Halil Yatar - ANKARA
ABD’nin Minnesota kentinde bir polisin George Floyd’u boğarak öldürmesiyle başlayan olaylar çok sayıda eyalete yayıldı. Eylem yapanların arasında çok sayıda provakatör de bulunduğu ve yağma ve yangınları provakatörlerin çıkardığı iddia ediliyor. ABD’deki olayları değerlendiren Güvenlik uzmanı Abdulah Ağar “Devlet iradesini vatandaşa göstermek için sertleşiyor. Eğer güvenlik güçleri ortaya çıkan istikrarsızlığı kontrol edemezse iş çok daha derinleşip bir kaosa gidebilir. Şuan bunu söylemek için erken ama böyle bir olasılıkta yok denilemez” dedi.
Amerika Birleşik Devletlerinde polisin bir siyahi vatandaşı boğarak öldürmesi sonrasında çıkan ırkçılık karşıtı eylemleri değerlendiren Abdullah Ağar şunları kaydetti:
“Olayı pandemi süreci içerisinde değerlendirmekte yarar var. ABD salgından son derece derin bir şekilde etkilendi. Amerika’da zaten sosyolojik bir rahatsızlık var. Dönem dönem bu tarz gösteriler oluyor. Bunun içerisinde bir takım temel parametreler var. Bunlardan bir tanesi salgından Amerika’daki halkın son derece ağır etkilenmiş olması önemli bir neden . Amerika’da yüzde 1’lik elit kesim ve yüzde 20’lik gelir seviyesi yüksek olan kesim salgından etkilenmedi. Sağlık hizmetlerinden son derece güçlü bir destek aldı. Fakat yüzde 80 açıkçası büyük mağduriyetler yaşadı.
Sosyal devlet modelinin ötelenmesi sonucunda Amerika’da ağır bir tramvaya sebebiyet vermişti. Diğer tarafı da ölenlerin çoğu siyahi ve Latinler. Şimdi bunun üzerine gelir dağılımındaki eşitsizlik, siyasi gerginlik, Koronavirüsün neden olduğu güvensizlik ve belirsizlikler insanların stres düzeyini arttırdı. Yüksek stres altında insanların birbirlerine saldırmaları normal zamana oranla çok daha kolaydır. Bu risk Amerika’da yükseliyor.
Bir beyaz polisin siyahi vatandaşı kelepçeli ve kıskıvrak yakalanmışken ve mukavemet gösterme ihtimali yokken öldürmesi ve bunu kameraların önünde yapmasının neden olduğu vicdani hassasiyetler ve diğer etkenlerle birleşince bir toplumsal patlamaya neden oldu”
AMERİKAN DEVLETİ DE ÇOK GERGİN
Amerikan hükümetinin çok gergin olduğunu kaydeden Ağar, “Trump’un çıkıp eğer yağma artarsa silahlar patlar tarzında açıklama yapması Amerikan devletinin ne kadar gergin olduğunun bir göstergesi. Hiçbir devlet vatandaşını tehdit etmez. Devlet gerekli görürse silahlı müdahalede bulunabilir fakat devlet çıkıp vatandaşını tehdit etmez.
Devlet iradesini vatandaşa göstermek için sertleşiyor. Tabi vatandaşın buna nasıl karşılık vereceği önemli. Bu tepki direnci yükseltebilir. Eğer güvenlik güçleri ortaya çıkan istikrarsızlığı kontrol edemezse iş çok daha derinleşmiş bir kaosa gidebilir. Şuan bunu söylemek için erken. Böyle bir olasılıkta yok denilemez” diye konuştu.
SEÇİMLERİ MUHAKKAK ETKİLER
ABD Başkanı Trump’un salgın sürecinde ortaya koyduğu performansın eleştiriye neden olduğunu da anımsatan Ağar seçim çalışmalarının önemli olduğunu söyledi.
Trump’ın Amerikan Ulusalcılığı üzerine oynadığını iddia eden Abdullah Ağar “Amerikalılık üzerinden bir popülarite ürettiğini görüyoruz. Bu popülariteyi salgın sürecinden seçime kadar nasıl sürdürür zaman gösterecek. Amerika şuan da halen salgının içerisinde. 100 binden fazla insan hayatını kaybetmiş durumda. 2.2 Trilyon dolarlık bir destek paketi açıkladı. Bunun 6 Trilyona kadar çıkacağı ifade ediliyor. Bu çok önemli bir parametre olacaktır seçim sürecinde. Salgının ırkçılığın üzerindeki etkisi tahmin edilenden çok daha fazla olacaktır. Sadece bunu görmekte biraz zorlanacağız” dedi.
