Takipteki alacaklar 12,5 milyar TL’yi buldu

Takipteki alacaklar  12,5 milyar TL’yi buldu
BDDK rakamlarına göre; Türkiye, 162 milyonu geçen kart sayısı ile İngiltere’den sonra sistemde en fazla karta sahip ülke oldu, bireysel kredi borçları rekor düzeyde arttı.

BÜYÜK BATAK! 12 KATRİLYON

Türkiye’de kişi başına 2.12 kredi ya da banka kartı düştüğü nü belirten Yaşar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, 162 milyonu geçen kart sayısıyla İngiltere’den sonra sistemde en fazla karta sahip ülke olunduğunu ve bireysel kredi borçlarının rekor düzeyde arttığını söyledi.
Eksik ödeme
BDDK’nın son verilerine göre 2014 Aralık ayı itibariyle bireysel kredi kartı kullanımı toplam 86 milyar 780 milyon TL olurken, 2013’e göre 607 milyon 93 bin TL’lik artışla bu rakamın, 5 milyar 360 milyon TL’sini takipteki alacaklar oluşturuyor. Yine BDDK verilerine göre; toplam tüketici kredileri tutarı, 281 milyar 933 milyon 572 bin TL. Takipteki kredi tutarı ise 2013’e göre 2 milyar 38 milyon 963 bin TL artarak, 7 milyar 114 milyon 616 bin TL’ye ulaşmış bulunuyor. İki kalemin takipteki alacak toplamı ise 12 milyar 474 milyon TL’yi geçiyor.
Serpil Akdoğu, “TÜİK Hane Halklarının Tüketimi verilerine göre; tüketimimizin yüzde 24’ü kredi kartı olmak üzere yüzde 38’ini kartlı sistemleri kullanarak gerçekleştiriyoruz. Artan borçluluk durumumuzun sebeplerinin başında, bireylerin genellikle borcun tamamını kapatmadan, hattâ yalnızca asgari ödeme yoluyla kart kullanımına devam etmesi geliyor. Eksik ödeme dolayısıyla kart limiti yetersiz kaldığında; kişi, bu kez farklı bankaların kredi kartlarını temin etme yoluna başvuruyor. Kimi zaman ise başka banka kredi kartlarından nakit çekerek, kartlarının borçluluk durumunu sürdürmeye çalışıyor. Kredi kartı alternatifi tükendiğinde ise tüketici kredileri devreye giriyor. Kredi kartlarında yaşanan döngü, burada da devam ediyor. Süreç, borcun artık sürdürülemez hale geldiği noktada kaçınılmaz olarak idari takibe kadar uzanıyor” dedi. Vatandaşlara önerilerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman Akdoğu, “Öncelikle alınacak önlem, kredi kartı sayısını teke indirgemek. Kartın limitini kısıtlamak da otomatik olarak harcamalarımızı azaltacaktır. Kredi kartı kullanımımız, aylık gelirimizle paralellik göstermeli ve hesap kesim dönemlerinde borcun tamamını kapatmalıyız. Kredi kartından nakit çekim işleminden ise özellikle kaçınılmalı. Kredi kartlarından nakit çekim, en maliyetli seçenek. İşlem ücreti ve günlük faiz gibi ücretlendirmelerle tüketici kredilerine göre daha dezavantajlı. Kısa bir zaman diliminde faiz, anaparayı geçer hale gelebilmekte. Bu gibi kısa vadeli ve düşük tutarlı nakdi gereksinimler için tüketici kredileri tercih edilmeli. Kredi kartına ödemeler sırasıyla varsa önce nakit işlem, geçmiş dönem borcu ve güncel tutarı kapatmak olmalı. Daha yüksek tutarlı nakit ihtiyaçlar için ferdi destek kredisine başvurulmalı ve yine aynı şekilde olabildiğince vadeyi kısa tutmak amaçlanmalı. Yalnızca faiz oranları değil, kredinin toplam maliyeti üzerinden karşılaştırma yapılmalı” dedi.

“Cebinizde olmayan parayı harcamayın”
Harcamayı seven bir toplum olunduğunu, ancak, ortalama gelir haddi düşünüldüğünde borçlanmanın kimi zaman bir gereklilik olduğunu belirten Serpil Akdoğu, şunları söyledi;  “Kuşkusuz öncelikle tüketim eğilimlerimizi gözden geçirerek, rasyonel bir şekilde bütçe dengemizi yapılandırmak daha etkin bir çözüm olacaktır, ama, en temel şey ise cebinizde olmayan parayı harcamaktan kaçının.” diye konuştu. BDDK’nın, kredi kartlarına yönelik taksit, limit, asgari ödeme gibi sınırlamalarını içeren düzenlemeler getirdiğini hatırlatan Akdoğu, “Asgari ödeme oranı, toplam tutarın minimum yüzde 30’una çekilerek, taksitli işlemlere kısıtlama getirildi. Burada asıl etki gösterecek olan, kredi kartında tek limit dönemi”.