruz. Oysa artık anayasal haklarımızın hangisini ne kadar kullanabileceğimizi iktidar belirliyor.”

Ama bilinmelidir ki bugün “düşman hukuku” ile susturulmak istenenler, yarın bu ülkenin gerçek sahipleri olarak yine bu milletin sinesinde yükselecek. Çünkü bu millet, ihanetin değil; cesaretin, sadakatin yanında durur. Bu millet, hainle kucaklaşanı değil, dimdik duran Ümit Özdağ gibilerini baş tacı eder.