AKP’nin alkışımızı yarım bırakan projesi

AKP’nin alkışımızı yarım bırakan projesi

Karşılaştığımız her olumsuz durumda kendimizi avutmak için hemen sarılırız “Sağlık olsun” silahına!

O raddeye geldi ki artık bu durum, en söylenmemesi gereken yerlerde bile söyler olduk!

Engellenebilecek, önüne geçilebilecek felaketlerde bile kullanıyoruz bu kelimeyi artık!

Öyle söylediğimiz kadar da kolay olmuyor hani!

Sağlık pat diye gelmiyor insana, bir kelimeyle var olmuyor maalesef!

Sağlık olması için önce doğru beslenmek gerekiyor, bilinçli tüketiciler haline gelmemiz gerekiyor.

Gelişmiş ülkelerle gelişmemiş ülkeler ayrımına bakın en temelinde yatar beslenme kültürü!

En temel insani ihtiyacını bilmeyen, karşılayamayan birey, bir sonraki aşamaya geçemez!

Tıpkı Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi gibi düşünün!

Ülkemizde baktığımızda ise, vatandaşların karbonhidrat bombardımanına tutulduğu görülüyor.

Hem de bu bilinçsiz beslenme kültürü bizzat hükümetlerin yanlış politikalarının sonucu var oluyor ve gelişiyor!

Bir düşünün,

Asgari ücret 11 bin 406 lira, İstanbul’da en düşük kira 20 yıllık bir binada 10 bin TL!

Protein kaynaklı beslenmek çok çok çok zor maalesef Türkiye’de!

Kırmızı etin kilosu 400 TL’yi geçmiş, beyaz etin kilosu 200 TL’ye dayanmış, tavuğun kanadı bile 150 TL’yi geçmiş!

Yumurtanın adedi 3 buçuk lirayı geçmiş!

Bunlar sağ olsun şu anki hükümetimiz AKP’nin marifetleri!

Ancak tüm bu koşullara rağmen sağlıklı beslenmek halen mümkün!

Nasıl mı?

Beslenme bilinci geliştirilerek!

Bunun yolu da diyetisyen atamalarından geçiyor!

Özel sektörde vatandaşlar bütçe ayırıp, diyetisyene gitmeyi tercih etmiyor/edemiyor!

Ancak kamu hastanelerinde, aile hekimliklerinde diyetisyen istihdamı ile bireylerin sağlıklı beslenmesinin sağlanması mümkün!

Okullara diyetisyen atamalarıyla da daha çocukluktan bu bilincin oluşturulması elzem!

Peki AKP hükümeti ne yapıyor?

Gelin bir bakalım!

Her yıl yaklaşık olarak 6 bin 800 genç diyetisyenin mezun olduğu beslenme ve diyetetik bölümüne toplam atamalarda yüzde 1 kontenjan dahi ayrılmıyor!

Son atamalarda Sağlık Bakanlığı, 42 bin 500 atama arasında bu bölüme sadece 245 kontenjan ayırdı!

Milli Eğitim Bakanlığı ne yapıyor dersiniz?

Okullarda “sağlıklı besleniyorum” programı başlatıyor!

Çok güzel bir adım, alkışlıyoruz!

Ancak diyetisyen atamaları yerine rehber öğretmen, okul sağlığı hemşireleri ve beden eğitimi öğretmenleriyle bu işi halletmeye çalışıyor bakanlık!

Haydaa, alkışımız yarım kaldı!

Anlayacağınız,

Sağlık Bakanlığının yok saydığı diyetisyenleri, Milli Eğitim Bakanlığı da yok sayıyor!

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bakalım onlar ne kadar önem veriyor?

Ulaşabildiğim kadarıyla bakanlık Beslenme ve Diyetetik bölümünden son alımını 2021 yılında yaptı!

Kaç kişi aldı dersiniz tam tamına 11 kişi!

Türkiye’nin dört bir yanına yetecek bir sayı!

Anlayacağınız Gençlik ve Spor Bakanlığı da önem vermiyor sağlıklı nesillere!

Bu ülkenin hükümetleri ne zaman gelecek nesilleri düşünmeye başlayacak?

Yazarın Diğer Yazıları