27 Mayıs darbesini kimler alkışladı?

27 Mayıs 1960’daki askerî darbe sonrasında şanlı şöhretli birçok yazar darbecileri coşkuyla alkışlamıştı.

Gazeteci Mine Söğüt’ün “Darbeli Kalemler”(Getto Yayınları) kitabı bunun çarpıcı örnekleriyle dolu.

Söğüt, darbeden sonraki bir hafta içinde kimlerin gazetelerdeki köşelerinde neler yazdığını araştırmış ve o yazıları kelimesine bile dokunmadan kitabına almış.

Yazıları okuyunca üzülmemek, hayrete düşmemek mümkün değil.

İşte birkaç örnek:

Aziz Nesin-(28 Mayıs 1960-Akşam Gazetesi):

Biz bugün bütün ulusça, dönekliği, kaypaklığı, ikiyüzlülüğü, dalkavukluğu, çıkarcılığı, mideciliği, her türlü alçaklığı, zıbardığı yerden bir daha kalkmamasına yere çaldık. (...) Sağ ol generalim, sağ ol albayım, yarbayım, binbaşım! Sağ olun yiğit komutanlarım! Var olsun Türk ordusu.”

Çetin Altan-(29 Mayıs 1960-Milliyet Gazetesi):

“Elbette sizler gidecek değil götürülecek adamlarsınız. Ve bu gidişte en şanlı merasim bir çöp arabasıyla yapıldı. Hiçbir zaman insan olmasını bilemediler, bari son dakikada biraz haysiyet sahibi olmasını bilselerdi de lazımlık dolaplarına saklanmasalardı.”

Nadir Nadi-(30 Mayıs 1960-Cumhuriyet Gazetesi):

“Zulme ve haksızlığa uğrayan milletlerin son çare olarak zor kullanmaları suretiyle hürriyetlerini kurtarmak istemeleri ta 1791’den beri medeni dünyaca meşruluğu kabul edilmiş bir davranıştır. (...) Türk milletinin şerefini temsil eden ordumuz bizi içine saplandığımız ve hiçbir zaman layık olmadığımız karanlıktan bir gece içinde kurtarıverdi.”

Bedii Faik-(30 Mayıs 1960-Dünya Gazetesi):

“Türk’ü düşman bellemişler, parasını itmişler, gencini vurup öldürmüşler, yaşlısını inletmiş, çocuğunu ağlatmışlar... Sen ey vicdan! Oldun olalı böyle bir zalimler topluluğunun yıkılıp gitmesi kadar kendine uygun bir hareket gördün mü?”

Abdi İpekçi-(30 Mayıs 1960-Milliyet Gazetesi):

“Örfi İdare Kumandanlığı’na bir gece yarısı ifade vermeye götürüldüğümüz zaman bizi kucaklayıp bağırlarına basan subaylarımız ‘On beş gün daha dişinizi sıkın’ demişlerdi. Gazetemiz kapatıldığı gün aynı şeyi tekrarlamışlardı: ‘On beş gün daha sabredin.’ Sabrettik, şimdi sevinçten ağlıyoruz. Hürmet ve sevgilerimizle.”

Tahsin Öztin-(1 Haziran 1960-Hürriyet Gazetesi):

“Türk milletinin temsilcisi Türk ordusunun hürriyet hareketi önünde dünyanın bütün inkılâp sever, hürriyet sever, hürriyet âşığı milletler şapka çıkarıyorlar. Büyük bir olgunlukla gelişen inkılâbımıza alkış tutuyorlar. (...) İktidarda yalnız millet vardır. Bunu unutanların, bunu hiçe sayanların kaderini 27 Mayıs’ta karara bağlamış bulunuyoruz. Şimdi başımız dik, rahat ve huzur içinde güneşe doğru yürüyoruz.”

Kadircan Kaflı-2 Haziran-1960 Tercüman Gazetesi):

“Türk Ordusu’nun 27 Mayıs’ta zalimlere vurduğu kansız darbe her şeyden evvel Allah’ın buyruğuna uygundur. Allah’ın emriyle olmuştur.”

Burhan Felek-2 Haziran 1960-Cumhuriyet Gazetesi):

“Bizimki çok fenni ve insani şekilde bir ihtilâl oldu. Buna sevinmek, çok sevinmek ve bununla iftihar etmek yeridir. (...) Bugün doğan hürriyet güneşi gözlerimizi kamaştırdığı için nelerden ve kimlerden kurtulduğumuzu iyice göremiyoruz. Zamanla nelerden kurtulduğumuzu, kaybetmiş olduğunuz nimetleri tekrar elde ettiğimizi anlayacağız. Biz şimdi sarhoşluk devrindeyiz.”

...

Darbe sever yazarlar ne yazık ki bunlarla sınırlı değil.

Mine Söğüt’ün araştırmasında, Tunç Yalman’dan Özcan Ergüder’e, Ethem İzzet Benice’den Orhan Seyfi Orhon’a, Müşerref Hekimoğlu’ndan Sabri Esat Siyavuşgil’e, Sadun Tanju’dan Vecihi Ünal’a kadar birçok yazarın da darbeden duydukları mutluluğu, memnuniyeti yazdıkları makaleler ve fıkralarda dile getirdikleri görülüyor.

Yazarın Diğer Yazıları