Yaz aylarında klimalarla serinlerken akciğerlerini hasta edenlerin sayısında gözle görülür artışlar olduğunu dikkat çeken Prof. Dr. Ergun Tozkoparan şöyle konuştu:
“Klima doğru kullanıldığında konfor sağlar, yanlış kullanıldığında ise hastane kapısına götürür. Yaz aylarında açıklanamayan ateş, öksürük ve nefes darlığınız varsa, özellikle tatil sonrası bu şikâyetler başladıysa mutlaka atipik pnömoni açısından değerlendirilmelisiniz”

Yanlış klima kullanımının, yazın solunum yolu enfeksiyonları, alerjik ataklar ve atipik pnömonilerin önemli bir nedeni olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Tozkoparan “Atipik Pnömoni ve Klima Bağlantısı”nı şöyle açıkladı:
“Klimanın bakımsız kalması, filtrelerde Legionella pneumophila gibi bakterilerin üremesine yol açabilir. Bu bakteri, özellikle otel, AVM, ofis gibi merkezi klima sistemlerinde çoğalır ve solunum yoluyla akciğerlere ulaşarak “Lejyoner Hastalığı” adı verilen atipik pnömoniye sebep olur. Hastalık; ateş, kuru öksürük, nefes darlığı, halsizlik ve bazen ishal ile seyreder. Tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Risk grubundakiler: 50 yaş üzeri, sigara içenler, kronik akciğer veya kalp hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıf bireyler.
Yanlış klima kullanımı burun kanamasına yol açabiliyor
ALERJİK ASTIM ATAKLARI
Klima filtreleri temizlenmezse polen, küf sporları, toz akarları ve diğer alerjenler iç ortamda dolaşır. Bu durum alerjik astımı olanlarda atağı tetikler, hırıltılı solunum, öksürük ve göğüste sıkışma hissi ortaya çıkar. Nemli klima kanallarında üreyen küf mantarları da benzer şekilde bronş hiperreaktivitesine yol açabilir.
ANİ ISI DEĞİŞİMİ TEHLİKESİ
Dışarısı 35°C iken klimanın 18°C’ye ayarlanması, burun ve boğaz mukozasında damar büzülmesine ve savunma hücrelerinin etkinliğinin azalmasına neden olur. Bu da viral üst solunum yolu enfeksiyonlarına (soğuk algınlığı, farenjit) davetiye çıkarır.
KLİMAYLA BULAŞAN DİĞER HASTALIKLAR
Klima sistemleri yalnızca Lejyoner Hastalığı değil, başka mikroorganizmalara bağlı enfeksiyonlar için de taşıyıcı olabilir. Filtrelerde biriken Mycoplasma pneumoniae ve Chlamydophila pneumoniae gibi etkenler, özellikle kalabalık ofisler ve okullarda atipik pnömoni salgınlarına yol açabilir. Nemli ortamlarda üreyen küf mantarları (Aspergillus, Penicillium) bağışıklığı baskılanmış bireylerde invaziv mantar enfeksiyonlarına kadar ilerleyebilir.
Bunun yanında, klima ile dolaşan soğuk hava akımı, damlacık yoluyla yayılan influenza, rinovirüs, adenovirüs gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının iç ortamda hızla yayılmasına zemin hazırlar. Özellikle kapalı ve iyi havalandırılmayan mekanlarda klima, enfeksiyonların tüm çalışanlar veya misafirler arasında zincirleme şekilde bulaşmasına aracılık edebilir.”

Prof. Dr. Ergun Tozkoparan klimaların insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmak için uyulması gereken 7 Altın Kuralı da şöyle sıraladı:
1. Filtreleri düzenli temizleyin: Evde kullanılan klimaların filtreleri 2 haftada bir, merkezi sistemlerin filtreleri ise yetkili servis tarafından periyodik olarak temizlenmeli.
2. Yıllık bakım şart: Klima iç ünitelerinin bakımı yılda en az bir kez, mümkünse yaz başlamadan önce yapılmalı.
3. Sıcaklık farkını abartmayın: İç-dış ortam sıcaklık farkı 6–8°C’yi geçmemeli.
4. Hava akımına direkt maruz kalmayın: Klima üfleme yönü doğrudan üzerinize gelmemeli.
Yaz sıcaklarında klima tuzağı! Serinlik arayışı kabusa dönüşmesin
5. Nem kontrolünü unutmayın: Ortam neminin %40–60 arasında olması, hem konforu hem de solunum yolu sağlığını korur.
6. Su giderlerini kontrol edin: Tıkanmış giderler bakteri ve küf oluşumunu hızlandırır.
7. Risk grubundaysanız dikkatli olun: Kronik hastalığı olanlar, hamileler ve yaşlılar bakımsız klimalı kapalı ortamlarda uzun süre kalmamalı.