Amerikan tedavi şeması doğru değilse!

"Dünyadaki bütün Covid-19 tıbbi tedavi yaklaşımları temelinden yanlıştır. SARS-COV2, önce mide-bağırsak sistemini tutuyor, solunum sistemini değil. Önce vücudun elektrostatik dengesi bozuluyor, sonra akciğerde su birikiyor" diyen uzman Dr. Orhan Kara'nın Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde "Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı" olarak görev yaparken, Covid-19 hastalarının tedavi yöntemleri konusunda Başhekim ve İl Sağlık Müdürü ile görüş ayrılığı yaşadığını ve emekliliğini istediğini yazmıştım.

Konuyla ilgili olarak Malatya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Recep Bentli bir açıklama gönderdi. Bentli'nin mesajı şöyle:

"Sayın Bulut, öncelikle Covid-19'un insanlığı çok sıkıntılı bir şekilde etkilediği bu dönemde farklı bir bilimsel bakışa yer verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Dr. Orhan Bey hastanemizde çalışan, gerçekten çok farklı düşünebilen bir hekimimiz. Ancak bu çalışmayı ısrarla bize kabul ettirip hastalara hiç bir ülkenin rehberinde yer almayan tedavi yöntemini hastalara vermek istemiştir. Ancak bildiğiniz gibi bilimsel etik kurullardan onay almadan, hastalara onam formu imzalatmadan ve bakanlık izni almadan bu tür ilaçların hastalara verilmesine izin vermemiz mümkün değildir. Kendisi kolay olanı seçip bizden onay alıp sorumluluk almadan böyle bir işe kalkıştığı için bizimde müsaade etmemiz doğru olmazdı. Halbuki bir gazeteye değil de gerekli şartları sağladıktan sonra bilimsel bir dergiye gönderip kabul yazısı alsaydı biz de kendisiyle gurur duyardık. İsmimin geçmesi nedeniyle cevap verme hakkım olduğunu düşündüm ve size yazdım. Bu hakkımdan dolayı köşenizde açıklamamdan bahsetmenizi beklerim. Teşekkür ederim. Saygılarımla."

***

Dr. Orhan Kara'nın bu açıklama karşısında ne diyeceği de önemli. Cevap verirse onu da yayınlarım.

Kovid-19 vakalarında, birkaç ülke dışında, Türkiye dahil bütün dünya, Amerikan Sağlık Sistemi'nin uygun bulduğu tedavi şemasını uyguluyor. Bu tedavi şemasının doğru olup olmadığının sorgulanmasına bile izin verilmiyor! Hiçbir bilimsel itirazı dinlemiyorlar! Bu durumun hukuki sonuçlarından mı korkuluyor? Öyle ya ölümlerden dolayı ceza ve tazminat davaları açılmaya başlanırsa sağlık sistemleri çöker!

Bir doktorun, bilimsel bir dergide makale yayınlayabilmesi ve bilimsel tespitlerini açıklayabilmesi için çeşitli onay süreçlerinden geçmesi gerekiyor. Türkiye'de bir makalenin bilimsel dergide yayınlanabilmesi için toplamda 1.5 yıl beklemek gerekebiliyor. 1.5 yıl sonra ise kim öle kim kala! Belki o zamana kadar salgın da sona erecek! Bir Türk doktoru, daha fazla insan kaybedilmesin diye bilimsel dayanaklarından emin olarak bir iddiada bulunuyorsa, bütün tıp dünyasının bu sese kulak vermesi gerekmez mi?

***

Dr. Orhan Kara'nın daha önce verdiği bilgiler özetle şu şekildedir:

"İştahsızlık, güçsüzlük, sırt bel ağrıları başladığı gün tedaviye de başlanmalıdır. Dehidratasyon ile birlikte kalsiyum, sodyum, klor, potasyum değerlerinin sıkı takibi şarttır. Bunlar vücudun elektrik iletişimini sağlayan elementlerdir. Eksiklik derhal giderilmeye başlanmalıdır.

Bağırsak gazları kabızlık ile birlikte olursa basıncı artırarak tabloyu ağırlaştırır. Bunun da tedavisi şarttır. Gazın sebebi bakteri çoğalmasıdır. Akciğerlerde lenf sıvısı yüklenmesine sebep olur. Nefes darlığının temel sebebi budur.

Kabızlık tedavisi, Covıd19 tedavisinin olmazsa olmazıdır.

İlk günden itibaren yatağa bağımlı olunmamalı, hafif de olsa mutlaka hareket edilmelidir. Sırtüstü yatıp kalmak çok sakıncalıdır. Lenfatik drenaj durma noktasına gelir. Nefes darlığı bu sebeple oluşuyor.

Hastanın odası sürekli havalandırılmalıdır."

Yazarın Diğer Yazıları