Zaman Gazetesi Kuran'ı tahrif etmiş

Zaman Gazetesi Kuran'ı tahrif etmiş
"Zaman Gazetesi, Kur’an’ın 16. Suresi olan Nahl’in 43. âyetini tahrif etti, ayetteki 'Bilenlere sorun' ifadesini, 'Tevrat ve İncil alimlerine sorun' diye değiştirdi". İddiayı Habertürk yazarı Murat Bardakçı gündeme getirdi.

Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Zaman Gazetesi'nin Kuran'ı tahrif ettiğini yazdı. FETÖ soruşturması kapsamında kapatılan gazete, Kur’an’ın 16. Suresi olan Nahl’in, “Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz kişilerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun” şeklindeki 43. âyetini tahrif etti. Ayet Zaman'ın yayımladığı mealde, “(Ey Peygamber!) Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bunu bilmiyorsanız Tevrat ve İncil âlimlerine sorun” şeklinde yer aldı.

Gazetedeki köşesinde "Bu rezil tahrifin sebebi cehalet mi, yoksa kasıt mı?" başlıklı yazısında konuyu gündeme getiren Bardakçı, Kuran'ın tahrif edilmesinin Zaman'ın birkaç yıl önce İslam alimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır'ın "Hak Dini Kur'an Dili" adlı tefsirini günümüz Türkçesine naklettiği sırada gerçekleştiğini yazdı. Tahrifatın yapıldığı sırada gündeme gelmediğini, kendisinin de tanıdığı bir tarih profesörü aracılığıyla durumdan yeni haberdar olduğunu anlatan Bardakçı, Elmalılı'nın tefsirinin öyle olmasa da "Türkiye’de basılan 'İlk Kur’an meâl ve tefsiri" olarak bilindiğini hatırlattı.

Bardakçı, 1935 ile 1938 arasında dokuz cilt hâlinde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan ve daha sonra da defalarca basılan tefsirdeki "Bilenlere sorun" ifadesinin, Zaman'da "Tevrat ve İncil alimlerine sorun" şeklinde değiştirilmesini ise şöyle açıkladı: "Meâlin bu şekilde değiştirilmesi ile de birkaç iş birden ediliyor: Kur’an’da 'neshedildiği', yani 'lâğvedildiği', 'kaldırıldığı' defalarca ifade edilmesine rağmen Tevrat ve İncil’in hükmü devam ediyormuş havası verilerek 'kaldırılmış kitapların âlimlerine müracaat' tavsiye ediliyor ve hem Kur’an’ın özüne, hem de tefsirin asıl sahibi olan Elmalılı Hamdi Efendi’nin sözüne tamamen ters bir iddiada bulunuluyor! Tahrifin sebebinin ne olduğunu, âyetin bilgisizlikten mi, boşvermişlikten mi, yoksa bir aralar pek moda olan 'dinlerarası diyalog' terânesine destek sağlayabilmek maksadıyla mı değiştirildiğini bilmiyorum."