Ve artık Orta Doğuluyuz Elhamdülillah

11 Mayıs 2013 tarihinde Antakya’nın Reyhanlı ilçesinde bomba yüklü iki arabanın uzaktan kumandalı olarak patlatılması, 51 yurttaşımızın ölümüne ve yüze yakınının da yaralanmasına neden olmuştur. Cumhuriyet tarihinde ilk defa tek bir saldırıda bu kadar ölü ve yaralı verilmiştir. Bu bir rekordur. Dinciler sürekli bir şekilde Türkiye’de laik Atatürk, İnönü, Demirel ve Ecevit gibi yöneticiler Orta Doğu ülkeleriyle ilgilenmediler ve hatta soğuk baktılar, oysa ki onlar hem bizim kardeşlerimiz hem de onlarda para var diyerek İslamcı ideolojilerini maddi çıkarlarla destekleyerek haklı olduklarına inandılar ve bunu sürekli dile getirdiler. İslamcı felsefeye sahip Özal ve Erbakan da Orta Doğu işbirliğine özendi ama onlar çabuk anladılar ve yanlışta ısrar etmediler.
Erdoğan, Özal kadar Amerikancı ve Erbakan kadar da İslamcı olmak istiyor, ama Erdoğan da Özal’ın zekası ve becerisi, Erbakan’ın kültürü, zekası, bilgisi ve samimiyeti yoktur. Özal’ın ve Erbakan’ın kadroları milli ve işin uzmanlarından oluşmaktaydı. Özal’ın kadrosu iyi eğitim almış MHP ve merkez Cumhuriyetin ikinci kuşak iyi eğitim almış gerçek dindar ama milli kadrolardan oluşmaktaydı. Erdoğan’ın partisinde olduğu gibi bürokraside de tarikat, zaviye, tekke, cemaat ve her etnik gruba kontenjan ayırdığı düşünülmektedir. Birlikte çalıştığı kadrolarda tecrübe, liyakat ve milli olmaktan ziyade oy toplama, iktidarda kalmayı sağlamlaştırma, dış bağlantı derecesi gibi nitelikler aramaktadır. Bu beceriksiz, ideolojik ve gayri millî kadrolar Türkiye’yi bir Orta Doğu ülkesine döndürdüler. Aynen Irak, Mısır ve Suriye’deki gibi bombalar patlamakta ve masum insanlar ölmekte, ülke zenginliği tahrip edilmektedir. Yüzlerce yazar, gazeteci, politikacı ve entelektüel durmadan yazdı, Türkiye’yi Orta Doğu bataklığına sokmayın diye. Onlar da aksine yaptıklarından emin bir şekilde hiç kimseyi dinlemeden ve başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere tecrübe ve aklıselimi devre dışı bırakarak Türkiye’yi perişan ettiler. İçine girdikleri girdaptan çıkmak için sağdan soldan medet ummaya başladılar. Batı yanlısı Arap ülkeleri ve ABD’den yardım istemektedirler.
On yıldan bu tarafa AKP iktidarı Orta Doğu ile yatıp onunla kalkmaktadır. Bu nedenle daha önce birçok defa yazdık; ideolojik İslamcılar veya siyasi İslamcıların dışında Türkiye’de sağcı veya solcu hiçbir iktidar Orta Doğu’ya gereğinden fazla ilgi göstermemiş ve bölgeye objektif olarak bakmış ve mesafeli durmuştur. İslamcılar bilim, mantık, ulusal çıkar ve siyasi kuralları bir tarafa bırakarak duygusal ve ideolojik davranmışlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nu da kendi mantıksız ve gereksiz düşüncelerine alet etmektedirler. Osmanlı Türkleri hep Batı’ya yönelmişler, Batı kültürünü benimsemişler ve Batı’daki topraklara yerleşmişlerdir. Otuz beş Osmanlı Sultanının hiç birinin eşi Arap değildir. Hiç birisi Hacca gitmemiştir, yıkılmakta olan Osmanlıya en önce ihaneti de Araplar yapmışlardır. Türklerle Araplar arasında Allah ve Peygamberden başka işbirliği alanı ve ortak değer yoktur. Coğrafyamız, kafa yapımız, örfümüz, âdetlerimiz, tarihimiz, geleneklerimiz, kültürümüz ve önceliklerimiz farklıdır. Hiç şüphe yok ki Arap halklarının da diğer halklar gibi en iyi yaşam şartlarına, demokrasiye, bağımsızlık, özgürlük, eşitlik, adalet, insan haklarına ve hukukun üstünlüğü ve refah gibi değerlere sahip olma haklarıdır. Ancak bunları bir millet başka bir millete hediye etmez, milletler bunlar uğruna savaşırlar. Arap halkları maalesef bunların çoğundan yoksundur. Gaz ve petrol, bunları sağlayamamıştır. Başarısız bir rejim, ekonomi ve sistemi örnek almak ve işbirliği için ölümleri ve kaosu göze almak, ancak köhne ideoloji sahiplerinin işidir.

Yazarın Diğer Yazıları