Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, Erdoğan’a cevap verdi ‘Herkese terörist diyor, kendisi Fethullahla birlikteydi'

Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, Erdoğan’a cevap verdi ‘Herkese terörist diyor, kendisi Fethullahla birlikteydi'
Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vatan, millet, ordu gibi milliyetçi kavramları kullanmasına ve Millet İttifakı'nın sıklıkla terörle ilişkilendirilmesine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Ahmet Tatar, "Herkesi terörist olmakla suçlayan Erdoğan, uzun yıllar Fethullahçı terör örgütüyle birlikteydi. Çok ciddi suçlar var. Biz bunu asla unutmuyoruz. Er ya da geç hukuk önünde hesabının olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Gerçek Gündem'e değerlendirmelerde bulunan Ahmet Tatar, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimler hakkında ilk basın toplantısında söylediği “Erdoğan, sen değil misin FETÖ’yü besleyip büyüten, ayağına kadar giden ‘Ne olursun, yalvarıyorum geri dön’ diyen? Sen değil misin milletin ordusuna kumpas kuran, bu millet bunları bilmiyor mu? Ben hiçbir zaman Mehmetçiğimize kumpas kuranlarla yan yana durmadım, asla ve asla durmayacağım.” sözlerine ilişkin şunları söyledi:

“Milletin biliyor olduğu kısmını çok gerçekçi bulmuyorum. Erdoğan kitleleri maniple edeceğini düşünüyor. En azından söylediklerinin alıcılarının olduğunu biliyor. Diğer taraftan insanları buna inandırmış olması gerçekleri değiştirmiyor. Gerçeğin tutulan kayıtları, kumpasları kuranların Fethullah’la birlikte siyasi iktidar olduğunu bize gösteriyor. Halka ne verirseniz o olur. Maalesef Türk milleti, 2007’den beri büyük bir psikolojik savaş içinde. Bu savaş gerçeklerin ters yüz edilmesi amacıyla yürütüldü. Fethullahçı çete eliyle yürütülen savaşı şimdilerde siyasi iktidar devraldı. PKK’lıları sınırdan içeri alıp, çadır mahkemelerinde göstermelik bir yargıdan geçiren hükümetin başında bugünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vardı. Oslo görüşmelerine giden MİT görevlileri Başbakan’ın izni, haberi olmadan gidebilirler miydi? Büyük medya yardımıyla da halkın maalesef büyük bir kısmı buna inandırılıyor. Fakat gerçek orada duruyor.”

‘HİZBULLLAH MECLİSTE, BU SEÇİM NE ANLAMA GELİYOR BİLMEMİZ GEREK’

Tatar, 2007’de başlayan, Fethullahçıların yargıda hakim olduğu yıllarda devam eden kumpas davaları döneminde ülkeyi yönetenlerin Erdoğan ve çevresi olduğunu hatırlatarak konuşmasına şöyle devam etti:

“Herkese ‘terörist’ diyen Erdoğan, uzun yıllar Fethullahçı terör örgütüyle birlikte yol aldı. Fethullahcılar yargı içinde at koşturdu. Bu kumpaslar siyasi iktidarın desteği olmadan yürüyemezdi. Ne zaman Fethullah, siyasi iktidara yöneldi, o zaman işler değişti. Bizim o zamana kadar devlet için büyük tehlike dediğimiz örgütlenmeye terör örgütü demeye başladılar. Erdoğan, 15 Temmuz’dan sonra halkımız bizi affetsin dedi ama geçmiş bir kalemde silinmez. Çok ciddi suçlar var. Biz bunu asla unutmuyoruz. Er ya da geç hukuk önünde hesabının olduğunu düşünüyoruz.”

Tatar, seçim sonuçlarına ilişkin ise “Bu seçim ne anlama geliyor sorusunun yanıtını iyi bilmek gerekir” diyerek şunları söyledi:

“Ne olursa olsun siyasi iktidar zayıfladı. Bütün maniplasyonlara rağmen güç kaybetti. Erdoğan ilk defa bir seçimi esasen kazanamadı. Eğer aklı başında tavır alınırsa, toplumun bütün kesimleri ile yeni bir uzlaşı sağlanabilirse seçim kazanılabilir. Hizbullah meclise girdi. Cumhuriyetin temel ilkelerine karşı olan Yeniden Refah Partisi mecliste. Cumhuriyetin devamının yanında mıyız aslında bunu oylayacağız.”

ALİ TATAR

Evli ve bir çocuk babası 42 yaşındaki Yarbay Ali Tatar, 5 Aralık 2009’da Amirallere suikast soruşturması kapsamında tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderilmiş, tutukluluğuna yapılan itiraz sonucu 16 Aralık'ta tahliye edilmişti. Savcının itirazı üzerine hakkında yeniden tekrar tutuklama kararı çıkarılan Ali Tatar, Beylerbeyi'ndeki evinde 19 Aralık 2009 sabahı arkasında bir mektup bırakarak intihar etmişti. Tatar’ın tutuklanmasını talep eden savcı Süleyman Pehlivan ise 2011 yılında Yargıtay üyeliğine seçildi. Pehlivan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından a FETÖ üyeliğinden 13 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Tutuklama talebini kabul eden hakim Metin Özçelik de FETÖ üyeliğinden ve görevi kötüye kullanmaktan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İlgili Haberler