Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetiminden bu yana Ürdün'de gelişen bir varlığa sahiptir. Bugün ülkede Osmanlı Türk göçmenlerin torunları olan yaklaşık 60.000 kişilik bir azınlık vardır.
Buna ek olarak, Ürdün'e yeni göç eden 8.262 Türk vatandaşı da bulunmaktadır.
Ürdün’de etkili bir Türk nüfusu vardır öyle ki; Ürdün Kraliçesi Rania el-Abdullah anne tarafından bir Türk ve Türk halkıyla güçlü bir bağı var.
TÜRKLERİN YÜZLERCE YILLIK ÜRDÜN MACERASI
Ortadoğu olarak ifade edilen ve Fas’tan Afganistan’a kadar uzanan coğrafya da Türk varlığının ilk olarak Emeviler döneminde yerleştiği bilinmektedir. 674 yılında dönemin Horasan Valisi olan Ubeydullah Bin Ziyad’ın Buhara’dan 2 bin Türk savaşçının da yer aldığı bir ordu ile Buhara’yı geçerek Basra’ya geçmiş ve beraberindeki Türk savaşçıları da buraya yerleştirmiştir.
Böylelikle Ortadoğu’da yüz yıllarca etki bırakacak Türklerin ilk izleri ortaya çıkmıştır.
Daha sonra Buharalı bir Türk tarafından kurulan, bugünkü Mısır, Ürdün, Filistin ve Suriye’de hüküm süren bir Türk-İslâm devleti olan Tolunoğulları Devleti’yle (868- 905) birlikte Türklerin Batı’ya doğru hareketi başlamıştır. Yine Türker tarafından kurulan İhşidiler (Akşitler) Devleti ile Türkler, Mısır, Ürdün, Filistin ve Suriye topraklarının yanı sıra, tarihte Hicaz Bölgesi olarak da bilinen ve Kabe’nin yer aldığı bölgede ilk kez hükümranlık elde etmiştir. Bu dönemlerde bölgeye yönelik Türk göçleri artmış olmakla birlikte, Selçuklularla birlikte kitlesel Türk akımlarının bugünkü Ortadoğu coğrafyasına yöneldiğini görülmektedir. Selçuklularla birlikte pek çok Oğuz (Türk) Boyu, Orta Asya’dan bugünkü Ortadoğu coğrafyasına yerleşmiş ve daha sonra Anadolu’ya geçmiştir.
Ürdün topraklarına yönelik olarak 1860’larda toplu bir göç yaşanmıştır. Avşar Türkmen aşireti olarak bilinen Oğuz Boyuna mensup Yörüklerden yaklaşık 100 ailenin, bugün Ürdün’ün başkenti Amman sınırları içerisinde kalan Rumman köyüne yerleştiği bilinmektedir.
Ürdün Devleti’nin kurulmasıyla birlikte Rumman’da kalan Türkler bu bölgenin esas unsuru haline gelmiştir. Rumman’da 1970’lere kadar sadece Türklerin yaşadığı bilinmekle birlikte, Rumman muhtarlığının yaklaşık 75 yıl boyunca sadece Türklerde kaldığını ancak daha sonra bu bölgeye yerleşen Araplara geçtiği bilinmektedir.
Ürdün’deki Türk varlığının oluşumuna ilişkin bir diğer önemli nokta Osmanlı’nın son döneminde hayata geçirilen Hicaz Demiryolu Projesi’dir.
Pek çok Türk ailesi demiryolu projesinde çalışmak üzere bugünkü Ürdün’e gelmiş, hatta projede çalışacak bazı kişiler bu bölgelerde askerlik yapan kişilerden seçilmiştir. Hicaz Demiryolu Hattı’nın faaliyete geçmesi ile birlikte, projede çalışan kişilerin büyük kısmı aileleri ile birlikte Hicaz Demiryolu’nun geçtiği bölgelerde kalmıştır.
Ürdün’deki Türk varlığının önemli bir kısmını da Filistinli Türkmenler oluşturmaktadır. Bu Türkmenlerin büyük kısmının Selahattin Eyyubi ile birlikte bugünkü Filistin topraklarına gelen Türkmen atlılardan kalan aileler olduğu bilinmektedir.