Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan bugün tüyleri diken diken eden bir yazı kaleme aldı. Pehlivan, kendisini cinsel istismar ettiğini anlattığı dayısı ile aynı evde yaşatılan çocuk ile babasının verdiği mücadeleyi "Midem bulanıyor" diyerek anlattı.
Boşanma aşamasındaki baba T.D.'nin 4 yaşındaki kızının geçici velayeti anne Ö.D.'de olduğunu belirten Pehlivan, babanın durumu farkettiği anı ve sonrasında yaşananları şöyle anlattı:
"Bundan iki ay önce... Aldığı bayram kıyafetlerini kızına giydirmeye çalışan baba birden şoke oldu. Zira kızının bacaklarında morluklar vardı. 'Kim yaptı' sorusuna kızının yanıtı, 'Dayım' oldu.
Dayı M.O. çok ağır bir dosyada sanıktı. İki ayrı çocuğa cebir ve şiddet kullanarak cinsel istismar suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017’de verdiği bu kararın ayrıntılarını okuyorum, midem bulanıyor. Ayrıntılara girmeyeceğim lakin sadece şunu bilin; çocukları bağlayarak cinsel istismarda bulunulmasından bahsediyorum."
Dosyası Yargıtay’da olan ve altı ay tutuklu kalıp tahliye edilen dayı M.O.'nun bacaklarında morlukların fark edildiği küçük kızla aynı evde yaşadığını söyleyen Pehlivan, baba T.D.'nin darp raporu alıp şikayetçi olduğunu belirtti.
Pehlivan'ın yazısına göre, Denizli'deki savcı soruşturmayı başlattı, şikâyetçi babanın ve küçük kızın annesinin ifadesini aldı ancak şüpheli dayı M.O’nun ifadesini almadı. Üstelik annenin aynı evde yaşadığı kardeşi M.O.'dan şikayetçi olmaması üzerine babanın suç duyurusu “varsayıma dayalı” olarak değerlendirildi.
Babanın peşini barakmadığını yazan Pehlivan yazısına şöyle devam etti:
"Tüm uğraşlarına rağmen şüpheli dayı için sadece bir ay süreyle uzaklaştırma, anne için ise “çocuğa kötü söz söylememe” uyarısında bulunma kararı çıkarabildi.
Gün geldi, o baba, kızını şüpheli dayının da yaşadığı o eve teslim etmemek için direndi. Bu nedenle gözaltına bile alındı.
Sahi, 4 yaşındaki çocuğu, çocuklara tecavüzden 22 yıl 6 ay hapis cezası almış bir adamla aynı evde yaşamaya mahkûm eden yargı sistemini kim hangi vicdanla bana açıklayabilir?
Acaba o küçük çocuğu bu kötülüğe mahkûm eden kararlarda, annenin çok yakın bir akrabasının yüksek yargı üyesi olmasının etkisi var mıdır?
Midem bulanıyor. Bu kadar."
