Resmen dinlenenlerin sayısı milyona dayandı

Resmen dinlenenlerin sayısı milyona dayandı
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, 2010 ile 2014 yılları arasında 866 bin kişinin dinlendiğini açıkladı. Erbakan da, Hufzullah Gültekin adıyla ve terör suçuyla dinlenmiş

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Topkapı 1453 Sosyal Tesisleri’nde iftar programı düzenledi. Adalet Bakanlığı müsteşarları ve yardımcılarının da hazır bulunduğu iftara İstanbul’da görevli 900 hakim ve savcı katıldı. Programda konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, 2010 ile 2014 yılları arasında çeşitli kesimlerden 866 bin kişinin dinlendiğini açıkladı. Birçok kanunun günün şartlarına göre yenilendiğini söyleyen İpek, “Hukukun ve kanunların dışına çıkanların eylemlerinin bağımsız ve tarafsız yargı karşısında hiç şüphesiz karşılığı olacaktır. Bu süreçte birlik ve beraberliğimiz her zamankinden çok daha fazla önem arz ediyor” diye konuştu. 

Sayı artabilir
İpek, “Televizyonlara, gazetelere, internet sitelerine binlerce insana ait dinleme kayıtları yer alıyor. Yakın bir tarihte kapatılan özel yetkili mahkemeler ile TMK gereği kurulan mahkemelerde yapılan incelemelerde, benim aldığım sonuca göre, 2010 ile 2014 yılları arasında, 297 bin adli dinleme, 569 bin önleme dinlemesi olmak üzere toplam 866 bin dinleme yapılmış olduğunu tespit ettik. Bu çalışma halen devam ediyor. TBMM Başkanı, bakanlar, milet vekilleri, işadamları, gazeteciler neden dinlenir? Projeleriyle gurur duyduğumuz, övündüğümüz, savunma sanayinin, neredeyse bütün yöneticileri ve uzmanları, Aselsan’ın yöneticileri, Makine Kimya Endüstrisi’nin yöneticileri, Türk milletinin gözbebeği silahlı kuvvetlerimizin muvazzaf ve emekli subayları, hakkın rahmetine kavuşan eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan, Hufzullah Gültekin adıyla ve terör suçuyla dinlenmiş. Bunları kim adına ve ne için dinlediklerini mutlaka bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Yarısı memnun değil
İpek sözlerini şöyle sürdürdü: “2010 yılında HSYK ile ilgili yeni bir mevzuat hayata geçirilmiştir. Bunun yargımız adına bir fırsat olduğunu hep düşündüm. Ancak bu imkan ve fırsat ne yazık ki, tüm yargıyı bağlayıcı şekilde kötüye kullanılmış özel yapılanmalar için bir fırsatçılığa dönüştürülmüştür. Halkımızın her ikisinden biri yüzde 50’si adalet hizmetlerinden maalesef memnun değildir. Önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ardından HSYK üyeliği ile ilgili seçimler yapılacak. HSYK seçimlerinde yargımızın kendi kaderini belirleme iradesini, başarısını ve özgüvenini göstereceği inancındayım. Her birinizin bağımsız iradesine güveniyorum. Bu bakımdan önümüze çıkacak adaylar kim olursa olsun, temel kriterimiz bu isimlerden hangisinin HSYK’da adil ve yargının sorunlarına duyarlı bir şekilde görevini yapacağı olmalıdır. Süreçle ilgili ifade edeceğimiz bir diğer nokta, seçimin emniyetini sağlamak olacaktır. Bakanlığımız seçimle ilgili kendisine düşen görevleri, tarafsız bir şekilde yerine getirecektir. Yeni HSYK’nın ilk kararnamesi İstinat mahkemeleri atamaları olacaktır.”