Hakemlere, TFF'ye istifa çağrısı yapılıyor. İlk akla gelen isim de Ali Koç. Fenerbahçe Başkanı'na derhal yaylım ateş başlıyor.
Yine aynısı oldu.
Galatasaray Sivas'ta puan kaybedince Dursun Özbek derhal kameraların karşısına geçti. Verdi veriştirdi.
Yahu ne oluyor?
Hakemler ilk defa mı hata yapıyor?
Hatalar lehine olunca ses yok! İtidal çağrıları yapılıyor.
Hatalar aleyhine olunca acilen basın toplantısı. Meydan okumalar, gizemli konuşmalar.
Ali Koç, Fenerbahçe'de olduğu sürece şampiyon yapılmayacaklarına inandığını belirterek başkanlığı bırakacağını açıklamıştı.
Bunu söyleyeli kaç gün oldu.
Eğer bu açıklamanın hemen ardından sorsan bunu "Neden böyle diyorsun, açıkla" diye kabul edilebilir.
Aradan kaç gün geçmiş. Puan kaybedince mi Ali Koç'un bu sözü aklınıza geliyor?
Aslında bu hemen hemen her takımda aynı. Hele de büyüklerde.
Hakem hataları büyüklerin lehine olmazsa kıyamet kopuyor.
Hakem hataları diğer takımları yakarsa cılız bir ses olarak kalıyor.
Daha yeni... Sahada hakem yumruklanmadı mı?
İşte bu tür açıklamalar işi oraya kadar götürüyor.
Hem...
Ortalık yangın yeri. Enflasyon canavarı insanları bunaltıyor. Milyonlarca kişi ekmek derdinde. Şehit haberleri yüreğimizi yakıyor. Yaşamın olumsuzlukları insanları hayattan soğutmuş. Belki de tek tesellileri, sevdaları olarak ellerinde futbol kalmış.
Onda da çıkıyor ortaya bir takım adamlar yönetici olarak sağa sola meydan okuyup duruyor.
Bu kadar dert içinde bir de sizinle mi uğraşacak bu insanlar.
Ayıp oluyor.
Hakem hataları senin lehine de olsa çıkıp konuşabiliyor musun aynı şekilde? O zaman eyvallah.
Bu şekilde hareketler yakışmıyor.