AKP ile CHP bayramlaşmasına damga vuran sözler: Burada tartışma açma niyetinde değilim ama...

Kurban Bayramı dolayısıyla AKP ile CHP arasında yapılan ziyarette dikkat çeken diyaloglar yaşandı.

Kurban Bayramı dolayısıyla siyasi parti temsilcileri bayram ziyaretleri gerçekleştiriyor. İlk ziyaret CHP ve AKP heyetleri arasında oldu.

Deniz Yücel, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü olarak, CHP Kadın Kolları MYK Üyesi Çiğdem Gegeoğlu ve Gençlik Kolları Genel Saymanı ile birlikte AKP MYK Üyesi Hasan Sert, Kadın Kolları MKYK Üyesi Sena Aktürk ve Gençlik Kolları MKYK Üyesi Derya Çıraklı'yı ağırladı.

Ziyarette AKP MYKY Üyesi Hasan Sert ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel arasında geçen bir diyalog dikkat çekti.

bayramlasmaa.jpg

Görüşmede ilk olarak söze başlayan AKP’li Hasan Sert, CHP camiasının bayramını kutlayarak, ''Umarım bu bayramlar daha güzel düşünmeye daha iyi şeyler yapmaya daha güzel bu projeler yapmaya, daha birlik ve beraberliğe, daha çok ülkemizi kalkındırmaya vesile olur. Çünkü Türkiye bulunduğu stratejik nokta itibariyle birçok şeylere maruz kalıyor. Üstelik birçok yükleri de üzerinde taşıyor. Sizler de parlamentoda bunu çok yakından izliyorsunuz. Bizler de geçen dönemde de önceki dönem de milletvekili dönemimizde de de bunlara şahit olduk. Türkiye güçlenmesi ve büyümesi gereken bir ülke. Üzerinde sorumluluğu çok olan bir ülke. Bunu ancak birlik beraberlikle aşabiliriz. Tabii ki birbirimizden farklı düşünceler olmasından dolayı değişik siyasi partilerin, değişik siyasi argümanlar üretmesi çok normal. Bunu doğru karşılamak lazım. Farklı farklı bakış açılarının olması normal. Ama ülke meselesi olunca biraz da fedakarlığı başarabilmeliyiz. Türkiye'nin başarısı için hep beraber çok sevinmeliyiz" ifadelerini kullandı.

hasan.jpg

"BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE HAZIRIZ"

Aynı şekilde AKP cephesinin bayramını kutlayan CHP’li Deniz Yücel, şunları söyledi:

"Son dönemde toplumun bütün kesimleri bayramı bayram gibi yaşayamıyor ne yazık ki. İşte bir emekli bir çiftin çocuklarını bayramda ziyarete gitmesinin bile maliyeti çok yüksek. Asgari ücretlilerin, işçinin, emekçinin... Biz istiyoruz ki refahın toplumun tüm kesimlerine yayıldığı bir sistemi hep birlikte hayata geçirelim. Elbette siyasi partilerin ülkeyi yönetme konusunda farklı yöntemleri, iddiaları, fikirleri olabilir. Bu farklılık zaten bizim zenginliğimizdir. O farklılıktan iyi şeyler, güzel şeyler ortaya çıkar. Yakın zamanda özellikle 31 Mart yerel seçimleri sonrasında yaşadığımız o diyalog süreci, normalleşme süreci bizce çok kıymetli. 31 Mart yerel seçimlerinde milletimizin bize verdiği sorumluluğun, misyonu, farkındayız. Dolayısıyla doğruya doğru diyerek, iyiye iyi diyerek, yanlışa yanlış diyerek bir ortak akılla, uzlaşıyla, istişareyle dediğiniz gibi ülkemizin hak ettiği, milletimizin hakettiği iyi yerlere iyi konumlara gelmesi için biz birlikte mücadele etmeye her zaman hazırız."

sgf.jpg

"SİYASİ DENGELERİ DE BOZUYOR İŞİN DOĞRUSU"

Tekrar söz alan Hasan Sert, şöyle konuştu:

"Türkiye ve dünya büyük bir türbülanstan geçiyor. Bunu hep beraber görüyoruz. Yani yangınlar, seller, felaketler, savaşlar, Ortadoğu'daki savaşlar, Afrika'daki çatışmalar bunun karşısında yine Rusya'yla, Ukrayna'nın savaşları, Amerika'yla, Çin'in, Amerika'yla, Rusya'nın gizli gizli ataklar yapması, bazen açık, bazen gizli çatışma ortamlarının oluşması tabii dünyadaki ekonomik bir takım dengeleri de bozuyor. Siyasi dengeleri de bozuyor işin doğrusu. Şimdi burada bizim güçlü olup da bütün bunlara direnç kazanmamıza karşı koyabilmemiz ya da Türkiye'nin başarı hikayesini yazabilmemiz lazım. Burada da ifade ettiğiniz gibi devletler ekonomiyle büyür, siyasetle yürütülüz. Siyasetle yönetilir. Biz hem siyaseti hem ekonomiyi planlı bir şekilde olumlu bir noktaya doğru götürmek zorundayız. Biz bunu bilincindeyiz."

308335.jpg

"HER TÜRLÜ SORUNU AŞABİLECEK GÜÇTEYİZ AMA..."

Sert'in bu sözleri üzerine yeniden söz alan Yücel , tartışma konusu açma niyetinde olmadığını ifade ederek, "Türkiye'nin geçmişten gelen bu sorunları aşabilecek her birikimi, devlet gelenekleri, insan kaynağı bunlar mevcut. Her türlü sorunu aşabilecek güçteyiz ama yeter ki bu diyalog istişare yani bir Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milli Mücadele döneminde o süreci yönetmiş bir meclis, gazi meclisimiz. Meclis'in daha aktif, daha işler hale gelerek ve sorunların çözüm merci olduğu bir sistem olması gerektiğini düşünüyoruz. Elbette burada böyle bir tartışma açma vesaire niyetinde değilim ama şu son dönemde özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin geçmişteki işlevini ne yazık ki kaybettiğini görüyoruz. Eski bir parlamenter olarak bunu gözlemliyorsunuzdur diye düşünüyorum. Tabii ki iyi niyetli birtakım çabalar var. Ama o istişare, uzlaşı, ortak akıl Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde geçmişte olduğu gibi hayata geçmiş olsa, o demokrasinin olmazsa olmaz dediğimiz denge, denetim mekanizmaları, fren mekanizmaları, hesap verebilir bir yönetim anlayışı olsa ben inanıyorum ki yaşadığımız sorunların belli bir kısmı çözülecek ya da en azından hafifleyecek" şeklinde konuştu.

İlgili Haberler