American Cancer Society (ACS), 2025 Kanser İstatistikleri raporunu yayımladı. Raporda, 1991-2022 yılları arasında ABD’de kanser kaynaklı ölüm oranının %34 oranında azaldığı, bunun da yaklaşık 4,5 milyon ölümün önüne geçtiği belirtildi. Ancak bu olumlu tablo, kadınlar ve genç yetişkinlerde artan kanser vakaları nedeniyle gölgeleniyor. 50-64 yaş aralığındaki kadınların vaka oranı erkekleri aşarken, 50 yaş altı kadınlarda oran erkeklerden %82 daha yüksek. Bu fark, 2002'de %51 seviyesindeydi.

PANKREAS KANSERİ VE EŞİTSİZLİKLER

Pankreas kanseri, artan vaka ve ölüm oranlarıyla dikkat çeken bir diğer kanser türü. 5 yıllık sağkalım oranı yalnızca %8 olan bu kanserde daha etkili tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca, yerli Amerikalılar ve siyahiler gibi dezavantajlı gruplarda kanser ölümlerinin çok daha yüksek olması, sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizliklerin devam ettiğini gösteriyor.

ERKEN TEŞHİS VE TARAMA PROGRAMLARININ ÖNEMİ

ACS, erken teşhisin kanserle mücadeledeki kritik rolüne vurgu yapıyor. Özellikle az hizmet alan topluluklar için tarama programlarının yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekiliyor. ACS Başkanı Dr. Wayne A. I. Frederick, bu eşitsizliklerin giderilmesi için sağlık politikalarının, toplulukların ve sağlık uzmanlarının iş birliği yapması gerektiğini belirtti.

KADINLARA YÖNELİK TEHDİT BÜYÜYOR

Lung kanseri gibi bazı kanser türlerinde 65 yaş altındaki kadınlarda vaka oranı erkekleri geçti. Kadınlarda meme, rahim ve karaciğer kanserlerinde de vaka sayıları artışta. Kadınların sağlık sistemindeki rolleri göz önüne alındığında, bu artış toplumsal bir yük oluşturuyor.

EŞİTLİK İÇİN ADIM ATILMALI

ACS’nin sağlık eşitliği uzmanı Dr. Ahmedin Jemal, sağlık hizmetlerindeki ayrımcılığın sonlandırılmasının, kanserle mücadelenin temel unsurlarından biri olduğunu vurguladı. Bu adım, kanserin tüm topluluklar için daha adil bir şekilde ele alınmasını sağlayabilir.

Bu önemli rapor, kanserin sadece bireyleri değil, aileleri ve toplumu etkileyen bir sağlık krizi olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Erken teşhis ve eşit sağlık hizmetleri, bu mücadelenin anahtarı olabilir.