Yer katmanlarının efendisi Şener Üşümezsoy, Doğu Akdeniz'deki büyük gaz yatağında iki yolu açıkladı... Kilit adanın ismini verdi... Her şeyi tek tek anlattı

Yer katmanlarının efendisi Şener Üşümezsoy, Doğu Akdeniz'deki büyük gaz yatağında iki yolu açıkladı... Kilit adanın ismini verdi... Her şeyi tek tek anlattı
Doğu Akdeniz’de doğalgaz keşfinin başlamasının ardından asıl gaz deposunun güneyde Mısır Deltası’nın Akdeniz içindeki kuzeye doğru uzanan alanda olduğunu açıklayan Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, büyük gaz yatağında iki yolu açıkladı.

ADEM DEĞİRMENCİ / YENİÇAĞ - ÖZEL HABER

Doğu Akdeniz’de 10 Ağustos’ta başlayan doğalgaz keşfinin ardından tüm gözler bölgeye çevrildi. Akdeniz’deki doğalgaz rezervinin ana deposunun Mısır Deltası’nın Akdeniz içindeki kuzeye doğru uzanan alan yer aldığını belirten Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’dan yine bomba açıklamalar geldi.

Üşümezsoy, Türkiye’nin Akdeniz’de doğalgaz arama stratejisini farklı ele aldı.

Mısır Deltası’nın içerisinde yer alan ve ‘Deniz Dağı’ olarak bilinen bölgede bir platform olarak delta içerisinde yer aldığı ve gaz potansiyeli taşıdığını kaydeden Şener Üşümezsoy, “Türkiye’nin İsrail’le İsrail gazının Avrupa’ya aktarılması için bir kanal oluşturulmasının politik yapısı yapılmalıdır. Diğer taraftan ise Kıbrıs’ın batısındaki alanda Nil Deltası’nın Türkiye ile devamı olanda kıyısında olan alandan üretilecek gazında çıkacak bir boru hattıyla geçirilebileceği ortaya konulmaktadır. Bu boyutlarıyla Nil Deltası’nda 350 trilyon küp ayak potansiyeli olduğu ortadadır” dedi.

Üşümezsoy’un YENİÇAĞ’a yaptığı özel açıklamalar şu şekilde:

Türkiye, Akdeniz’de doğalgaz arama stratejisini değiştirmesi gerekmektedir. Doğu Akdeniz’in jeolojik yapısını ortaya koyduğumuzda Rodos’tan başlayarak; güneydeki Mısır Deltası’nın kuzeye kadar uzanımını görmekteyiz.

Mısır Deltası’nın içerisinde yer alan ve ‘Deniz Dağı’ olarak bilinen bölgede bir platform olarak delta içerisinde yer aldığı ve gaz potansiyeli taşıdığı değerlendirilmelidir. Bu boyutuyla bakıldığı zaman Kıbrıs’ın hemen batı sınırından geçen ve Nil Deltası’nın Türkiye’nin devamını oluşturan gaz sahasına güney Kıbrıs’ın kendi sahası olarak adlandırılır. Oysa bu hata baktığımız zaman, Nil Deltası’nın ana gövdesi, Kıbrıs’ın batı kenarı ve Alanya bir çizgi oluşturmaktadır. Bunun batısında ise Fethiye’den güneye doğru indiğimizde karşımızda Nil Deltası’nın batı kesimini ve ana gövdesini kapsayan bir alan ortaya çıkmaktadır.

Bu alan üzerinde Türkiye, Mısır Ekonomik Münhasır Alan’ın içinde yer almaktadır. Oysa Kıbrıs, Türkiye ile Mısır’la ekonomik münhasır alanı olmaması nedeniyle kendi Güney Kıbrıs’la Mısır arasında Nil Deltası’nın doğu kenarında bir kenar olmasına karşılık arama sahasını haritalarda gördüğümüz gibi batıya doğru taşıyarak Türkiye-Mısır Münhasır Ekonomik Alan’ı içerisinde olana tezahür etmektedir.

Bu haritalara bakıldığında Doğu Akdeniz’de ve Kıbrıs’ın kuzeyinde kalan kısımlar Anadolu Kıtası’nın devamı oluşturan deniz tabanındaki platformlardır. Akdeniz’de gazın kaynağı ise hem İsrail’e doğru hem de Mısır’ın güneyin doğru gelen ve esas olarak da Türkiye’ye doğru uzanan Nil Deltası üzerindeki yapılanmalardır. Bunların içinde de gaz alanlarıdır.

 

Yukarıdaki haritalarda bu gaz ruhsat sahaları Nil Deltası’nın kuzeyinde Türkiye’ye doğru giden alan yaratmaktadır ama Türkiye ile Mısır arasında münhasır alan anlaşması olmadığı için güney Kıbrıs, bu alanı kendi alanı olarak koymaktadır. Oysa bu alanda tüm Kıbrıs’ın hakkı olmasına karşı bu alana Güney Kıbrıs bu alana sahip olma noktasıdır.

Yukarıdaki haritaya baktığımızda ise Nil Deltası üzerindeki gaz potansiyelinin 223 trilyon küp ayak gaz olduğu bunun da metreküp (m³) olarak 7 trilyon metre küp'e eşittir.

Bu boyutlarıyla baktığımız Türkiye’nin İsrail’le İsrail gazının Avrupa’ya aktarılması için bir kanal oluşturulmasının politik yapısı yapılmalıdır. Diğer taraftan ise Kıbrıs’ın batısındaki alanda Nil Deltası’nın Türkiye ile devamı olanda kıyısında olan alandan üretilecek gazında çıkacak bir boru hattıyla geçirilebileceği ortaya konulmaktadır. Bu boyutlarıyla Nil Deltası’nda 350 trilyon küp ayak potansiyeli olduğu ortadadır.

Tüm bu konuları ele aldığımızda buradaki ruhsat sahalarına baktığımız zaman Mısır’ın Ekonomik Münhasır Alanı’nda yer alan gaz sahalarına Güney Kıbrıs’ın gasp etmesi ortaya çıkmaktadır. Bu gaspın engellenmesi için Türkiye’nin Mısır’la bu konuda anlaşma yaparak hem Mısır’ın ekonomik gaz sahalarını koruması hem de Türkiye’nin buradaki hakkını elde etmesi gerekir.

Türkiye sınırlı bölgede sınırlı gaz alanında keşif yapmaya sınırlandırılmaktadır. Bu boyutuyla Kıbrıs’ın batısındaki alan Türkiye’nin güneyindeki Mısır’a doğru uzanan alanı temsil etmektedir. Burada Güney Kıbrıs’ın hiçbir alanı yoktur. Çünkü kıta sahanlığı kavramı ada olarak olsa bile iki yana doğru giden bir özellik göstermektedir. Mısır’la Türkiye arasındadır.

munhasr-alan.jpg

Yukarıda yer alan harita Türkiye ile Mısır Ekonomik Münhasır Alanı karşılıklı olarak resmetmektedir.

ca75860f-7022-4e46-a2f5-352bbd54582f.jpg

Amerikan Jeolojik Survey’in yaptığı araştırmada Nil Deltası’nın doğusundaki gaz sahasının haritasını göstermektedir. Bu haritada görüldüğü gibi Türkiye Antalya Körfezi direkt olarak İskenderiye’ye uzanmaktadır. Deltanın gaz sahası Türkiye-Mısır Ekonomik Münhasır Alana denk düşmektedir.

İlgili Haberler