Zafer Arapkirli Yeniçağ'ı destekledi: Kimin rezidansları var, kimin konakları var, kimin villaları var çıksın ortaya

Zafer Arapkirli Yeniçağ'ı destekledi: Kimin rezidansları var, kimin konakları var, kimin villaları var çıksın ortaya
Cumhuriyet gazetesi yazarı ve ünlü televizyoncu Zafer Arapkirli, Yeniçağgazetesi.com.tr’nin gazetecilere yaptığı, “Mal beyanınızı açıklayın” çağrısına destek verdi. Arapkirli, “Yeniçağ Gazetesi’nin yaptığı çağrı doğru bir çağrı. Hodri meydan” dedi.

Yeniçağgazetesi.com.tr bugün, başta Acarkent, Beykoz Konakları ve Çekmeköy olmak üzere İstanbul’un ve Türkiye’nin çeşitli lüks semtlerinde yaşayan gazetecilerin, mal varlıklarını açıklamaları gerektiği çağrısında bulunan bir haber yayınladı. Yeniçağ gazetesinin çağrısına ilk destek Cumhuriyet gazetesi yazarı ve ünlü televizyoncu Zafer Arapkirli’den geldi. Konu ile ilgili geçmişte yazdığı yazıyı yeniden gündeme getiren Arapkirli, Önce sen tertemiz, bembeyaz olacaksın arkadaş. Var mısın? Hodri meydan” dedi.

İşte Arapkirli’nin o yazısı:

YENİÇAĞ Gazetesi'nde bugün (18.5.2020) güzel bir çağrı var. Medyada önüne gelenin, ötekine "Sen bu evi nasıl aldın? Nasıl genişlettin? Nasıl imar izni aldın? Kaçak mı yaptın?" yollu suçlamaları ve "lâf sokmaları"ndan hareketle, medyada kalem oynatan ekrana-mikrofona çıkan herkesin, "nereden nereye nasıl" geldiğine ilişkin bir açık çağrı yapılıyor.

Herkes mal beyanında bulunsun ve kim "Bugüne nasıl geldi?.." sorusunun cevabı bilinsin mealinde, doğru bir çağrı.

Ben de bunu 2016'da bakın nasıl dile getirmişim:

AÇIK ÇAĞRI...

Bugüne kadar belki 100 kez yazdım.
Tüm önde gelen siyasetçi ve bürokratların malvarlıklarını açıklamaları kadar, gazetecilerin de mal beyanında bulunmaları, "nereden nereye" geldiklerini mutlaka şeffaf biçimde kamuoyunun bilmesini sağlamaları şarttır diye.

Tekrar ediyorum.

Bugün ülkemizde demokrasinin perişan halinden sorumlu olan kurumlar arasında ilk sırada olmasa da en üst sıralarda "Basın/Medya" gelmektedir. İddia ile tekrar söylüyorum, olan bitenin en büyük sorumlularından biri de "olanı biteni gizleyen, saklayan, bildiği halde söylemeyen, yazmayan, çizmeyen, anlatmayan, söyleyemeyen, yazamayan, çizemeyen, anlatamayan" basındır.

Basın mensuplarının, siyaset, bürokrasi ve iş dünyası ile girdiği akçeli ilişkiler, maddi menfaat karşılığı yaptıkları ya da yapmadıkları, gündemin tam olarak bilinmesine, perde arkasında dönenlerin tam olarak öğrenilmesine mani olacak boyutlardadır.

Bu yüzden diyorum ki:

Özellikle gazete, TV, radyolarda üst düzey yönetici, müdür, şef, köşe yazarı, anchorman/woman ve hatta önemli departmanlarda muhabir (ekonomiden spora, polis adliyeden belediye muhabirliğine) olarak çalışmış ve çalışmakta olan herkesin mal beyanında bulunmaları gerekir. Kim bu işe nereden nasıl başlamış, kaç para maaş almış, sonra da ne konuma gelmiş, ne edinmiş?... Bunların açık ve şeffaf biçimde bilinmesine var mısınız?

Önce biz yapalım bunu.. Var mısınız?

Bunu yapmazsak, siyasetçiden ve bürokrattan hesap sormaya (kurum olarak) hakkımız olabilir mi? Falanca partili, filanca general, feşmekan genel müdür ya da daire başkanı, müsteşar, filanca belediye başkanı "nereden nereye gelmiş" diye haber yapmaya yüzümüz olabilir mi?

Önce sen tertemiz, bembeyaz olacaksın arkadaş. Var mısın?

Hodri meydan..

 

 

 

 

 

İlgili Haberler