Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
İsrafil K.KUMBASAR

İsrafil K.KUMBASAR

Yeni Türkiyeciğin müthiş Osmanlısı

Ahmet Davutoğlu, Hariciye Nezareti’nde ‘söz sahibi’ olup ’monşerleri’ (!) tasfiye ettikten sonra Türkiye, bölgesinde ‘çok aktif’ bir politika yürütmeye başladı. 

‘Büyük Usta’ve ‘Çankaya’daki kardeşi’ tarafından da sınırsız destek alan bu yeni politika sayesinde Türkiye, bölgesinde her geçen gün biraz daha güçlenerek ‘lider ülke’ olma yolunda hızla ilerledi. 
Komşular ile ‘sıfır sorunu’ hedefleyen ‘oynak merkezli’ dış politika, ‘çatışma’ halindeki karşılıklı çıkarların ‘uzlaşma’ (!) potasında eriyerek ‘ortak çıkar’ (!) haline dönüştüğü meşhur ‘kazan-kazan’ (!) formülüne dayanıyordu.
Bu formül, bazen Davos’ta ‘one minute’ (!) olarak kendini gösterdi, bazen Süleymaniye’de ‘müzik notasına’ (!) dönüştü.
Ama ‘hamdolsun’, işler saat gibi tıkırında yürümeye devam etti.
Az zamanda başarılan çok iş, ‘monşerlerin’ bile dudaklarını uçuklatmaya başlattı.
Peki, ‘tereyağından kıl çeker gibi’ kendi komşuları ile sorunları sıfırlayan (!) bir ülke, bölgesindeki ‘diğer meseleler’ karşısında kayıtsız kalabilir miydi hiç?
Asla ve kat’a.
‘Arabuluculuk’ adı altında diğer meselelere de el atan Davutoğlu ve silah arkadaşları, gecelerini gündüzlerine katarak çok sıkı bir ‘mekik diplomasisi’ (!) yürüttüler.
Nasıl mı?

***

İran, sürekli kendisini ‘vurmakla’ tehdit eden İsrail’e karşı kullanmak üzere ‘uzun menzilli füze’ denemelerine mi girişti? Bizimkiler, ‘savunma hakkına’ destek vermek yerine İran yönetimini ‘teslim bayrağı’ çekmeye zorladılar.
İsrail, işgal altındaki Filistin’de Müslümanlara karşı eşi benzeri görülmemiş bir ‘soykırım harekatı’ mı başlattı? Bizimkiler, İsrail’e karşı topyekun bir ‘mücadele’ yürütmek yerine, Hamas yönetimini “silah bırakmaya” çağırdılar.
Ermenistan, işgal altındaki bin yıllık Türk yurdu Karabağ’ı kaşla göz arasında ‘ilhak etmeye’ mi hazırlandı? Bizimkiler, Ermenistan’a haddini bildirmek yerine, sınırları açmak için Azerbaycan’a ‘taviz vermesi’ için bastırdılar.
Irak’taki kukla yönetim, patlayan bombalar ile ilişkilendirerek Suriye’yi ‘terörist devlet’ konumuna düşürmek mi istedi? Bizimkiler, asli faile “Bu numaralar bayatladı” demek yerine, Esad’ı ‘ofsayta’ düşürmeye çalıştılar.
Sırbistan, iş birlikçileri aracılığıyla Bosna’da bir karışıklık çıkararak ‘yeni bir bölünme’ için zemin mi oluşturdu? Bizimkiler, Sırpları teşhir etmek yerine, Bosna yönetimini ‘Sırp taleplerini’ kabul etmeye zorladılar.
Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da meydanlara inen halklar, diktatörlere karşı ‘isyan bayrağı’ mı açtılar? Bizimkiler, günlerce süren sessizliğin ardından Sam Amca tavrını netleştirince ancak seslerini çıkarabildiler.

***

‘Stratejinin’ derinliklerinde geliştirilip ‘Yeni Osmanlıcılık’ adı altında piyasaya sürülen ham hayallerin arkasından çıka çıka ne yazık ki ancak ‘BOP taşeronluğu’ çıkabildi.
Eğer sizin kendinize ait ‘yerli projeleriniz’ olmazsa, yapabileceğiz tek şey ‘başkalarının’ önünüze koymuş olduğu projelere ‘taşeronluk’ etmektir.
‘Başkaları’ adına, ‘başkalarının çıkarları’ temelinde size güvenen kitleleri ‘ikna’ etmeye çalışmaktır.
Sonra da o utanmazlığı, sizi hâlâ ‘kendilerinden’ zanneden sokaktaki ahmaklara,  “Cumhuriyetin vurduğu yapay zincirlerden kurtuluyoruz. Bölgemizde yeniden büyüyüp Osmanlı oluyoruz” diye yutturmaktır.
Ahmet Davutoğlu’nun, icra organının başındaki ‘Büyük Usta’ ile kafa kafaya vererek geliştirdiği ‘dahiyane’ formüller sayesinde, her nedense hep ‘karşı taraflar’ kazanıyor, Türkiye ise durmadan kaybediyordu.
‘Taslakları’ okyanus ötesinde hazırlanan projeler ile Kıbrıs’ta, Ege’de, Orta Doğu’da, Kafkasya’da habire verip sorunlardan kurtuluyorlardı.
BOP taşeronluğunun üzerini ‘komşularımızla sıfır sorun’, ‘bölgemizde sıfır çatışma’ maskesi ile örtmeye çalışanların, Türkiye’nin ‘iç meselelerine’ temel yaklaşımları ise ne yazık ki aynen şu idi:
“Biz çözemezsek, başkaları çözer.” 

***

‘Büyük mucizelere’ imza atarak komşular ile bütün sorunları ‘sıfırlayan’ (!) ve Türkiye’yi bölgesinde ‘oyun kurucu ülke’ (!) konumuna getiren Ahmet Davutoğlu, başarılarının karşılığı olarak ‘Büyük Usta’ tarafından ‘AKP Genel Başkanlığı’koltuğuna ‘emanetçi’ olarak oturtuldu.
‘Yeni’ Türkiye’nin ‘yeni’ Başbakanı necip Türk milletine hayırlı ve uğurlu olsun.

Yazarın Diğer Yazıları