31 Mart seçim sonuçları Ak Parti’nin ciddi bir rahatsızlık geçirmekte olduğunu ortaya koydu.

Parti ancak ciddi bir tedaviyle siyaset arenasının önemli bir aktörü hâline gelebilir.

Benim bir vatandaş olarak kendilerine verebileceğim 12 “ilaçlık” reçete şöyledir:

1-Tarım ve hayvancılığa önem vermeden et ile sebze ve meyve fiyatları aşağı çekilemez, dolayısıyla enflasyonda kayda değer bir düşüş sağlanamaz.

İktidar partisinin öncelikle yapacağı işlerden biri tarım ve hayvancılıkla uğraşmayı cazip hale getirmesi, ülkede ekilip biçilmeyen tek karış toprak bırakmamasıdır.

2-Vatandaşı canından bezdiren sorunlar arasında yüksek ev ve işyeri kiraları geliyor.

Toplu konut seferberliği ilan edip her il’de cazip ödeme koşullarıyla konutlar ve işyerleri inşa edilmelidir.

3-Resmî kurumlara eleman alımında mülakatın var olması “Torpil” iddialarını hep gündemde tutuyor.

Mülakatın kaldırılması, elemanların yapılacak güvenilir yazılı sınavlarla seçilmesi sağlanmalıdır. Bir önemli nokta da resmî kurumların kadrolarının şişirilmemesi, mevcut elemanların verimli çalıştırılmasıdır.

4-Mevcut emeklilerin hakları saklı kalmak kaydıyla genç yaşta emeklilik uygulaması sona erdirilmelidir.

Emekli olmak için hizmet süresi değil yaş esas alınmalı, hastalık ve sakatlık gibi istisnalar dışında emekli olma yaşı resmî-özel ayrımı yapılmaksızın her yerde 65’e çıkarılmalıdır. Bu hüküm Anayasa’ya da konulmalıdır.

5-Devlette makam aracı saltanatı bitirilmelidir.

Güvenlikle ilgili birkaç kurumun üst düzey yöneticisi dışında bütün kurumların yöneticileri evlerinden işlerine taksiyle gidip gelmelidir.

6-Devletin en üst makamına tahsis edilen uçaklardan sadece biri alıkonulmalı diğerleri ya satılmalı ya Türk Hava Yolları’na devredilmelidir.

“Uçak sevdası”na toplumda pek sıcak bakılmadığı bilinmelidir.

7-Kamudaki neredeyse tüm ihalelerin ahbap-çavuş ilişkileri çerçevesinde dağıtıldığı toplumda genel bir kanaat haline gelmiştir.

Bu kanaati değiştirecek adımlar atılmalı, ihalelerin şeffaf yapılıp TRT ekranlarından naklen yayınlanması sağlanmalıdır.

8-Toplumda bazı davalarda mahkemelerin kanunlara göre değil siyasi iktidarın isteklerine göre hareket ettiği düşüncesi son derece yaygındır.

Adalet kurumunu her yönüyle bağımsız hâle getirecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

9-Diyanet İşleri Başkanlığı yöneticileri dini siyasetle iç içe yorumlayan anlayıştan vazgeçmelidir.

Kurumun üst yönetiminin değiştirilmesi, radikal görüşte olanların kenara çekilmesi gerekir.

10-11 milyonu aşkın üyesi olan Ak Parti tek kişilik parti görüntüsü vermektedir.

“Reis her şeyi bilir, ne yaparsa doğrusunu yapar” anlayışı bırakılmalı, “Reis”in de yanılabileceği, yanlış kararlar alabileceği unutulmamalı, parti direksiyonunu kolektif düşünen ve hareket eden bir yapıya doğru kırmalıdır.

11-İnsan bünyesine yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, yüksek stres üçlüsü ne kadar zararlıysa iktidar partilerine de israf-lüks-şatafat üçlüsü aynı derecede zararlıdır.

Ak Parti yeni yol haritasını çizerken bu gerçeği aklından hiç çıkarmamalıdır.

12-Ülke insanların görüşlerini korkmadan açıklayacakları demokratik bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Ne olguda ne algıda otoriter bir rejim görüntüsü vermekten dikkatle kaçınılmalıdır.

...

Yukarıdaki reçetenin iyi uygulanması Ak Parti’yi tedavi edip iyileştirir.

Uygulanmaması ise partiyi entübe noktasına getirir.

Ak Partililer, geçmişin iktidar partileri Adalet Partisi, ANAP ve DSP’nin bugün ne hâlde olduklarını unutmamalıdır.