Baykal’dan, TBMM ve Köşk’e “görev” çağrısı

Baykal’dan, TBMM ve Köşk’e “görev” çağrısı
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, ülkede giderek derinleşen bir bunalımla karşı karşıya olunduğunu belirterek, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü göreve çağırdı.

Baykal’dan, TBMM ve Köşk’e “görev” çağrısı

Çiçek ile görüştükten sonra açıklama yapan Baykal, “Anayasal bir kilitlenme var, siyasal bir kilitlenme var. Siyasetin bu kriz karşısında etkili çalışma yapabilecek iki temel anahtarı var. Bu anahtarlardan biri parlamentodur. Bir diğer temel siyasal mekanizma cumhurbaşkanlığıdır. Cumhurbaşkanlığı bugünler için vardır. Mekanizmaları işletmeliyiz. Parlamento devrede olmalı. Sayın Cumhurbaşkanı devrede olmalı. Meclis Başkanımızın inisiyatif hakkı imkanı vardır ve onu bekliyorum” dedi. Baykal’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Yumuşama yok
 “Yaşanan anayasal kriz ekonomiye de yansımaya başladı. Siyasal, hukuksal bir kilitlenme var. Çatışmanın yumuşayacağına dair bir işaret yok. Hepimiz bir anahtar arayışını zorunlu görüyoruz. Aslında bu anahtar yaşanan krizi aşmanın yolu siyasi mekanizmaları çalıştırmaktır. Anahtarlardan biri parlamentodur. Parlamento elbette yürütmeye yardımcı olacaktır ama bazen parlamentonun yürütmeyi yönlendirmeye ihtiyacı çıkabilir. Anayasamız cumhurbaşkanlığımızı böyle sıkıntı dönemlerde çözüm olarak düşünmüştür. Cumhurbaşkanlığı bunun için vardır, etkinlik sergilemelidir. Siyasal mekanizmaları yeni bir duyarlılıklar harekete geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Meclis başkanımızla paylaştım, cumhurbaşkanıyla da paylaşacağım.” 

Bağımsız yargı
Türkiye’nin bağımsız ve tarafsız bir yargıya ihtiyacı olduğunu savunan Baykal, “Bu krizden o yargıya ulaşmalıyız. Gerçek bir demokrasi işletmeliyiz. İnsan hak ve özgürlüklerinin saygı gördüğü ve gerekli güvencelere sahip olduğu bir demokratik yapıyı, yasamanın, yargının ve yürütmenin dengesinin sağlıklı kurulduğu bir demokrasiyi bu krizden çıkarmalıyız. Bu krizden herkesin zarar gördüğü açıktır. Kimse bu krizden kendisi için daha elverişli bir ortam beklememelidir. Herkes kaybedecektir. Önemli olan milletin ülkenin kazanmasıdır. Elimizdeki mekanizmaları işletmeliyiz. Yasamadır, parlamentodur, cumhurbaşkanıdır. Bu konuda anlayışımı Meclis Başkanımızla paylaştım. Onun da konuyu takip ettiğini gördüm. Belli bedelleri ödeyerek daha iyi bir ortama arınılmış yargının işlediği bir Türkiye diliyorum. Başarabileceğimizi sanıyorum” diye konuştu.